3 Temmuz 2000
Sıcak bir gün...
Denizde yüzüyorum. Çıkıp kurulanırken radyomda bir haber...

Türkiye’nin gülen yüzü, güldüren adamı Kemal Sunal sonsuzluğa uçmuş.

Uçaktan korkmasına rağmen, istemeye istemeye son filminin çekimleri için Trabzon’a gitmesi gerekiyor. Çekimlerin hemen başlaması lazım. Karayolu yorucu ve zaman kaybı diye ikna ediyorlar ünlü sanatçıyı ama uçak havalanır havalanmaz kalp krizi geçiriyor.

İlk müdahale ve hastanede yapılanlar Sunal’ı hayata döndürülemiyor. Henüz 55 yaşında hayata gözlerini yuman Kemal Sunal ilk kez halkını ağlatıyor.

25 YIL GEÇTİ...

25 YIL GEÇTİ... 

25 yıl geçti ona olan sevgimiz hiç eksilmedi. Hala televizyonlarda onun filmlerine gülüyor. Onun repliklerini kullanıyoruz. Hele ağız dolusu ettiği küfür... Yaptığımız eşeklikleri hatırlatır bize...

Ölüme güle oynaya gitti adeta... Ne ekibi bekletmek istedi ne de yormak... Hayatı boyunca en büyük fobisi olan uçağa bindi. Oysa daha önce ödül törenlerine bile uçağa binmediği için geç kaldığı olmuştu. Uçakta da yeterince ilk yardım yapılamadığı söylenmiş. Ambulansın gecikmesi, hastaneye geç ulaşması gibi ihmaller yaşanmıştı.

FATİH DOĞUMLU...

11 Kasım 1944 günü İstanbul Fatih’te Malatyalı bir ailenin Saime ve Mustafa’nın ilk çocuğu olarak dünyaya geldi. Ali Kemal ismini verirken ileride tüm ülkeyi güldüreceğini bilmiyorlardı. Sonra kardeşleri Cemil ve Cengiz doğdu.

FATİH DOĞUMLU... 

Kendisine büyük ün getirecek Hababam Sınıfı filmini, gerçek hayatta yaşadı. 11 yıl Vefa Lisesi’nde okudu. Bunun tembel olmasından değil kurdukları grup yüzünden olduğunu belirten Sunal İstanbul Gazetecilik Yüksekokulu, bugünün İletişim Fakültesi’ni de yıllar sonra bitirmişti. Yüksek lisans tezi de kendi filmleri oldu.”Tv ve Sinemada Kemal Sunal Güldürüsü...”

YEŞİLÇAM'IN UNUTULMAZI...

1972 yılında Yeşilçam’a ayak bastı. İlk filmi Tatlı Dillim ile son filmi Propaganda arasında 82 filmde sete çıktı. 1999 yapımı olan Propaganda da oğlu Ali Sunal ile birlikte rol aldı.

SON SÖZÜ, "BENİ DE GÖTÜR!"

Bu filmde Metin Akpınar’ın oynadığı Rahim karakterine söylediği “Beni de götür” repliği son sözü olmuştur.

BALALAYKA...

Balalayka filminde oynaması planlanan Necati karakterini Uğur Yücel canlandırmıştır. Yücel için en zor rollerden biridir. Kemal Sunal ile kıyaslanmış oynarkende hep Sunal’ı düşünmüştür.

KALBİMİZDE...

Bulutların üstünde bir yerlerden bizi izleyen Sunal, oynadığı 82 filmin sadece 20’sinde Şaban karakterini canlandırmıştır. Hababam Sınıfı filminde İnek Şaban karakterinin çok sevilmesi üzerine Kemal ismi unutulmuş. Sanatçı Şaban ismiyle anılır olmuştu. Halkın içinde olan bir sanatçısı olması nedeni ile çok sevilmiş. Oynadığı rollerde de halkın adamı tiplemesi gerçekleştirilmiştir. Filmlerde günlük hayattaki sıkıntılar ön plana çıkarılırken çözüm önerileri ile halkın umudu olmuştur. Topluma ayna tutarken, ufak ufak eleştrilerde yapar.

