Son Mühür / Atakan Başpehlivan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Yardımcısı ve Gölge Tarım Bakanı Erhan Adem, Çevre, Şehircilik Bakanlığı’nın ticarileştirmeyi ve yapılaşmaya açmaya çalıştığı 2/B arazileriyle ilgili bir açıklama yayınlayarak, bakanlığı ve iktidarı eleştirdi.

Erhan Adem: Bu ormanı korumak değil, ormana ihanet etmektir

Söz konusu 2/B arazilerinin imara açıldığı takdirde kaçak yapıların yasallaşacağını aktaran ve orman vasfı yitirilen arazilerin gelir kapısı haline geleceğinin altını çizen CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, “2/B arazileri dediğiniz şey nedir? İnsan eliyle ormansızlaştırılmış, ardından devlet eliyle ‘vasfını yitirdi’ denilerek orman sınırları dışına çıkarılmış alanlardır. Bizzat devletin eliyle önce yok edilen, sonra da satışa çıkarılan ormanlar. Bakan Kurum’un sözleri açık: Kaçak yapılar yasallaştırılacak, işgalciler ödüllendirilecek, orman vasfını yitirmesi sağlanan araziler birer gelir kapısı olarak paraya çevrilecek. Bu, ormanı korumak değil; ormana ihanet etmektir.”

Bu düzenlemeler vatandaş için değil, yandaş için yapılıyor. Mesele vatandaşın tapu sorununun çözülmesi olsaydı, biz de desteklerdik. Ama burada mesele, kamu mülkiyetindeki toprakların belli çıkar çevrelerine aktarılmasıdır. Mesele, orman alanlarının ranta açılmasıdır. Bu bitmeyen talan alışkanlığı, bu doymayan rant iştahı yalnızca ormanı değil, ülkenin toprağını, suyunu, havasını, canlısını, börtüsünü böceğini tehdit ediyor.” diye konuştu.

"Doğanın değil paranın tarafını tutan anlayışı reddediyoruz"

Ayrıca, söz konusu alanların tekrardan ormanlaşmalarından yana olduklarını vurgulayan ve doğanın değil paranın tarafını tutan anlayışı reddettiklerini kaydeden Adem, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

“CHP olarak biz, ormanın yeniden ormanlaştırılmasından yanayız. Hukuka, anayasaya ve doğaya uygun olan budur. Orman Genel Müdürlüğü’nün öncelikli görevi satmak değil, ağaçlandırmaktır. Biz vatandaşın mağduriyetinin karşısında değiliz; ama bu süreç vatandaş için değil, yandaş için işleyecekse, buna asla müsaade etmeyiz. Doğanın değil paranın tarafını tutan bu anlayışı reddediyoruz.

Bugün çıkarılmak istenen yasa, bir mülkiyet düzenlemesi değil, bir doğa yağmasıdır. Bu ülkenin ormanlarını, çocuklarımızdan emanet aldık. Tapular değil toprağın hakkı korunmalı. Anayasa, bilim ve kamu yararı hilafına yapılan her düzenlemenin karşısında olmaya, doğanın ve halkın sesi olmaya devam edeceğiz.”

Muhabir: ATAKAN BAŞPEHLİVAN