Osmanlı dan Cumhuriyete laiklik tartışmaları, modernleşme ve sekülerleşme süreçleriyle şekillenen bir bir tarihsel dönüşüm sürecidir.Tanzimat döneminden itibaren Osmanlı İmparatorluğu Batının etkisiyle hukuk,eğitim ve idare alanlarında önemli reformlara girişmiştir. Tanzimat fermanı ile başlayan bu süreç, hukuk sisteminde şeriatın yanında seküler düzenlemelerin yer almasını sağlamıştır.Bu gelişmeler, din ve devlet işlerinin ayrişmasi yönünde bir adım olarak değerlendirilir.

İkinci Meşrutiyet döneminde, laikleşme tartışmaları daha görünür hale gelmiştir.Bu dönemde eğitimde laikleşme önemli bir tema olmuş, özellikle laik bir kamu eğitim sistemi oluşturulması hedeflenmiştir.Bu süreçteki reformlar, sadece Batı kaynaklı modernleşme taleplerine değil aynı zamanda imparatorluğun farklı dini ve etnik gruplarının yönetimini kolaylaştırma amacına da hizmet etmiştir.
         
Osmanlı da laikleşme hareketlerinin bir diğer önemli ayağı hukuk sisteminin modernizasyonudur. 19.Yuzyılın ortalarından itibaren, Avrupa'dan ithal edilen kanunlarla şeriat hukukunun etkisi azaltılmış medeni ve ticari hukuk alanlarında seküler düzenlemeler getirilmiştir.Bu durum, modern bir devlet yapısının oluşturulması yolunda önemli bir bir adım olarak görülmüştür. Osmanlı'nın son dönemlerinde laikleşme tartışmaları, siyasi boyut kazanmıştır. İkinci Abdülhamid döneminde, modernleşme çabaları dinsel kontrol ile sınırlandırılmıştır. Ancak jön Türk hareketiyle birlikte daha seküler bir anlayış benimsenmiş ve bu anlayış Cumhuriyet dönemine taşınmıştır.Cumhuriyetin ilanından sonra Osmanlı dönemindeki reformların üzerine inşa edilen laikleşme politikaları çok daha radikal bir şekilde uygulanmıştır. Halifeliğin kaldırılması ve şeriat mahkemelerinin kapatılması, bu sürecin en önemli adımlarıdır. Bu reformlar, dinin kamusal alandan çekilmesi ve devletin tarafsız bir yapıya bürünmesi için gerekli zemini oluşturmuştur. Eğitim alanındaki reformlar Osmanlı dan Cumhuriyet e geçişte laiklik sürecinin temelini oluşturmuştur Osmanlı döneminde başlayan Batı tarzı eğıtım kurumları, Cumhuriyet döneminde modern bilim ve seküler değerler temelinde genişletilmistir.Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile din temelli eğıtım kurumları kapatılmış ve laik bir eğıtım sistemi benimsenmiştir.
        
Osmanlı dan Cumhuriyet e geçiş sürecinde, din ve devlet ilişkilerinde yaşanan dönüşüm, toplumsal yapıyı da etkilemiştir. Toplumun sekülerleşmesi hem sosyal reformlarla hem de bireylerin dini inançlarının özgürleşmesi ile desteklenmiştir.Osmanli daki laikleşme çabaları, dini sembollerin kamusal alandan çekilmesiyle de kendini göstermiştir. Bu anlayış Cumhuriyet döneminde daha da ileri götürülerek dinin yalnızca bireysel bir mesele olarak ele alınması sağlanmıştır.
         
Sonuç olarak,  Osmanlı dan Cumhuriyet'e laiklik tartışmaları, sadece bir ideolojik dönüşüm değil aynı zamanda toplumsal ve kültürel bir değişim süreci olarak değerlendirilmelidir. Bu süreçte atılan adımlar, modern  bir ulus devletin kurulmasında belirleyici olmuştur.