Son Mühür- Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada Lütfü Savaş’ın avukatı, 4-5 Kasım 2023’teki 38. Olağan Kurultay’ın “mutlak butlan” gerekçesiyle iptalini istedi.

Avukat, kurultayda delege iradesinin “organize şekilde sakatlandığını” savunarak Özgür Özel’in tedbiren görevinden el çektirilmesini talep etti.

Dava nasıl başladı?

Süreç, eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve bazı delegelerin 38. Kurultay’ın iptali için açtığı davayla başladı.

6 Nisan 2024’teki 21. Olağanüstü Kurultay’ın “yok hükmünde sayılması” istemi de daha sonra dosyaya eklenerek tek dava altında birleştirildi.

Davaya konu kurultaylarda seçilen Parti Meclisi ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri, kararın kendilerini doğrudan etkileyeceğini belirterek CHP Genel Merkezi ile birlikte “feri müdahil” sıfatıyla katılma talebinde bulundu. Katılma dilekçeleri önceki gün mahkemeye sunuldu; ancak davacı taraf, bu taleplerin reddini istedi.

Mahkemedeki iddialar

Davacı avukat, 38. Kurultay’ın “gayri meşru” olduğunu ileri sürerek, “Genel başkan seçilmeyen bir kişinin genel başkan sıfatıyla yürüttüğü süreç mizansendir” dedi. 6 Nisan’daki olağanüstü kurultayın ise “yetkisiz genel başkan” kararıyla toplandığını, “kanuna karşı hile” yapıldığını savundu.

Bir önceki duruşmada ne olmuştu?

Mahkeme, önceki celsede kurultay sırasında yürürlükte olan parti tüzüğünü CHP’den istemiş; ayrıca kurultay süreciyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndaki soruşturma dosyasındaki tüm belgelerin davaya dahil edilmesine karar vermişti.

Kemal Kılıçdaroğlu ceza davasında da ifade vermedi

CHP Kurultayı’nın iptali istemiyle görülen davada söz alan parti avukatı Çağlar Çağlayan, Kemal Kılıçdaroğlu’nun ceza davasında da henüz ifade vermediğini hatırlatarak, “Usul açısından eksik bir süreçle karşı karşıyayız.” dedi.

“Ceza yargılamasının kesinleşmesi beklenmeli”

Çağlayan, yargılamanın tamamlanıp hükmün kesinleşmesinin temel hukuki zorunluluk olduğunu vurguladı. “Ceza yargılaması henüz sonuçlanmadan açılan bu dava, bağlayıcılığı tartışmalı bir karara sebep olabilir.” diye konuştu.

Beraat ihtimali dengeyi değiştirir

Avukat, sanıkların beraat edebilme olasılığının davanın seyrini tamamen değiştireceğini belirterek, “‘Beraat kararı verilirse bu dava içinden çıkılmaz bir hal alır’ uyarısını dikkate almak zorundayız.” değerlendirmesinde bulundu.

“Menfaat sağlandığına dair delil yok”

Ceza dosyasındaki mevcut delillerin “kimsenin kimseye menfaat temin ettiğini ispatlamadığını.” dedi.

CHP avukatları ek süre talep etmedi

Duruşmada CHP’yi temsil eden avukatlar, herhangi bir ek süre talebinde bulunmadı. Bu durum, dosyanın sözlü yargılama aşamasına geçilmesi yönündeki süreci hızlandırdı.

“Bu davadaki itirazlar seçim hukukuna ilişkindir"

CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptali istemiyle açılan dava kapsamında Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde devam eden yargılamada söz alan CHP’nin avukatı Çağlar Çağlayan, davanın mahiyetine ilişkin önemli bir değerlendirme yaptı.

Çağlayan, “Bu davadaki itirazlar seçim hukukuna ilişkindir. Siyasi partilerin seçim süreçleri yargı denetimi altında yapılır ve bu denetimi seçim kurulları yürütür. Adli mahkemelerin bu konuda yetkisi bulunmamaktadır” dedi.

“Mahkeme, parti yönetimini belirleyemez”

CHP avukatı, mahkemenin siyasi bir partinin yönetiminin kim tarafından yapılacağına dair karar verme yetkisinin bulunmadığını belirtti. Çağlayan, “Mahkemenin, siyasi partinin kim tarafından yönetileceğine dair karar verme imkanı yoktur. Bu durum, demokratik temsil ilkesine aykırıdır.” diye konuştu.

“Sürekli mahkeme tehdidi altında kalınamaz”

Dava sürecinde ortaya atılan iddiaların, seçilmiş parti yöneticilerini baskı altında bıraktığını savunan Çağlayan, “Aksi halde seçilmiş yöneticiler, sürekli mahkeme tehdidi altında görev yapmaya çalışır. Bu durum, demokratik işleyişi zedeler ve siyasi partilerde istikrarsızlığa neden olur.” ifadelerini kullandı.

CHP avukatları, adli yargının yetkisiz olduğunu savundu

CHP cephesi, davanın esastan görüşülmeden reddedilmesi gerektiğini savunarak, seçim kurullarının yetkili olduğunu ve yargı kararlarının siyasi partilerin iç işleyişine doğrudan müdahale anlamına gelemeyeceğini belirtti.

“Kayyım talebimiz yok”

Lütfü Savaş’ın avukatı duruşmada yeniden söz alarak önemli bir açıklama yaptı. “Bizim kayyım talebimiz yoktur” diyen avukat, davaya ilişkin ceza davasının beklenmesine gerek bulunmadığını vurguladı. Taleplerinin kabulünü isteyen avukat, “Biz CHP’nin mahkeme koridorlarında tartışılmasını istemeyiz. Ancak ortada ciddi bir şaibe vardır. Bu dava siyasi değil, hukuki bir davadır” ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