Son Mühür / Atakan Başpehlivan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, son günlerde Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yaşanan orman yangınlarıyla ilgili çarpıcı tespitlerde ve değerlendirmelerde bulundu.
Yankı Bağcıoğlu: Kabul edilemez bir kurumsal boşluğa işaret ediyor
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yangın süreçlerinde kritik bir görev üstlendiğini vurgulayan CHP’li Yankı Bağcıoğlu, “Türkiye’nin dört bir yanında alev alev yanan ormanlar, afet yönetiminde ne denli hazırlıksız olduğumuzu bir kez daha ortaya koydu. Yangınlara müdahalede kullanılan araçların yetersizliği ve organizasyon eksiklikleri, artık göz ardı edilemeyecek bir gerçek. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), her afette olduğu gibi bu süreçte de kritik bir görev üstleniyor.
Ancak mevcut planlamalarda TSK’nın bu hayati rolü yeterince tanımlanmıyor. Bugün Orman Genel Müdürlüğü’nden daha fazla TSK’ya ait hava aracı yangınlarla mücadele ediyor, fakat Milli Savunma Bakanlığı (MSB) temsilcisi, mevzuat gereği Ulusal Afet ve Acil Durum Kurulu’na dahi katılamıyor. Bu durum, kabul edilemez bir kurumsal boşluğa işaret ediyor.” diye konuştu.
"Ormanlarımız, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli mirastır"
Son olarak, her yıl artan orman yangınlarının kurumsal bir ihmal olduğunun altını çizen CHP Genel Başkan Yardımcısı Yankı Bağcıoğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:“6 Şubat depreminin ardından yaşadığımız acı tecrübeler ortadayken, Türkiye Afet Müdahale Planı’nda TSK’ya ‘Ana Çözüm Ortağı’ rolü verilmesi artık bir zorunluluk. ‘Destek çözüm ortağı’ gibi yetersiz tanımlamalar terk edilmeli; TSK’nın sahip olduğu kapasite daha etkili bir şekilde sistemin içine entegre edilmelidir. Bu sayede sorumlulukların netleştiği, inisiyatifin kaybolmadığı, daha güçlü bir müdahale mekanizması oluşturulabilir.
Her yıl artan orman yangınları, iklim krizinin yanı sıra hazırlıksızlığın da acı bir göstergesi.
Tarım ve Orman Bakanlığı, yangın sezonu öncesi yapılan büyük tanıtım faaliyetlerine rağmen hava araçlarının temini, bakımı ve koordinasyonu konusunda etkili bir strateji geliştirememiştir. Bu nedenle yaşananlar bir ‘kaza’ değil, öngörülebilir ve önlenebilir bir kurumsal ihmaldir. Ormanlarımız, çocuklarımıza bırakacağımız en değerli mirastır. Bu mirası korumak, sadece kahraman ekiplerin özverisiyle değil; güçlü bir planlama, koordinasyon ve vizyonla mümkündür. Yangınlara canı pahasına müdahale eden tüm personele şükran borçluyuz. Ancak unutulmamalıdır ki, afetlerle mücadele sadece cesaretle değil, kurumsal hazırlıkla kazanılır.”