Son Mühür / Atakan Başpehlivan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, geçtiğimiz aylarda gerçekleşen ağır zirai don olayını Karadeniz'deki fındık üreticisine büyük zararlar verdiğini açıklayarak, konuyla ilgili iktidara eleştirilerde bulundu.
Erhan Adem: TMO eliyle üretici pazarlık gücünden koparılıyor
Toprak Mahsülleri Ofisi'nin fındık üreticisinin pazarlık gücünden koparıldığını vurgulayan ve yapılanın hesaplı bir manipülasyon olduğunu aktaran CHP'li Erhan Adem, "Fındık üreticisi yanan bahçesinin ortasında çaresiz, hükümet ise masa başında rekolte süslemeye devam ediyor. Aylar önce yaşanan ağır zirai donun Karadeniz’de fındığı nasıl vurduğunu herkes biliyor. Üretici dalda fındık bırakmadı, bahçesine uğramamış bir avuç bürokrat ise sahaya inmeden 609 bin tonluk rekolteyi kamuoyuna servis etti. Biz bu filmi geçen sene de izledik. Fiyat açıklanmadan önce yüksek rekolte ilan ediliyor, sonra TMO eliyle üretici pazarlık gücünden koparılıyor.
Karadeniz’in dağ köylerinde bir yıl boyunca emeğiyle ayakta kalmaya çalışan üreticinin sırtına, her yıl aynı oyunla yük biniyor. TMO’nun deposunda 17 bin ton fındık var. Bu fındık da göz dikilmiş durumda. Amaç belli: Sezon başlamadan rekolteyi şişirerek, piyasayı baskılamak, fiyatı 200 TL’nin altına düşürmek, eldeki ürünü zararına satmak. Bu, sadece üreticiyi değil, Yüce Türk Milletinin malını da zarara uğratmak demektir. Bu planlı, hesaplı bir manipülasyondur." dedi.
"Bu memleketin fındığı da fındıkçısı da sahipsiz değildir"
Son olarak, iktidarın piyasayı yalan ile yönettiğini vurgulayan ve fındıkçının sahipsiz olmadığını aktaran Erhan Adem, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: "Fındıkta artık AK Parti’nin siyasi mühendisliği değil, üreticinin sesi duyulmak zorundadır. Herkesin bildiği bir gerçeği saklamaya çalışmak, yalanla piyasa yönetmek; bu ülkeye, bu millete ihanettir. Fındık üreticisi yalnız bırakılmış, emeği değersizleştirilmiş, rekolte yüksek gösterilerek alım fiyatı düşük tutulmuştur. Türkiye, dünya fındık pazarında lider konumda ama bu liderlik artık her geçen gün zayıflıyor.
Şili, Azerbaycan, ABD üretimi artırırken; biz her yıl sahte rekolte oyunlarıyla üreticiyi küstürüyoruz. Bu politika böyle devam ederse, sadece çiftçi değil, Türkiye de kaybeder. Tarım ve Orman Bakanlığı’na açık çağrımızdır: Bahçeye inmeden, gerçek veriyi görmeden, üreticinin sesini duymadan açıklanan hiçbir rakam meşru değildir. Üreticinin değil, ithalatçının çıkarını önceleyen bu yanlış politikalar derhal terk edilmelidir. Bu memleketin fındığı da fındıkçısı da sahipsiz değildir."





