İzmir’de içme suyunun büyük bir kısmını karşılayan Tahtalı Barajı’nda su seviyesi, kuraklık ve yetersiz yağışlar nedeniyle kritik seviyelere geriledi. Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, barajlarda yaklaşık 40 günlük su kaldığını belirterek, “Su seviyesi bir yılın altına düştüğünde, bu suyun bitmesi anlamına gelir. Acil önlemler alınmalı” uyarısında bulundu.

Barajlardaki doluluk oranları korkutuyor

Barajlardaki doluluk oranları korkutuyor

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi (İZSU) verilerine göre, günlük 700 bin metreküp su tüketilen kentte, Tahtalı Barajı’ndaki doluluk oranı kritik seviyelere indi. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda yüzde 1,39, Ürkmez Barajı’nda yüzde 7,02, Balçova Barajı’nda yüzde 21,16 ve Güzelhisar Barajı’nda yüzde 54,91 doluluk oranı kaydedildi. Gördes Barajı ise tamamen kurudu. Bu nedenle, İZSU 6 Ağustos’tan itibaren planlı su kesintileri uygulamaya başladı.

“Son 52 senenin en kurak geçen dönemini yaşıyoruz”

“Son 52 senenin en kurak geçen dönemini yaşıyoruz”

Prof. Dr. Doğan Yaşar, Türkiye’nin son 52 yılın en kurak dönemini yaşadığını vurguladı. “Bu yıl yağışlar yüzde 28, geçen yıl ise yüzde 6 eksik yağdı. Ancak asıl sorun, suyu yanlış kullanmamız” diyen Yaşar, Tahtalı Barajı’nda aktif doluluğun 19 milyon metreküpe düştüğünü, önümüzdeki hafta bu oranın yüzde 5’e gerileyebileceğini belirtti. Yaşar, geçmişte barajlar doluyken kuyulardan su çekildiğini, bu durumun yeraltı sularını tükettiğini ve Manisa ile Küçük Menderes Havzası’nda obruk oluşumlarına yol açtığını ifade etti.

Hatalı su tüketimi ve suda tasarruf öncelikli kullanımın önemi

Hatalı su tüketimi ve suda tasarruf öncelikli kullanımın önemi

Yaşar, baraj sularının verimli kullanılmadığını ve kuyulardan aşırı su çekiminin maliyetleri artırdığını söyledi. “Barajlar doluyken kuyular dinlendirilmeliydi. Manisa’da Göl Marmara kurudu, obruklar başladı. Küçük Menderes’te de aynı tehlike var” dedi. Çözüm olarak, kayıp-kaçak oranının yüzde 33’ten düşürülmesini, gri suyun tarımda kullanılmasını ve tarlalara suyun kapalı sistemlerle ulaştırılmasını önerdi. Avrupa’daki gibi çim sulama ve havuz doldurma gibi faaliyetlerin kısıtlanması gerektiğini ifade etti.

“Su kesintileri daha erken başlamalıydı”

Prof. Dr. Yaşar, su kesintilerinin geçen yıl başlaması gerektiğini, rezervlerin korunmasının hayati olduğunu vurguladı. “Suyu kullanmayı bilmediğimiz için bu noktaya geldik. Belediyeler deniz suyu arıtma projelerine yönelmeli” dedi. Yaşar, tarımda su yoğun ürünlerden vazgeçilmesi ve akiferlerin toparlanması için geçici önlemler alınması gerektiğini aktardı.

Vatandaşlar ve yetkililer çok dikkatli olmalılar

İzmir’in su kaynakları tükenme noktasına gelirken, İZSU su kesintileri ve farkındalık kampanyalarıyla önlem almaya çalışıyor. Prof. Dr. Yaşar, vatandaşları suyu tasarruflu kullanmaya, yetkilileri ise uzun vadeli su yönetimi planları yapmaya çağırdı. Kuraklık krizinin aşılması için acil ve kapsamlı adımlar atılması gerektiğine dikkat çekiliyor.

Kaynak: DHA