CHP İstanbul il kongresinin iptaline, Özgür Çelik ve yönetimin düşmesine ve Gürsel Tekin'in kayyum olarak atanmasına neden olan olaylar, Özlem Erkan isimli bir partilinin şikayetiyle başladı.

Kimdi bu Özlem Erkan ve biz bu isme ilk defa ne zaman tanık olduk?


Bunu anlamak için 6 Nisan'daki CHP olağanüstü kongreye uzanmamız lazım.
Özgür Özel'in CHP tarihinde bir ilke imza atarak PM listesini deldirmeden geçirdiği kurultayda bir de Oğuz Kaan Salıcı'nın anahtar PM listesi çıkmıştı karşımıza.


İşte, İstanbul'un göbeğine saatli bombayı bırakan, CHP'yi geri dönüşü olmayan bir kavganın kucağına bırakan Özlem Erkan denen partili, Oğuz Kaan Salıcı'nın anahtar listesinde yer alan bir isim olarak dikkatimizi çekmişti.


Salıcı'nın ''Denge ve Dayanışma'' isimli anahtar listesi CHP'de ne denge bıraktı ne de dayanışma!
Rasim Ozan Kütahtalı'nın bundan beş ay evvel yayınladığı bir videoda, CHP'nin kaybetmesi için İstanbul'a Gürsel Tekin'in, CHP'nin başına da Oğuz Kaan Salıcı'nın getirilecğeine yönelik iddiası geliyor insanın aklına.
Gürsel Tekin'i gördük, görüyoruz ve CHP'de yarattığı sonuçlara da canlı canlı ekranlarda tanık oluyoruz.
Şimdi sıra Oğuz Kaan Salıcı da mı?


İktidara yakın bir kalem olan gazeteci Osman Diyadin,
''Madem bugünkü yapı ile CHP’nin kendini toparlaması mümkün değil..
O zaman yepyeni bir isim şart..
O isim Salıcı neden olmasın..
Yani Oğuz Kaan Salıcı varım demeli…
Hazır olduğunu düşünüyorum...'' mesajı vermesi tesadüf mü?
Yoksa, CHP üzerine yazılmış bir senaryoya tanık mı oluyoruz?


Silivri'de tutuklu bulunan ancak CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı sıfatını taşımaya devam eden Ekrem İmamoğlu'nu, ''Ben il başkanıydım, o benim ilçe başkanımdı. Ben milletvekiliyim, o şimdi tutuklu bir belediye başkanı'' sözleriyle küçümseyen Salıcı, sanki yaşananlara bıyık altında gülüyormuş gibi.
Genel başkan olma hevesini gizleyemeyen bir siyasi figür var karşımızda.
Ve galiba tarihin yanlış tarafında olan bir siyasi figürden bahsediyoruz...
İster istemez Fatih Altaylı'nın Oğuz Kaan Salıcı hakkında söylediği,


''Erdoğan'a nasıl seçim kazandırırız, CHP'ye nasıl seçim kaybettiririz hezeyanı içerisindeler. Bunlar insan değil, bunlar siyasetçi diye, topluma umut diye gezmişler yıllarca. Bunlara var ya, diyeceğim ki seçmen bunların yüzüne tükürse diyeceğim ama seçmenin tükürüğünün de bir kıymeti var' sözleri akıllara geliyor.
Doğrusu birileri CHP'yi iktidara taşımak isterken, bazılarının derdi asırlık çınar CHP'yi tarihin tozlu sayfaları arasında yok olup gitmesi için çabalamak mı diye insan düşünmeden edemiyor...