Güldürürken düşündürür. Kan davası, şans oyunları, gurbetçiler, ağalık sistemi, köyden kente göç, geçim derdi, töre, başlık parası, yaşam zorlukları, kolay yoldan köşe dönmeye çalışanlar, uyanık siyasetçiler, apartmanda komşu ilişkileri, askerlik başlıca konulardır.

YAPAY ZEKAYA İLK ÖRNEK...

Bugün çok konuştuğumuz yapay zeka da onun bir filminde işlenmiştir. Fatma Girik ile baş rolü paylaştığı 1987 yapımı Japon İşi hala sevilerek izlenir. İnsan görünümlü robot beklentimizi pekiştiren bir filmdir.

DİZİLERİ...

Çok kanallı hayata geçiş dönemimizde dizilerle de televizyon dünyasının kurtarıcısı olmuştur. Filmleri kadar ilgi çekmese de uzun süre ekranda kalmıştır. Saygılar Bizden 13 Bülüm Tele On, Şaban Asker 28 Bölüm Star Tv, Bay Kamber 13 Bölüm Star Tv, Şaban İle Şirin 13 Bölüm Atv ekranlarında yer almıştır.

Kendisini çok az konuşan, çekingen ve soğuk biri olarak tanımlayan Sunal, beyaz perde de bambaşka biri olarak yer alır. Sadece gülümsemesi ile bile birçok kişiyi kahkahaya boğabilir.

TİYATROYA DA DAMGA VURDU...

Beyaz perde yanısıra tiyatro sahnesinde de çok sevilir. Devekuşu Kabare ekibi ile çıktığı turnede aşık olur. 1975 yılında hayatının aşkı ile evlenir. Gül Sunal, yazdığı kitabında, evliliklerinin çok mutlu olduğunu, Kemal Sunal’ın iyi bir eş olduğunu ifade eder. İlk yıllarda zorluklar çektiklerini, küçük, rutubetli bir evde oturduklarını söyler. Hatta misafir geleceği zaman kızartma yaparak rutubet kokularını bastırırlarmış. Çocukları Ali ve Ezo doğduktan sonra onlarla iletişimi ve hayata düzgün basmalarını sağlayan, iyi bir arkadaş bir aile babası olmuş. Filmlerinin aksine pek gülmeyen, sohbeti ile herkesi etkileyen komşularını, misafirlerini dinleyerek olumlu yorumlarla etkili konuşmalar yapan, sululuğu sevmeyen bir dev yürekli insanmış.

Yaz geldi. Diziler sezon finali yaptı. Televizyon kanalları iyi reyting alıp, reklamvereni kucaklamak için Kemal Sunal filmlerine sarıldı. Geçen akşam bir kanalda Gurbetçi Şaban diğerinda Atla Gel Şaban vardı. Yine kahkahalarla izlendi.

Gülmek en çok ona yakıştı. Hepimizin yüzünü güldürdü. Her filminde bir mesaj verdi. Onun filmleri ile büyüyen daha hoş görülü bir toplum olduk. Bugün de onun filmlerine ihtiyaç var. Çocuklarımızın iyi birer vatandaş olabilmeleri için ayda bir Kemal Sunal filmi izletmemiz gerekiyor.

AÇIN RADYONUZUN SESİNİ...

RADYO EGE’de bir filminde Kemal Sunal’ın da seslendirdiği şarkı çalıyor. Ali Rıza Binboğa söylüyor. YARINLAR BİZİM... Kemal Sunal’ın tüm filmlerinde olduğu gibi umut fışkırtan bir şarkı... Tam da bugüne dair sanki...

“Özgürlük ve Barış/ Tüm insanların özlemi olacak yarınlarda/ Anam, bacım, kardeşim/Eşim, dostum, yandaşım/ Daha daha mutluyuz yarınlarda/Ağlamak yok gülmek var/ Düşmanlık yok dostluk var/Yarınlarda seni sevmek var/Yarınlarda mutlu günler var/ Yarınlar benim yarınlar senin....”

Daima Gülümseyin...