Kızılcık Şerbeti cuma gecesi gürültülü bir sezon finaliyle veda etti. Bakalım kim öldü, kim kaldı, yeni sezonda göreceğiz.

Yılın en çok izlenen dizilerinden ikisi de bu hafta yaz dönemi için veda ediyor: Pazartesi Uzak Şehir ve salı da Kral Kaybederse. İkisinden de ‘bomba’ bölümler bekleniyor. Eşref Rüya ise okulların kapanacağı 20 Haziran haftası sezon finali yapacak ve 18 Haziran’da ekrana gelecek 13. bölümüyle 1. sezonunu kapatacak.
Dizilerin ve filmlerin insanlar üzerindeki etkisi malum... Diziler ve filmler artık sadece birer eğlence aracı değil; tüketim alışkanlıklarımızı, seyahat planlarımızı, müzik listelerimizi hatta modayı doğrudan etkileyen güçlü birer kültürel fenomen. Bir dizide görülen sokak aniden turist akınına uğrayabiliyor, bir karakterin yediği yemek ülke genelinde trend haline geliyor. Oyuncuların giydiği kıyafetler saniyeler içinde tükeniyor, eski bir şarkı bir sahnede duyulduğu anda yeniden müzik listelerinde zirveye çıkıyor.
İşim gereği dizilerde çalan şarkıların ben de sizin gibi sıkı bir takipçisiyim. Sezon boyunca hangi dizide neler çalmış sizler için derledim.

Ateşe Attın Beni…

Eşref Rüya, çocukken uzaktan âşık olduğu ve "Rüya" adını verdiği kızı yıllarca ararken güçlü bir mafya üyesine dönüşen Eşref’in hikayesine odaklanıyor. İdealist bir müzisyen olan Nisan, Eşref’in işlettiği otelde gerçekleşen bir düğünde sahne almasıyla kendini büyük bir tehlikenin içinde bulur. Eşref, Nisan’a âşık olur, ancak onun aslında yıllardır peşinde olduğu Rüya ve aynı zamanda polis için muhbirlik yaptığını bilmemektedir. Aşk, ihanet ve güç mücadelesi içinde sıkışan Eşref hem çetesiyle hem de kendi duygularıyla büyük bir hesaplaşmaya sürüklenir.
En son ‘Eşref Rüya’ dizisi, bir şarkıyı yeniden fenomen yaptı! Çağatay Ulusoy ve Demet Özdemir’in başrollerde oynadığı dizide; ikilinin yakınlaşma sahnesinde Kamuran Akkor’un 1986’da söylediği ‘Bir Ateşe Attın Beni’ şarkısı kullanıldı ve o dakikadan sonra sosyal medyaya yayıldı. Yakın zamanda Merve Özbey bu şarkıyı yeniden yorumladı.

Ağlama Anne…

Uzak Şehir ise; Alya Albora, ölen eşinin vasiyetini yerine getirmek için cenazesi ve beş yaşındaki oğluyla, Kanada’dan Mardin’deki Albora topraklarına gelmesiyle başlayan bir aşiret dizisi. İlk başta konu ne kadar klasik ne kadar sıradan değil mi? Oysa neyi nasıl anlattığın o kadar büyük fark yaratıyor ki, diziyi izlerken bunu bir kez daha anladım. Evet, Türkiye’nin yarısı gibi ben de “Uzak Şehir” izliyorum.
‘Uzak Şehir’ dizisinin bazı sahnelerinde kullanılan Ahmet Kaya ve Selda Bağcan şarkıları da yeniden ve yeniden çok dinlenenler listesine giriyor. 1997 çıkışlı Selda Bağcan’ın yorumladığı ‘’Ağlama Anne’’, Ahmet Kaya ‘’Korkarım’’, dizinin jenerik müziği olarak da kullanılan, bestesi Rodrigo sözleri Sezen Aksu’ya ait ‘De Mardin’ şarkısı Fiore Canto takma ismiyle çıkış yapan Nazlı Bilginer Yengi seslendiriyor.

Kaybettiklerimi Geri Ver…

Kızılcık Şerbeti; doğruları aynı, yöntemleri farklı olan iki uç aile arasında kalan bir aşk hikayesi. Sena Şener’in seslendirdiği ‘’Kaybettiklerimi Geri Ver’’, Can Ozan imzalı ‘’Ağlama Ben Ağlarım’’, Demet Akalın ve Özcan Deniz’in “Nasip Değilmiş”, Mustafa Ceceli ve Bengü’nün düeti “Kervan’’, İkilem ‘’Bana Sorma’’ aklıma gelen ilk şarkılar. Dizi, şarkı seçimlerinde popüler şarkıları tercih ediyor gördüğünüz üzere.

Her Gece…

Kral Kaybederse ’de; Aşkın ihanete, gücün zayıflığa ve kazananın kaybedene dönüştüğü serüvende, Kenan Baran’ın zirveden düşüşü ve bu düşüşle birlikte sürüklenen hayatlar çarpıcı bir şekilde ortaya koyuluyor. Dizi seçimlerinin -dönem dizisi olmasının da etkisiyle- çok daha eğlenceli seçildiğini söyleyebilirim. Mirkelam ‘’Her Gece’’, Tarkan ‘’Şeytan Azapta’’, Sertab Erener ‘’Vurulduk’’, Selami Şahin ‘’Seninle Başım Dertte’’ -Sevdiğine telefondan şarkı dinleten 90’lar gençliği burada mı? – Oya & Bora ‘’Sevme Zamanı’’.

TÜRK DİZİLERİ DÜNYADA POPÜLER

Türkiye, dizi ihracatında ilk üç sırayı ABD ve İngiltere ile paylaşıyor. Forbes Türkiye ihracat şampiyonu yerli dizilerin listesini yayınladı. İhracatta satış rakamları 600 bin doları bulan diziler söz konusu.
Türkiye’nin dizi ihracatı serüveni, 1975 yapımı **“Aşk-ı Memnu” nun 1981 yılında Fransa’ya satılmasıyla başladı. Kim derdi ki o ilk adım, bir gün Türkiye’yi dünyanın en büyük dizi ihracatçılarından biri haline getirecek? Aradan geçen yıllarda Türk dizileri yalnızca ekranlarda değil, sınırların ötesinde de güçlü bir izleyici bağı kurdu. Öyle ki, 2024 yılı itibarıyla ihracat gelirlerinin 1 milyar doları aşması bekleniyor.
Bugün bir Türk dizisinin yurt dışına satış fiyatı 600 bin dolara kadar çıkabiliyor. Üstelik sadece yeni yapımlar değil, arşivdeki eski diziler de hâlâ ilgi görüyor. “Hercai”, “Muhteşem Yüzyıl”, “Kara Sevda”, “Binbir Gece” ve “İstanbullu Gelin” gibi yapımlar, yıllar geçse de ekran başındaki etkisini yitirmiyor. Türkiye, artık sadece kendi izleyicisini değil, Orta Doğu’dan Latin Amerika’ya, Balkanlar’dan Asya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyayı hikâyeleriyle büyülüyor.