Son Mühür- Berivan Kaya/ İzmir'de son zamanlarda artan intihar vakalarının temel sebebinin ekonomik kriz, işsizlik, geçim sıkıntısı ve sosyal medya olduğu ortaya çıktı.  İzmir Sosyoloji Dernek Başkanı Sadık Aktaş, son zamanlarda artan intihar vakalarını değerlendirdi. 

İzmir'de intiharların sebepler neler? 

İntiharların 'çaresizlik hissi' sonucu ortaya çıktığına dikkat çeken Sadık Aktaş, "İntihar, kişinin istemli şekilde kendisinin ölümüne yol açma eylemi olarak tanımlanıyor. Sıklıkla çaresizlik hissinin sonucu olarak ortaya çıkar ve büyük oranda depresyon, bipolar bozukluk, şizofreni, alkolizm ve madde kullanımı gibi, çeşitli ruhsal hastalıklarla ilişkili olarak görülür. Maddi sorunlar ve kişiler arası çatışmalar intihara sebebiyet veren stres etmenlerinin başında gelir. İzmir'de son dönemde intihar vakalarında belirgin bir artış gözlemlenmektedir. İzmir Valisi Süleyman Elban, son üç ay içinde intihar eden kişilerin genellikle sevgilisinden ayrılanlar, yasa dışı bahiste para kaybedenler, borçlananlar ve psikolojik tedavi geçmişi olan bireyler olduğunu belirtmiştir" ifadelerine yer verdi. 

İşsizlik ve geçim sıkıntısı... 

İntiharlarla mücadele için yerel ve merkezi iktidarın yapması gerekenleri anlatan Aktaş, " Psikolojik destek hizmetlerinin yaygınlaştırılması gerekiyor. Bireylerin ruh sağlığını korumak amacıyla ücretsiz ve erişilebilir psikolojik danışmanlık hizmetleri sunulmalıdır. Ekonomik destek ve istihdam olanaklarının artırılması önemli bir rol oynayacaktır.  İşsizlik ve geçim sıkıntısı intihar riskini artıran önemli faktörlerdir. Bu nedenle, istihdamı artırıcı politikalar ve maddi destek programları hayata geçirilmelidir. İntiharın önlenmesi için toplum genelinde farkındalık oluşturulmalı, özellikle risk altındaki gruplara yönelik eğitim programları düzenlenmelidir. Acil durumlarda müdahale edebilecek uzman ekipler kurulmalı ve intihar girişiminde bulunan bireylere hızlı destek sağlanmalıdır" dedi. 

Ekonomik kriz intihara sürüklüyor! 

Ekonomik sorunların yarattığı depresyonla başa çıkma yollarına değinen Aktaş, Sosyal destek ağlarının güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Psikolog veya psikiyatristlerden destek almanın da  depresyonla başa çıkmada etkili bir yöntem olduğunu dile getiren Aktaş, " Meditasyon, yoga ve düzenli egzersiz gibi yöntemler stresin azaltılmasına katkı sağlar. Finansal sorunlarla başa çıkmak için bütçe planlaması yapmak ve finansal danışmanlık hizmetlerinden faydalanmak önemlidir. Ekonomik kriz dönemlerinde intihar oranlarında artış gözlemlenmektedir. İşsizlik, borçlanma ve maddi zorluklar bireylerde umutsuzluk ve çaresizlik hissi yaratarak intihar riskini artırabilir. Özellikle erkeklerin ekonomik nedenlerle intihar etme eğiliminin daha yüksek olduğu belirtilmektedir" dedi. 

Sosyal medya tehlikesi 

 Kapatılan, Alo 182 umut ışığı hattının intihar sayıların düşüşüne etki edebileceğine dikkat çeken Aktaş,  "Önlenebilir intihar girişimlerindeki sayısal veri bunu destekliyor. Alo 182 Umut ışığı hattı intiharların azaltılmasında kesinlikle etkili bir yöntemdir. İnsan ancak toplumsal ilişkiler bütününde yer alarak yaşayabilir. Toplumsal ilişkilerinin dışına çıktığında çaresizdir. İnternet, yapay zekâ, sosyal medya kullanımındaki artış; Bireyi somut ilişkilerden soyut sanal âleme çekti. Burada oluşan bağımlılık bireyin kendi yaşamını sorgulamasına ve kendini eksik hissetmesine neden olmuş olabilir. Sanal âlem de oluşturduğu karakterin somut yaşamda bir karşılığı olmadığını ve burada oluşan ikili bir davranıştan, bireyde farklı iki karakterin oluşmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca internette bir fotoğrafınızı photoshop ile değiştirebilir, dere kenarında çekindiğiniz bir fotoğrafınızı istediğiniz algıya eşlik edecek düzenlemeyi yapabilirsiniz. Bu durum gerçeklikle hayal edilmişlikten oluşan patolojik bir duruma zemin oluşturabilir. İnsanın toplumsallık içinde oluşturduğu birbirine bağlılık, değerler, toplumsal örgütlülükler intiharın önlenmesinde çok etkili olabilir. Çaresizlik hissini ancak en yakınlarımızdan ve günlük yaşamda destek olabileceğimiz arkadaşlarımızdan ve ilişkilerimizden alabiliriz. Bu durumda yakın çevremiz, aile, iş, sosyal faaliyet alanındakiler bu sürecin önlenebilmesinde kritik öneme sahiptirler" diye konuştu. 

Muhabir: BERİVAN KAYA