Kurban Bayramının son günü... Şehir dışına çıkanlar için dönüş zili çalmaya başladı. Bu Kurban Bayramı yine trafikte kazalar, acemi kasaplar ve kaçan hayvan vakaları yaşandı.
En acısı Manisa'nın Başkanı Ferdi Zeyrek elektrik akımına yakalandı ve şu an hala yoğun bakımda... Kısa zaman önce Zeyrek'in Basın Danışmanı Güney'i kaybetmiştik.
Umarım bir üzüntü daha yaşamayıp, genç başkandan iyi haberi alırız. Onun sağlığına kavuşması bize bayram müjdesi olur. Ben bayramı İzmir'in en güzel köyünde geçirdim.
KARABURUN'DA BAYRAM KEYFİ...
13 Temmuz 2022, yani üç Kurban Bayramı öncesi yazdığım yazıda anlattığım İncecik köyüne yine geldim. Hatırlamadınız mı? Aaaa hadi bekliyorum eski yazılarıma bakın birkaç dakika... Karaburun'da bayram keyfi yazının adı... Hangi çağdayız şuraya bir link koysana diyenler için...
https://www.sonmuhur.com/karaburunda-bayram-keyfi
Evet geldiniz mi?
İNECİK DEDİK İNEMEDİK...
Yine aynı güzellik devam ediyor. Ancak Üçkuyular'dan direk dolmuş yok. Mordoğan'dan belediye otobüsü ile ulaşmak gerekiyor... Biz İnecik kavşağında iniyoruz. Bizi oradan alıyorlar. Serhat organize etmiş komşunun dönüşüne denk getirerek bizi aldırıyor. Sonunda Barutcu Malikanesi'ndeyiz.
Valide Sultan Kıymet Barutcu, bizi evlatları gibi karşılıyor. Hemen kahvaltı sofrasına oturuyoruz. Mis kokulu domates, salatalık, biber, peynir, zeytin ve köy ekmeği... Sıcak bir çay tüm yorgunluğumuzu alıyor. Ailenin esas evlatları Feraye, Şahika, İlknur, Serhat da gelmemizden memnunlar fotoğraflar çekiliyor. Evin torunu, Feraye'nin oğlu Atlas ile oynamaya başlıyorum. Önce top, sonra araba yarıştırmak...
IHLAMUR ALTINDA...
Rüzgar ılık ılık esiyor. Rüzgar gülü dönerken, rüzgar çanı vuruyor. Kelebekler özgürce uçuyor. Kuşlar ötüyor. Kediler ayaklarınızın arasında dolaşıyor. Muti arada havlıyor. Gece domuzlar geliyormuş. Karşınızda güller, incir ve limon ağaçları... İhlamur kokusu içinize doluyor. Feraye sürekli bir şeyler anlatıyor. Ailenin sohbet açıcısı... Bir ara konuşmasına virgül koyup, "aaa ıhlamur toplayacaktık" diyerek kovayı kapıyor. Bizde mecbur takip ediyoruz. Şahika ve Gökhan dönüşe geçeceklerini söyleyerek kurtuluyorlar. Yolları uzun Alaşehir yolcusu kalmasın arkalarından su dökerek uğurluyoruz. "Akşam mangal yapalım" diyor Ercan... Malzeme almak için Mert'i bekliyoruz ve İlknur, Tülin Sultan, Belinay ve ben Mordoğan'a iniyoruz. Sahilde bir şeyler içip, nevaleleri alıp dönüyoruz. Feraye bıraktığımız yerde ıhlamur toplamaya devam ediyor. Ben de kocaman bir tutam ıhlamur alıp ağzıma atıyorum. Hoş kokusu ağzıma dağılırken damağımda mayhoş bir tat bırakıyor. Çiğ yemekte güzelmiş. Topla topla bitmiyor bereketli bir ağaç... Feraye inatla bitirmeye çalışıyor. Ağacın tepesinde daha sessiz en azından... "Hadi in de etleri yap biz yorulduk" diyoruz. Sanki o hiç yorgun değil on aslan gücünde "Siz yaka durun mangalı ben yetişirim" Ercan ile Radyo Ege'yi açıp mangalı tutuşturuyoruz. Ağaçtan atlayan Feraye kahvelerle geliyor. Biz kahvemizi yudumlarken etler mangalla buluşuyor. İlknur salata yaparken, anne patates kızartıyor, Tülin pilav yapıyor. Belinay, Atlas ile oynuyor. Ben her zaman olduğu gibi izliyor, kahvemi yudumluyorum. Yemek hazır, ailecek sofraya oturup yemek yemek ve sohbet etmenin keyfi başka... Feraye konuyu burçlara getiriyor. Burcum yay, yükselenim Kova değil balıkmış. Ay burcumda balıkmış. Ben hep ok ile balık avlayıp kovaya koyuyorum sanıyordum. Yemek sonrası köye yürüyoruz. 1901 yılında yapılmış camiden izlenen manzara anlatılmaz ancak yaşanır. İlknur "karşısı foça" diyor. Fokların diyarı, fokun bıyığını bile görüyormuş. Konu konuyu açıyor. Ertesi gün denize gidip, yüzeceğiz.
