Son Mühür / Arif Enes Durak - Annesinin yönlendirmesi ile 3 yaşında tanıştığı jimnastik ile hayatı değişen ve hem Türkiye'de hem Avrupa'da başarıdan başarıya koşan İzmir'in esnek kızı Burçak Şenman, Türkiye’de kadın sporcu olmanın sadece fiziksel değil, sosyokültürel anlamda da büyük bir mücadele gerektirdiğini söyledi.
Şenman, elde ettiği başarılara rağmen Türkiye’de kadın ve kadın sporcu olmanın zorluklarını Son Mühür’e anlattı.
Mücadeleleri sadece rakipleriyle değil!
Sadece rakipleriyle değil, toplumun bakış açısıyla da mücadele ettiklerini söyleyen Şenman, "Yurt dışında bir yarışmaya gittiğimizde, sporcuların sadece müsabakaya odaklandığını görüyoruz. Onlar şortlarıyla, mayolarıyla rahatça dolaşıyorlar, kimse ne giydiklerine karışmıyor. Biz ise antrenmanlarımızı bile eşofmanlarla yapmak zorunda kaldığımız zamanlar oldu. Yarışma sonrası hemen üzerimizi kapatıyoruz mesela... Bu fark, üzerimizde baskı oluşturuyor, yabancı sporcular yalnızca rakipleriyle mücadele ederken, biz hem toplumsal algıyla hem de kendi psikolojimizle savaşmak zorunda kalıyoruz. Hatta gazeteler bile fotoğraflarımızı kırparak yayınlıyor, bacaklarımızı kesiyorlar. Yabancı sporcular bu sorunları yaşamıyor, sadece yarışıp gidiyorlar” diye konuştu.

"Çocuklarımızı eşit yetiştirmezsek, kadınlar refah içinde yaşayamaz"
Toplumdaki cinsiyetçi algının sadece sporla sınırlı olmadığını ve bunun temelinde çocukların yetiştirilme şeklinin yattığını söyleyen genç sporcu, “Türkiye’de kadın cinayetleri artıyor, çünkü temelden yanlış başlıyoruz. Erkek çocuklarını pohpohlayıp, kız çocuklarına ‘Aman kızım yapma ayıp’, ‘Sen kızsın’, ‘Bu erkek işi’ diyerek büyütüyoruz. Eğer çocuklarımızı eşit yetiştirmezsek, kadınlar hiçbir zaman refah içinde yaşayamaz. Hep beraber, kadın-erkek demeden hakkımızı aramalıyız" diye konuştu.
"Kadınlara ayrıcalık değil, eşitlik istiyoruz"
Atatürk’ün sözlerinin çok önemli mesajlar içerdiğini ve herkesin bu mesajlardan ders çıkarması gerektiğini söyleyen Şenman, "Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. Bu sözden hepimiz gerekli dersleri çıkarmalıyız. Kadınlara ayrıcalık değil, sadece eşitlik istiyoruz. Ben bu sözü, hayatımın mottosu yaptım ailemin desteği ile de bugünlere geldim" ifadelerini kullandı.
“Disiplinli büyüdüm, şimdi yeni sporcular yetiştiriyorum”
İzmir Ekonomi Üniversitesi Uygulamalı İngilizce Çevirmenlik mezunu olan ve şu anda bale eğitmenliği yapan Şenman, genç sporculara ilham olmayı hedeflediğini belirterek şunları söyledi:
"3 yaşından beri bu sporun içindeyim. Günde 8 saat antrenman yaptım, sosyal hayatımdan vazgeçip kendimi tamamen bu spora adadım. Arkadaşlarım dışarı çıkıp eğlenirken ben idman yaptım. 11 yaşında milli takıma seçildim ve uluslararası başarılar elde ettim. 'Senior’ kategorisinde 1. olup ‘Jimnastiğin Kraliçesi’ anlamına gelen özel tacı takmaya hak kazandım. Şimdi, bu birikimimi genç sporculara aktarmak için bale eğitmenliği yapıyorum."
“Atatürk’ün ileri görüşlülüğüne hayranım”
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e büyük hayranlık beslediğini belirten Burçak Şenman, Atatürk'ün sözleriyle günümüze ışık tuttuğunu söyleyerek, "Ölümünün üzerinden yıllar geçmesine rağmen hâlâ sözleri hayatımıza ışık tutuyor. O zorlu süreçte nasıl sabredebildi, nasıl hedeflerinden şaşmadı bunu çok merak ediyorum. Eminim dünya çapında yarışan birçok sporcu da aynı soruyu soruyordur. Bana ve pek çok sporcuya ilham olmuş büyük bir lider" ifadelerini kullandı.

Felaketlerin gölgesinde başarının sırrı: İnanmak
Sadece toplumsal algılarla değil, doğal afetlerle de mücadele etmek zorunda kalan 30 Ekim 2020’de İzmir’de meydana gelen depremde evi ağır hasar alan Burçak Şenman, o yılın sonunda Fransa’da düzenlenen Uluslararası Ritmik Jimnastik Turnuvası’nda çifte kupa kazandığını belirterek, "Başarıya giden yol pes etmemekten, inanmaktan geçiyor. Çalışmaktan hiç vazgeçmedim" diyerek sözlerini noktaladı.





