Ramazan ayının on ikinci gününden herkese merhaba…

Bugün sizlere İzmir’in göbeği Konak Meydanı'nda karşı karşıya konumlanmış iki tarihi simgeden bahsedeceğim… 

Görenlerin hayran kaldığı, duyanların ise görmek için can attığı saat kulesi ve Yalı Konak Cami…
Ama öncesinde İzmir’in buluşma noktası Konak Meydanı'nı anlatalım…

İzmir, ülkemizin en güzel ve yaşanılası şehirlerindendir.. Kent kendine özgü yapısı, sıcak insanları, tarihi yapıları, şarkılara konu olan meşhur Kordonboyu ve nice güzellikleri ile göz kamaştırır. Şehrin tam göbeğinde ise Konak Meydanı vardır. Meydan birçok tarihi konulara tanıklık etmiştir. 
Günümüzde önemli hizmet binaları da meydanın farkı alanlarında konumlanmıştır. İzmir Valiliği, Sosyal Sigortalar Kurumu gibi…

KONAK MEYDANI…

Konakk-2

Meydan 1827-1829 yıllarında inşa edilen Sarı Kışla’nın yapımı ile başlatır. Katipzade konağı yıkılıp, 1867 yılında Hükümet Konağı’nın yapılmasıyla meydanın oluşumu başlar. Yıl 1884’ü gösterdiğinde İzmir’in o meşhur simgesi  İzmir körfezinde Konak- Karşıyaka vapur seferi başlar. Bir dönem sonra atlı tramvayın gelmesiyle meydan tam anlamıyla canlanır ve renklenir. Artık insanların Hükümet Konağı'na geldiği, vapur seferleri için kullanıldığı ve atlı tramvaya bindiği bir ortam haline gelir.  Cumhuriyet dönemine yaklaştığımız yıllarda, Milli Kütüphane, Elhamra Sineması ve Belediye Binasının da inşası ile meydan, halkın sosyal hizmetler için  buluştuğu  Kamusal bir alana dönüşür.

SAAT KULESİ…

Saat Kulesi-2

Saat Kulesi, 1901 yılında inşa edilmiştir. Sultan II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yıl dönümüne denk gelmesiyle kule Sultan II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yılının anısı olarak da bilinir.
Dönemin İzmir Valisi Kamil Paşa’nın öncülüğünde  inşa edilen ve aynı dönemde görevde olan Bahriye Mirlivası Sait Paşa ve Belediye Reisi Eşref Paşa da kulenin yapım sürecine dahil olmuştur. Kıbrıslı Kamil Paşa’nın oğlu ise bu komisyonun üyesi olarak yapının ortaya çıkmasında baş rol oynayan isimlerdendir.
Yapıldığı ilk dönemde kulenin adı  “Hamidiye Kulesi” olarak belirlenmiş, ama zaman içinde halk arasında daha çok "Saat Kulesi" olarak bilinir hale gelmiştir.

MİMARİSİ…
Kule, 25 metre yüksekliğinde, dört katlı ve sekizgen yapıya sahip, alt kısmı beyaz mermer, diğer bölümleri ise kesme taşlar ile yapılmıştır.

Kulenin alt kısmındaki muhteşem mermer basamaklar, dört bir tarafında  küçük sütunların üzerine oturan sebiller bulunuyor. Bu sebillerin her biri at nalı şeklinde kemerli ve üstleri kubbelerle kapatılmış, üç çeşmesi ve birer kurnası bulunuyor. Çeşmeler altın sarısı şekilli ve zengin görüntüsü ile yapıyı zengin gösteren özelliklerindendir.

Marsilya’dan getirilen yeşil ve pembe renkli sütunlar kulenin dikkat çeken önemli unsurlarından. Sütunların başlıkları ve köşeleri bitkisel motiflerle süslenmiştir.
Kulenin gövdesinin üst kısmında yer alan pencerelerde Osmanlı dönemine ait semboller bulunuyor. Doğu ve batı yönlerindeki pencerelerde küçük Osmanlı armaları, kuzey ve batı yönlerindeki pencerelerde ise Sultan II. Abdülhamit’in tuğraları yer alıyordu, Ancak Cumhuriyet’in ilanından sonra, 1927 yılında çıkarılan bir yasayla, tüm resmi ve milli binalarda kullanılan tuğra ve methiyeler kaldırıldı. Bu nedenle, tuğra ve armalar yerine ay-yıldız kabartmaları konuldu.
Kulenin dördüncü katını  ay şeklinde metal bir kubbe kapatılmıştır. Bu bölümde başlangıçta bir çan bulunuyordu 1974 yılında İzmir’de gerçekleşen deprem sebebiyle bu alan ciddi hasar aldı. 
1976 yılında bölümün onarılmasıyla kule eski görünümüne dönüştü. Fakat o döneme kadar saat başı çan sesi yankılanan Konak Meydanı'nda çan sesi kesildi, “saat kulesi” o zamandan günümüze kadar İzmir’in  simgesi olmayı sürdürmekte.
Saat kulesi sadece bir yapı değil aynı zamanda İzmirlilerin Konak Meydanı'nda zamanı takip ettiği, buluştuğu bir simgedir.

