Şahane bir atasözümüz vardır:

“Bülbülü altın kafese koymuşlar, ah vatanım demiş!”

Dünyanın her köşesinde anlamı şudur:

“İnsanoğlu, doğup / büyüdüğü memleketi dışında...
Ne kadar şahane bir yaşam ortamı bulursa bulunsun...
Yine yurdunu arar; onun özlemini çeker...”

*

Neden böyle dedik?
Çünkü...
Azrail’in elinden çekip aldığımız...
O çoluk - çocuk Suriyeliler var ya...
14 yıllık misafirliğin sonunda...
Artık, “Türkiye’ye veda” etmeye başladılar...
Üstelik “çok hızlı” biçimde!

*

Neyse...
Gidelim yıllar öncesine...

*

Her şeyin başı...
Takvimlerin “29 Nisan 2011 Cuma”yı gösterirken gerçekleşti...
Suriye’de bir ay önce başlayan “iç savaş” çığırından çıkmıştı!
Komşu’nun lideri Beşşar Esad’ın pençesinden kaçan...
252 kişilik ilk mülteci kafilesi...
İşte o gün...
Havasından, suyundan ve dahi insanlığından emin oldukları...
Türkiye Cumhuriyeti’nin...
Hatay Reyhanlı'daki Cilvegözü sınır kapısından geçiş yaptı...
Giriş, o giriş...
14 yıldır onlarla birlikte...
Bu Cennet memleketin suyunu / ekmeğini bölüşüyoruz...
Helali hoş olsun...

*

Yurdunu, evini, ocağını, soyunun – sopunun kabirlerini...
Geçici de olsa “terk etmek” kolay değildir...
Ne zaman doğduğu topraklara döneceğini Allah bilir!
Hele hele...
Çoluk, çocukları bilmedikleri topraklara götürmek hiç kolay olmadı...
Her şeye rağmen...
Sevdiler Türkiye’yi...
Onlar da dağlar gibi bazı sıkıntılara katlandılar ama...
Türkiye ise...
Allahı’na kadar sığınmacılara sahip çıktı...
Cumhuriyet tarihimizin yaşı kaç olursa olsun...
Bu milletin...
Komşusu için ne fedakarlıklar yaptığını yazacak...

*

Anlamlı soru şu:

“Türkiye’de “geçici koruma” statüsündeki Suriyeliler’in sayısı...
Nerdeyse...
Dört yıldır hissedilir biçimde azalıyor...
An itibarıyla...

Memleketimizdeki Suriyeliler’in resmi sayısı...
Yaklaşık “2 milyon 371 bin”e geriledi...

İkamet izniyle Türkiye'de yaşayan Suriyeliler’in sayısı ise...
Yaklaşık 75 bin civarında...
Bu veriler “27 Kasım 2025” tarihine ait...
Şunu unutmayalım...
Türkiye, dünyada en fazla Suriyeli’nin yaşadığı ülke olmaya devam ediyor... Dünyada ikinciyiz!

*

Son bir not:
2016–2025 arasında...
“1 milyon 318 bin” mülteci Suriye'ye gönüllü geri dönüş yaptı...
Bir not daha; bu yılın 27 Mayıs’ını gösteren takvim yaprağından:

Türkiye’de doğan Suriyeli sayısına ilişkin rakamlar kafaları karıştırdı...
Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun 2022’de “700 bin çocuğun Türkiye’de doğduğunu” söylemesine karşılık, bugün aynı koltukta oturan Bakan Yerlikaya, bu rakamı “87 bin 216” olarak açıkladı... İki bakanın rakamları arasında yaklaşık “600 bin” fark olması dikkat çekici değil mi?

*

Bitiriyoruz...
Neyle?

Türkiye’den son derece dikkat çekici gelişme ile:

“Suriyeliler’e ücretsiz sağlık hizmeti dönemi sona eriyor...”

Ha’di hayırlısı...
Kime sorsanız, “Geç bile kaldık!” diyecek ama...
Olsun varsın...

“İnsanlık bizde kalsın...”

*

Farklı bilgilere göre...
Biz şimdiye kadar devlet ve sivil toplum örgütleri olarak...
Suriyeli mülteciler için 25 milyar dolar harcadık...
Avrupa Birliği Türkiye'ye 3 milyar Euro taahhüt etmişti...
Yine iddialara göre...
Şu ana kadar gelen 640 milyon Euro civarında...
Eskide kalmış bir Devlet bilgisi daha...
Bir dönemin Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ...
2017 yılında Suriyeliler için (84 milyar 880 milyon TL. (Dolar olarak da 30 milyar 285 milyon 573 bin...) harcama yapılacağını öngörüyoruz” demişti...

Nokta koyarken...
Başlığımızı bi’kez daha hatırlayalım:

SURİYELİ GÖÇMENLER NEDEN
ARTIK BİZE “MENDİL” SALLIYOR?

Hayır, ilk aklınıza gelen değil(!)...
Tabii ki, bize düşman gibi bakmadılar ama...
Kalben...
Hayatları adına müthiş “borçlu” kaldılar!
Hem de öylesine insani bir borç ki...
Bizim topraklarımıza ilk ayak bastıklarında üç yaşındaki yavruları...
Artık birer genç erkek olarak vatanlarına dönüyor...
Kuşkusuz...
Aralarından yüzlercesi...
Bize gelip, bizden Avrupa’ya sıçrarken...
Ege Denizi’nin serin sularında hayatını kaybeden...
Yüzlerce Suriyeli’nin yakını...
O acıları hiç ama hiç unutamayacaklar ve...
Ömür boyu...
Türkiye’ye en az iki kuşak “minnettar” kalacak...
Çünkü...

Onlara ekmek verdik, hayat sunduk, çocuklarını koruduk!

Üstelik...
Bir teşekkür bile beklemedik!

Yanlış mı?

Nokta...

Hamiş: Avrupa Birliği’nin, Suriyeli sığınmacılar için Türkiye'ye sağladığı desteğin 2011’den bu yana “10 milyar Euro”yu bulduğu ifade ediliyor...

Sonsöz: Suriye'ye geri dönenler diyor ki: “Yine sıfırdan başlıyoruz ama artık mülteci değiliz... Yıllarımızı bizim olmayan bir dili öğrenmekle geçirdik... Şimdi çocuklarım akıcı şekilde Türkçe konuşuyor ama bu kendi ülkelerinde hiç bir işe yaramıyor... / BBC News Türkçe...”