Dünyanın en büyük dijital yayın platformu olan Netflix, 300 milyonu aşkın ücretli abonesiyle küresel izleyici kitlesini kasıp kavuruyor. Stranger Things, Wednesday ve Squid Game gibi yapımlar tüm dünyada büyük ilgi görürken, bir ülke hâla Netflix'e kapalı. İşte o ülke Çin. Netflix’in eş CEO’su Ted Sarandos, bu durumu şöyle özetliyor: “Bir tane bile Netflix bölümü Çin sansür kurulundan geçemedi.”
Sansür Duvarını Aşamadılar
Çin’in katı içerik denetimi, Batılı yapımlar için uzun süredir ciddi bir engel oluşturuyor. 2010 yılında James Cameron’ın efsanevi filmi Avatar bile, “toplumsal huzursuzluk çıkarabilir” endişesiyle yasaklanmıştı. Daha yakın tarihte ise Thor: Love and Thunder gibi yapımlar, LGBTQ+ sahneleri nedeniyle Çin’de gösterime giremedi.
Netflix ise bu dev pazara girebilmek için yıllarca çabaladı. Hatta Çin merkezli dijital yayın platformu iQiyi ile iş birliği dahi yaptı. Ancak sonuç değişmedi. Sarandos, katıldığı Semafor Dünya Ekonomi Zirvesinde şu açıklamayı yaptı:
“Üç yıl boyunca denedik. Bir tane bile bölüm sansür kurulundan geçemedi. Hiçbiri.”
Sarandos: “Çin’in Bizi İstemediği Açıktı”
Netflix’in Çin’de dizi yayınlayamamasının ardından, Sarandos gerçeği fark ettiklerini söylüyor:
“15 yıl önce herkes Çin’e girmeyi hayati bir konu olarak görüyordu. Ben de birkaç yılımı bu işe adadım. Ama sonra gördük ki, Çin bizim gibi Amerikan şirketlerini istemiyor.”
Bu durumun aslında son dönemde ticaret savaşları bağlamında Netflix’e avantaj sağladığını da vurguluyor:
“Çin’e hiçbir bağı olmayan nadir Amerikan şirketlerinden biriyiz.”
Netflix ABD Ekonomisine Ne Kattı?
Sarandos’a göre Netflix, sadece eğlence sunmuyor, aynı zamanda ekonomiye ciddi katkı sağlıyor:
- 2020 – 2024 yılları arasında 125 milyar dolarlık katkı
- 40.000 kişiye istihdam
- Tüm 50 eyalette prodüksiyon