Bir şampiyon ile tanışmak merhabalaşmak için yola çıktım. Rotamız Sardunya's bahçeye doğru çevrildi. Bornova Sokaktan, Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ne doğru yürüyorum.
Burası sevgi yolu haline getirilip, trafiğe kapatılınca daha renkli oldu. Yeni mağazalar açıldı. Hareketlendi. Bir dönem başka amaçlarla kullanılan bir sokaktı. Emeği geçenlerin yüreğine sağlık. İş çıkışı olduğu için insanlar hızla yürüyor. Kimi İZBAN kimi Metro yakalama peşinde... Tramvay ya da otobüs alternatifleri de var. Alsancak İskele de vapur keyfi iyi olabilir.
Kıbrıs Şehitleri'ne dönünce bambaşka bir dünya ile karşılaşıyorsunuz. Burada daha yavaş yürüyen insanlar var. Patili dostlarda mutlu kimi yolun ortasına yatmış uyuyor. Bazıları kenarda gelip geçen insan selini izliyor. İzmir'in vitrini gibi... Adım başı bir dostla selamlaşıyorsunuz. Yakın Kitabevi'nin gülümseyen patronu Levent Salıcı... Ünlü avukat ve siyasetçi Murat Aydın, Radyo Ege'nin gülü, Çok Bilen Adamın asistanı Selin de burada... Adım başı selamlaşıyoruz. Kendimi 80'lerde piyanist şantöre benzetiyorum.
Arif Susam gibi...
"EVET EVET SAYGIDEĞER KIYMETLİ DOSTLARIM Boğazın gözbebeği Emirgan’ın bu güzel ve şirin Köşem Tavernasına hepiniz hoş geldiniz şeref verdiniz programa başlarken hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyor; mutlu bir gecenin başlangıcında tüm çifleri dansa davet ediyorum... Ooooo Ahmet Bey de burada lar kendilerine hoş geldin diyoruz. En güzel geceleriniz olsun... HABERİNİ aldım geldim sevgilim son defa gelinlikle görmek istedim. Sana düğün hediyem bu gözyaşlarım. Perişan halimle vedaya geldim... KADER UTANSIN SENİ BANA ÇOK GÖREN ELLER UTANSIN..."
Gerçekten Kıbrıs Şehitleri İzmirlilerin buluşma noktası... Karşıyaka Çarşı da öyle ama burası bir başka...
AFAD ve UNİCEF gençleri de kibarca önünüzü kesip sizi bilgilendirerek, derneklerine bağış topluyor. Boş geçmemek lazım bütçemiz el verdiğince, destek olalım. Ooooo uzun zamandır görmediğim Nezahat ablamla da buradaymış.
SEVGİ BİTER Mİ?
Genç ve güzel bir kadın yüksek sesle telefonla konuşurken yanımdan geçiyor. Elinde kalın dosyalar ve cüppe... Avukat olmalı... Merak ediyorum. Ben de onun adımlarına ayak uyduruyorum. "Nasıl bir baba bu hiç mi ilgilenmiyor çocuklarla, anlaşmalı boşanmak istemiyor anladım. Eve gelmiyor. Güzel... Merak etmeyin donuna kadar alırım.. Bazı şeyleri tespit etmek lazım. Çocuklara verdiğiniz günlük harçlıkları bile belgeleyelim. Kant'ın fatura versin her gün.... Diğer velilerden, komşulardan destek isteyin. Nakit alışverişlerin fişlerini size versinler. Günlük market alışverişleri, kıyafetler aklınıza gelen her şey kırtasiye, kitap, giyim, meyve, sebze... Çocuklar için bol bol harcama yaptığınızı babanın ise hiç ilgilenmediğini gösterelim. Sabit bir maaşı yok mu? Bu kötü ne kadar kazandığını tespit etmemiz lazım. Sahne aldıkça ödeme alıyor bu güzel... "
Hayat ne garip! Severek evleniyorsun. Davul zurna ile mahalleliyi ayağa kaldırıp, caddenin ortasında konvoy kurup dat dat gidiyorsun. Sonra durup trafiğin ortasında halay çekiyorsun. Dünyalar senin çünkü... "Sevdiğimi aldım" diyorsun... İki güzel çocuğun oluyor. Sonra... Sonrası hiç... Anlaşamayan iki kişi... Konuşamaz oluyorsun! Her iki tarafında suçu var. Ancak çocuklar suçsuz... Sonu kötü bitse bile bu ilişkinin meyveleri onlar. Hangi baba çocuklarını silebilir ki! Neler oluyor bize? Ne sevmeyi biliyoruz ne de ayrılmayı... Ayrılırken de el ele gidilmeli... Saygı kaybedilmemeli... Şairin dediği gibi... “Ayrılıkta sevdaya dahil. Ayrılanlar hala sevgili...”
MERHABA BULUŞMALARI...

