Son Mühür/ Gamze Eskiköy- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı Egeşehir Yapı Planlama Müşavirlik ve Teknoloji A.Ş’nin başvurusu doğrultusunda, Balçova ilçesindeki 8 bin 854 metrekarelik belediye hizmet alanında önemli bir imar değişikliği yapıldı. Meclisten oy çokluğu ile geçen düzenlemeye göre, İnciraltı Mahallesi sınırlarında yer alan 25034 ada 1 parselin fonksiyonu "belediye hizmet alanı"ndan "turizm–ticaret alanı"na çevrildi.

Mevcut imar planında 5 kat olan yapılaşma izni de 9 kata çıkarılırken, emsal oranında ise herhangi bir değişiklik yapılmadı. Söz konusu parsel, Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi kampüsü sınırları içinde ve DEÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin hemen bitişiğinde yer alıyor.

Muhalefet partileri olan AK Parti ve MHP’li meclis üyeleri, plan değişikliğine karşı oy kullandı. Kararın İzmir kamuoyunda yarattığı yankı ise büyüyor.

ŞEHİR PLANCILARI ODASI: “BU BİR KENT SUÇUDUR!”

İmar planı değişikliğine ilk tepki, TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi’nden geldi. Yazılı açıklamada, yapılan değişiklik “kamusal alanların sermayeye devri” olarak tanımlanırken, kararın kamu yararına aykırı olduğu vurgulandı.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Son zamanlarda İzmir’de SGK borçları gerekçe gösterilerek kamu mülkiyetindeki birçok sosyal tesis alanı, sağlık tesisi alanı ve eğitim alanı için imar planı değişiklikleri yapılmış, bu alanların başına "özel" ibaresi eklenmiş ve satışa hazırlanmıştır. Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi olarak 8 Ağustos 2025 tarihinde yaptığımız basın açıklamasında yerel yönetimlerin "kamu mülklerini" koruyan politikalar geliştirmesini ve kamusal alanlara ilişkin düzenlemelerini tekrardan gözden geçirmesi uyarısında bulunmuştuk. Ancak geldiğimiz süreçte uyarılarımıza rağmen bu hususun dikkate alınmadığını, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından 08.09.2025 tarihinde Balçova ilçesi, Çetinemeç Mahallesi 25034 ada 1 parselin, "Belediye Hizmet Alanı" olan kullanım kararının "Ticaret–Turizm Alanı" olarak değiştirilmesine ilişkin plan değişikliği onaylandığını görüyoruz.

Belediye Hizmet Alanları; imar planlarında kamunun görev ve sorumlulukları kapsamındaki hizmetlerin götürülebilmesi ve toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için ayrılmış alanlardır. Halkın günlük yaşamını kolaylaştırmak ve daha nitelikli hale getirmek açısından Belediye Hizmet Alanlarının etkisi büyüktür. İzmir kent bütününde kamusal alanların yetersizliği ortadayken ve artırılması gerekirken, Büyükşehir Belediyesinin "Belediye Hizmet Alanı" üzerinde "ekonomik kaygılar" gözeterek imar planı değişikliği yapması, yalnızca mesleğimizi değersizleştiren bir karar değil aynı zamanda kamusal alanları sermayenin himayesine bırakan bir kent suçudur. Kamu Mülklerine Sahip Çıkmak Yalnızca Bugünün Değil Yarının da Hakkını Savunmaktır! Yerel yönetimlerin içinde bulunduğu finansal krizlerden çıkış yolu olarak kamu mülklerini satışa hazırlamaları için yapılan imar planı değişiklikleri en temel şehircilik ilkesi olan kamu yararına aykırıdır. Bu tür uygulamalar, yalnızca günü kurtarma çabasıdır; yanlış uygulamaların sürdürülmesi halinde, yerel yönetimler yakın gelecekte kendi mülklerinden mahrum kalacak ve halkın ihtiyacı olan kamusal hizmetleri sunamaz hale gelecektir. Unutulmamalıdır ki yerel yönetimlerin asli görevi, sağlıklı, yaşanabilir ve adil kentler yaratmaktır.

Bugün Belediye Hizmet Alanı olarak ayrılmış bir parselin Turizm–Ticaret Alanına dönüştürülmesi, yalnızca teknik bir karar değil, halkın iradesine, kamu yararına ve ortak geleceğimize yöneltilmiş açık bir saldırıdır. Kamu mülklerini satışa hazırlayan imar planı değişiklikleri ve kamu yararını yok sayarak alınan hiçbir karar meşru değildir. Bugün bir parsel için verilen bu karar, yarın kentimizin kaderini belirleyecek zincirleme adımlardan biridir. İzmir Büyükşehir Belediye Meclisine Çağrımızdır! İktidar tarafından muhalif belediyelere yapılan mali baskıya karşı muhalif belediyelerin "kamu mülklerini" koruyan politikalar geliştirmesi beklenirken, kamu mülklerini özelleştiren bu anlayış kabul edilemez. Kamu yararını yok sayan bu kararlardan derhal vazgeçilmelidir! Halkın kamusal ihtiyaçlarına cevap vermesi için değerlendirilmesi gereken alanların özelleştirilmesine ve bu alanlarda halkın kullanımını kısıtlayan bütün düzenlemelere karşı gerekli hukuki girişimlerde bulunacağımızı kamuoyuna bildiriyoruz. Kamu mülkleri satılık değildir, pazarlık konusu edilemez, sermayeye devredilemez!

TMMOB Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi

Muhabir: Gamze Eskiköy