Saatin mekanizması, Almanya İmparatoru II. Wilhelm tarafından İzmir’in önemli simgesine ve İzmir’e hediyesidir.
75 cm çapında olan saatin mekanik kısmı oldukça karmaşık bir yapıya sahip. Demir köşebentler ve döküm ayaklar üzerine oturtulmuştur, mekanizması 22 dişli çarktan oluşuyor, bu çarkların üzerinde kulenin yapım yılı olan tarih 1901 yazılıdır.
Saat Kulesi, İzmir’in sadece simgesi değil, o dönemde gelişmekte olan İzmir’in tarihine yakın tanıklık etmiştir.
İzmir’e gelenlerin ilk dikkatini çeken yapı, zarif ve ihtişamlı haliyle İzmir’in ne kadar modern olduğunun tam anlamıyla kanıtıdır.

YALI KONAK CAMİİ…

Konak Camii

İzmir’in en bilinen yerlerinden biri olan Konak Meydanı, sadece ünlü Saat Kulesi ile değil, tarihi dokusuyla çok değerli olan bir camiye de ev sahipliği yapıyor. Bu cami, tıpkı Saat Kulesi gibi Konak Meydanı’nın simgelerinden biridir.

Yalı Konak Camii 1
Yalı Konak Cami aynı zamanda Ayşe Hanım Cami ve Medresesi olarakta bilinir, inşası 1748-1749 yıllarında Ayşe Hanım, caminin yaptırılmasında önemli bir rol oynamıştır. Yalı Konak Cami, İzmir’in kalbi Konak Meydanı'nda valiliğin önünde tarihi saat kulesiyle karşı karşıyadır. 

Sizlere biraz Ayşe Hanımdan da bahsetmek isterim…

Ayşe Hanım, İzmir ve çevresinde Kaptan-ı Derya görevinde bulunan Dervişzâde Mehmed Paşa’nın kızıdır. Dedesi Birgi Kazası ayanlarından Derviş Ağa, eşi Hazinedarzâde Müderris Mehmed Efendi’dir. İzmir limanında ticaretle meşgul olan Ayşe Hanım  sayılı kadın vakıflarından birini kurarak şehrin dini hayatına, eğitim ve kültür faaliyetlerine yön vermeye çalıştı. Aynı zamanda İzmir’de yürüttüğü ticaret faaliyetleriyle dönemin ünlü iş insanlarındandı. 
 
MİMARİSİ…

Yalı Konak Camii

Yalı Konak Cami tek minareli ve tek kubbeli bir yapıya sahiptir. Cami sade şık görünümüyle Konak Meydanı'nın önemli simgesidir. Dış kısmı mozaik kaplama, pencere ve kapı kenarları önemli cini sanatçılarının çinileri ile süslenmiştir.  Dört basacak kısa bir merdiven ile caminin girişine ulaşıyorsunuz. Caminin girişinde sizi etrafı mermer ile çevrili üzerine Osmanlı motifleriyle bir taç yapılmış büyük siyah bir kapı karşılıyor. Camiden içeri adımınızı attığınızda mescit olarak düşünülen camii diğer cami inşalarına göre küçük bir yapıya sahiptir. Osmanlı motifleri işli çinileri her yerde görebilirsiniz, pencere kenarları, tavan kubbe ile birleşmeden önce alt kısmı tamamen Osmanlı motifleriyle işli çiniler ile döşenmiştir. Minber caminin sadeliğiyle  uyumlu motifler ve detaylı işçiliği ile caminin iç kısmındaki sanat anlayışını bir kez daha gözler önüne seriyor. Caminin mihrabı ise yarım daire şeklinde yapılmış ve iç kısmı oldukça zarif bir şekilde süslenmiştir özellikle iç kısmındaki süslemeler ve kar beyaz rengi ile mekanın en dikkat çekici öğesidir.  Yalı Konak Cami, Konak Meydanı’nda günümüzde hala gözlere hitap etmekte, cami yalnızca İzmir halkı için değil, tüm Türkiye için değerli bir mirastır.

Her bir iftar, sabırla beklenen bir an, her bir sahur ise sağlıklı bir günün başlangıcıdır.  Bu mübarek ayda, kendimize ve çevremize daha fazla sevgi, hoşgörü ve anlayışla yaklaşarak, bayrama ulaşmayı temenni ederim. Tekrar görüşünceye dek hoşça kalın…