Neyse biraz hız verelim. Şampiyon ile tanışmaya gidiyorum. Buluşma yerine geliyoruz. Gecenin mimarı Prof Dr Erkan Sevinç karşılıyor. Biraz sonra Kübra Kuş ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Spor Bölümünden Kerem Başaran görünüyor. Erkan hoca anons ediyor.. " Veeee Kübra Kuş aramızda... " Alkışlarla yerini alıyor. Biraz soluklandıktan sonra söyleşi başlıyor.

Alçak gönüllü bir yıldız...

Güzel, mütevazı, içten bir kadın... Gülünce gözlerinin içi parlıyor. Yanağında oluşan çukurda kayboluyorsun. Baştacı...
Bir şampiyon, gol kraliçesi, milli sporcu ama ego yok. Sanki daha yolun başındaymış gibi... Talihsiz bir sakatlık geçirmiş fizik tedavi uygulanıyor. Eğer tedavi olumlu sonuçlanırsa iki ay sonra havuza dönecek. Olmazsa ameliyat gerekecek. Bu da süreyi uzatacak. Ama o yılmıyor. Havuz sevdası nedeniyle antrenör olarak minik Kübralar yetiştirmeye devam ediyor. Olumsuzlukları kafasına takmıyor. Her kötülükte bir iyilik vardır diye düşünüyor. Spora da böyle başlamış...
Hayat tesadüfleri seviyor....

Henüz 4 yaşındayken astım ile tanışıyor. Doktorlar doğduğu şehir Antakya'yı terk etmesini söylüyor. Aile nasıl olur derken doktor gidemiyorsanız yüzsün diye öneriyor. Kübra bu dala tutunuyor. Havuzda kuş gibi uçup, peri gibi süzülürken, su topu antremanı yapan çocuklarla tanışıyor. Ve bu spor dalının yıldızı oluyor.
15 yaşında İzmirli oluyor. İzmir Büyükşehir Belediyespor yuvası, başarılara yüzüyor. Yunanistan'a transfer oluyor. Sonra İzmir, bir kez daha Yunanistan ve yine İzmir Büyükşehir... Milli takım... Şampiyonluk... Gol kraliçeliği... Yunanistan'da çok sıcak karşılanmış. En çok havuzda olmayı seviyor. Fit olmak için beslenmesine dikkat ediyor. Ara sıra kaçamaklara izin var. Kadın olmak sporda da zor... Ancak başa çıkıyor. Maddi kazanç, şampiyon olsanızda fazla yok. Ülkemiz futbol üstüne kurulmuş durumda... Havuzda mutlu... Kısa zamanda iyileşip yine goller atmanı diliyorum....
SIRADA AHMET SAN VAR...

Bir sonraki Merhaba Buluşması Ahmet San ile 11 Haziran'da... Aynı gün saat: 16.00'da İzmir Kültür Sanat Fabrikası'nda Esat Erçetingöz katkıları ile Ahmet San fotoğraf sergisi açılışı da var.
Efsane isimle sohbet keyifli olacak... Çeşme Festivali... Getiremez denilen Michael Jackson ve Madonna konserleri... Popstar macerası ve dahası... Oniçinnn 11 Haziran Ahmet San günü kaçıma!
BENDEN...
"Ne oldu Tunç yazı yazmıyor musun?" birçok dostundan tepkiler aldım. Merak etmeyin bıktırana kadar devam. Yanımda olduğumuz için teşekkürler...
15 gün ara verince yazılar birikmiş anlatacak çok konu var ama sonra... Amcamız İlhan Şeşen'i sonsuzluğa uğurlayışımız, Karşıyaka okul ziyareti ve genç meslektaş adayları ile buluşmamız, İzmir Aşkına ekibi son oyunları İZMİR'İN RÜYASI sezon finali yaptı. Yazında oynamalı hatta İEF'de 4 gün üstüste 4 farklı olun ile sahne almalı... Radyo Ege'nin stüdyosunu dışarıya taşıdığı, naklen yayın maceraları, Didim ziyafeti, Sedef'in düğünü, Bir TÜLOV etkinliği "Ufuk Karaman'ın Sabahattin Ali'yi türkülerle anlatışı", EİB moda tasarım yarışmasında bir dünya yıldızı Selin Yeninci ve kadınları baştan yaratan Şafak Sol ile sohbetimiz, Son Mühür Televizyonu'nda hazırladığım Sıcak Bakış programından notlar bir başka yazıya kaldı.
AÇIN RADYONUN SESİNİ...

RADYO EGE'de İlhan Şeşen söylüyor. Neler Oluyor Bize? Gerçekten neler oluyor? Ne saygı ne de sevgi kaldı. Hoşgörü dersen o da kim? Dinlemek yok boş boş konuşma, sosyal medyada sallama moda... "Aynen... Tabikide... " Neyse yıllar önce amca söylemiş. Göğe selam olsun. Şarkıların kalbimizde, oynadığın karakterler beynimizde...
"Neler oluyor bize yine neler oluyor gülüm... Neler oluyor sana bana neler oluyor"
DAİMA GÜLÜMSEYİN...