Türkiye’de gerek kalp nakli gerekse Kalp Destek Cihazları konusunda önemli bir merkez olan Ege Üniversitesi Kalp Nakli ve Kalp Destek Cihazları Bölümü, kalp yetmezliği yaşayan hastalara ve yakınlarına 30 yıla yakın süredir ‘umut’ ve’ hayat’’ olmaya devam ediyor.
Türkiye’nin gururu haline gelen çalışmalar; Kalp Nakli ve Kalp Destek Cihazları Bölümü Direktörü Prof. Dr. Mustafa Özbaran, Prof. Dr. Tahir Yağdı, Prof. Dr. Çağatay Engin, Prof. Dr. Sanem Nalbantgil ve Gögüs Hastalıkları, Göğüs Cerrahisi, Psikiyatri Kliniği ve Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları bölümlerinin katkısıyla başarıyla sürdürülüyor.
2007 yılından beri kalp destek cihazı programını uyguluyoruz
Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Yağdı, kliniklerinde kalp nakli programına 1998 yılında başladıklarını söyledi. Kalp nakli sayılarının yıllara göre değişkenlik gösterdiğini anlatan Prof.Dr. Yağdı, “Yaşanılan pandemi, organ bağışı oranlarındaki düşüşler nedeniyle kalp nakli sayıları istediğimiz oranda gerçekleşmiyor. Son 20 yılda Kalp Destek Cihazları, halk arasında bilinen ismiyle ‘Yapay Kalp’ sistemleri uygulamalarımız başladı. 2007 yılından beri Kalp Destek Cihazı programını başarıyla yürütüyoruz” dedi.
Kalp destek cihazı takılan hastalar günlük hayatlarını sürdürebiliyor
Kalp nakli bekleyen hastalar açısından Kalp Destek Cihazı Programının çok önemli bir işlevi yerine getirdiğini anlatan Prof.Dr. Yağdı, “Nakil bekleyen hastaların nakil oluncaya kadar hayatta kalmaları, organ fonksiyonlarını korumaları ve bu hastaların kalp nakline kadar yaşatabilmeleri için Kalp Destek Cihazlarını uyguluyoruz. Bu cihazları 1 yaştan 70 yaşa kadar hastalara takabiliyoruz. Kalp nakli bekleyen hastalar, vücutlarında taşıdıkları bu cihaz ile birlikte günlük hayatlarına devam edebiliyorlar. Hastalar ev işlerini yapabiliyor ve mesleklerini icra edebiliyorlar. Yılda 50’ya yakın hastaya Kalp Destek Cihazı ameliyatı yapıyoruz. Bu operasyonlar Ege Üniversitesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniğinde 25 yıldır hiç duraksamadan yapılmaktadır” dedi.
Devletin imkanları sayesinde hastalar tedaviden ücretsiz faydalanabiliyor
Devletin imkanları sayesinde hastalara bir lira bile maliyet oluşturmadan Kalp Destek Cihazı programının yürütüldüğünü anlatan Prof.Dr. Yağdı, “Devletimizin imkanları hastalara maddi bir yük yüklemeden bu cihazları takma ve takibini yapma olanağı tanıyor. Sağlık sisteminin bu anlamda geldiği nokta çok önemli. Organ nakli koordinasyonunu Sağlık Bakanlığı’nın kontrolünde, organ nakli koordinatörlerinden, tüm çalışanlara kadar başarıyla yürütülmektedir” dedi.
Bölümler işbirliği içerisinde çalışıyor
Kalp Nakli ve Kalp Destek Cihazları ekibinde yer alan Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanlığı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Sanem Nalbantgil, programda görev alan bölümlerin işbirliği içerisinde çalışmasının önemine dikkat çekti. Nalbantgil, şunları söyledi, “Hasta seçimi, ameliyat süreci, ameliyattan sonra hastanın takibi olsun kardiyoloji ve kalp damar cerrahisi el ele çalışmak zorunda. Bizden başka Göğüs Hastalıkları, Akciğer Cerrahisi, Psikiyatri bölümlerinden hocalarımız hastaların değerlendirilmesini görev alıyorlar. Bu hastaların tümü yaş sınırı olmadığı sürece kalp nakline gidecek olan hastalardır. Bu süreçte de bu hastaları kalp damar cerrahları ile birlikte hastaları takip ediyoruz”
Kalp destek cihazları ile hayatta kalma süresi uzadı
Kalp naklinin tedavide altın standart olmasına rağmen tedavide komplikasyon olma riskinin de bulunduğunu hatırladan Nalbantgil, Kalp Destek Cihazları takılan hastaların hayatta kalma sürelerinin uzadığını belirterek, “Çok büyük olasılıkla bu cihazlar kalp naklini bir alternatif olacaktır” dedi.
Organ bağışı oranları maalesef çok düşük, hepimizin üzerine düşen görevler var
Organ bağış oranlarındaki düşüşün önemli bir sorun teşkil ettiğini anlatan Nalbantgil, “Türkiye’de maalesef organ bağış oranları son derece düşük. Sağlık Bakanlığı çok güzel bir sistem kurdu. Ancak yetersiz bağış bizde de sorun oluşturuyor. Bazı hastalarımızı nakil beklerken kaybediyoruz. Türkiye'de organ bağışının artması hepimizin üzerinde durması gereken bir konudur” diye konuştu.





