Başrolde Tom Hardy var; yönetmen koltuğunda ise “The Raid” serisiyle adını aksiyon tarihine altın harflerle yazdıran Gareth Evans oturuyor. Peki “Havoc” neden bu kadar ses getiriyor? Cevabı basit: Film tam anlamıyla yumruk, kurşun ve karanlık bir vicdan hikayesi sunuyor.
Konu tanıdık, anlatım sert: “Havoc” ne anlatıyor?
Film, yeraltı dünyasında bir masum çocuğu kurtarma görevine atanan dedektif Walker’ın (Tom Hardy) hikayesine odaklanıyor. Bir çete çatışmasından sağ çıkan Charlie, aslında skandallarla dolu bir belediye başkanı adayının oğlu. Onu bulup güvenle teslim etmekle görevli kişi ise borçlu olduğu dedektif Walker.
Ama işler kısa sürede sarpa sarıyor. Karşımıza sadece gangsterler değil; polis içindeki çürük elmalar, Asya mafyası ve geçmişin lanetleri de çıkıyor. Walker’ın yolculuğu, bir çocuğu kurtarma çabasından çok daha fazlasına dönüşüyor: Kendisini affettirme ve yeniden var olma savaşı.
Hardy yine bildiğimiz gibi, ama bu kez daha karanlık
Tom Hardy, az konuşan, çok vuran adam rollerinde ustalaşmıştı. Ancak “Havoc”ta sadece fiziksel değil, duygusal olarak da ağır yaralı bir karakteri canlandırıyor. Geçmişte yaptığı affedilmez bir hata nedeniyle ailesinden uzak yaşayan dedektif Walker, bu görev sırasında hem içindeki canavarı kontrol altına almaya çalışıyor, hem de kendini bir kez daha anlamlandırıyor.
Aksiyon dozu yaşatıyor
Aksiyon severler için “Havoc” tam bir görsel şölen. Filmin açılışındaki araba takip sahnesi, sinema perdesinde izlenmeyi hak eden bir seviye. Ancak asıl kıyamet “Medusa Club” sahnesinde kopuyor. Yaklaşık 10 dakika boyunca kesintisiz dövüş, bıçaklar, silahlar ve kanlı hesaplaşmalar ekrana yansıyor.
Öne çıkan anlardan biri de MMA dövüşçüsü Michelle Waterson ile Tom Hardy’nin sahnesi. İkilinin dövüşü, hem koreografi hem de duygusal yoğunluk açısından filme damgasını vuruyor.
İyi mi? Çok iyi. Ama...
“Havoc”, hikâye anlamında türünün klasiklerini yeniden anlatıyor. Yan karakterlerin bazıları yeterince işlenmemiş olabilir. Ancak Gareth Evans o kadar sağlam bir aksiyon yönetimi sergiliyor ki, bu eksiklikler neredeyse görünmez oluyor.
Puan: 4/5 – Harika.