KARPUZ DENİZE DÜŞTÜ...
Sabah erkenden uyanıyorum. Kahvaltıda Belinay, atv ile sokakları turlayışını anlatıyor. Mert gelip bizi alıyor. Ercan, İlknur, Belinay, Tülin ve ben bu kez koyları keşfe çıkıyoruz. Çok kalabalık... Ticaret Odasının Kraliçesi Aslı hanım ve Mali Müşavirler Kralı Mustafa Bey de burayı tercih etmiş... Su pırıl pırıl, her koyun ayrı bir güzelliği var. Karpuz denize düştü. Artık deniz zamanı...
AYIBALIĞI HİZMETİNİZDE...
Gazeteci dostum İsmail Keçeci'nin Çarşamba günü açacağı mekanda çok güzel olmuş. Ayıbalığı'na ilgi şimdiden büyük... Bereketli bir sezon geçirmeleri dileğiyle... Koray Hepenson imzalı club Mordoğan gecelerine damga vuracak... Sabaha kadar eğlence sizi bekliyor...
O koy senin bu koy falancanın diye gezerken ayağımızı suya sokmadan akşam oluyor. Durun bari şurda bir soluklanalım ayağımız deniz görsün diyorum. Biraz dinlenip, suda ördek suya daldı zil çaldı oynayıp eve dönüyoruz. Zeyrek başkandan hayırlı bir haber hala yok. Eve girince ağaçtan bir ses hoş geldiniz diyor. Lassi havlıyor. Bu köpek küçülmüş diyorum. Meğer Muti vefat etmiş geçen sene... Ağaca bakınca bir karaltı meğer Feraye yine ağaca çıkmış. Eşi Gökhan gelecek onu beklerken ıhlamur topluyor. Zorla indirip yemek hazırlattık. Güveçte kuru fasulye, pilav... Yerken gözlerim kapanıyor yorgunluktan... Sürünerek yatağa gidiyorum. Ihlamurun faydalarını düşünerek uyuyorum. Sabah erkenden güneşin doğuşunu izlemek için balkona çıkarken yerde gazetenin üstüne serilmiş ıhlamurları görüyorum. Son Mühür gazetesi ıhlamurları kurutuyor. Odaya yayılan koku, ıhlamurları rüyamda görmemi sağlamış.
Bahçeye çıkınca, limon ağacına bakıyorum. Limon gibi sıkılacağımız günün ilk saatleri kahvemi yudumlarken doğayı dinliyorum. Huzur... Feraye'nin eşi Gökhan kapıda beliriyor. Gelirken sıcak gevrek getirmiş. Tereyağ içinde eriyor. Peynir, domates, yumurta... Kahvaltının gerçekten mutlulukla bir alakası var.
KAOS BEKLE BİZİ...
Bugün kaosa geri döneceğiz. Geç kalmamak lazım trafik malum... Kahvaltı sonrası Serhat'ın arkadaşı Okan geliyor. İzmir yolcuları arabaya doluşuyoruz...
VEDA VAKTİ...
Kıymet anne ile vedalaşıyoruz. Gelecekte İnecik muhtarı olabilir. Jale muhtarın en büyük destekçisi... Karaburun'un Başkanı İlkay Erdoğan'ı da çok seviyor ama biraz kırgın. Karşısında bulunan mezarlığa bir bekçi, tuvalet istemiş. Bakımsız ve pis oluyor diyor. Başkan Büyükşehire iletmiş ama ses çıkmamış. Du bakalım. İzmir Mezarlıklar Müdürlüğü bu işi ne zaman çözecek? 272 kişinin yaşadığı bir köyün mezarlığına hizmet gelecek mi?
Onlar kendi hallerinde bardacık, üzüm üreterek yaşamlarını sürdürüyorlar. Yeni keşfedenler ev yapmaya başlamışlar. Köylülerin tek ricası "buraya stres getirmeyin. Stres şehrinizde kalsın. Burada eğlenin ve mümkünse gidin!" İNECİK güneşli resim çizip, huzur bulmak isteyenlerin köyü...
AÇIN RADYONUN SESİNİ...
RADYO EGE'de Kırmızı Pabuçlu Prensimiz Buray söylüyor. İNECİK'lilere gelsin... Yeni teklisi, Buzlu Cam...
"Ne yollara ne yıllara siz çöker bu gönül aslında, bir tek sana bir tek san yenilir, kül olur karşında.... "
DAİMA GÜLÜMSEYİN...