Son Mühür- Türkiye'yi sarsan “Yenidoğan Çetesi” davasında önemli bir gelişme yaşandı. Bebeklerin özel hastanelere usulsüz sevk edilerek yaşamlarını yitirmelerine yol açtığı iddialarıyla yargılanan çok sayıda sanığın dosyası, mahkeme kararıyla yeniden şekilleniyor. Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, üç tutuklu sanığın tahliyesi ve duruşmanın ertelenmesi kararı sağlık camiası ve kamuoyunda yakından takip ediliyor.
Sanık intihar etti
İddianamede, başta Fırat Sarı ve İlker Gönen olmak üzere birçok sanık hakkında, “kasten öldürme”, “nitelikli dolandırıcılık”, “örgüt kurma” ve “resmi belgede sahtecilik” gibi ağır suçlamalar yer alıyor. Bu suçlamalar nedeniyle sanıkların toplamda yüzlerce yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalması talep ediliyor. Ayrıca, dosyaya Antalya cezaevinde intihar eden sanık İlker Gönen’in dosyası da eklendi. Firari sanıklar için yakalama çalışmaları sürüyor.
Soruşturma sürecinde İstanbul ve Tekirdağ’daki bazı özel hastanelerin ruhsatları iptal edilerek, hastalar kamu hastanelerine nakledilmişti. Soruşturmayı yürüten Büyükçekmece Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’in makamında ölümle tehdit edilmesi gibi çarpıcı gelişmeler de dosyada yer aldı.
“Yenidoğan Çetesi” davası, sağlık sektöründeki ağır ihmallerin ve usulsüzlüklerin ortaya çıkarıldığı en kapsamlı dosyalardan biri olarak kamuoyunda büyük yankı uyandırmaya devam ediyor.
Dava neden ertelendi?
Davanın 5’inci duruşmasında mahkeme, tutuklu hemşireler Hüseyin Günerhan, Mehtap Sayar ve Nigar Kubilay’ın adli kontrol şartıyla tahliyesine hükmetti. Tahliye edilen sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve imza verme zorunluluğu gibi adli kontrol tedbirleri uygulanacak. Ayrıca bazı tutuksuz sanıkların üzerindeki adli kontrol şartları kaldırıldı. Mahkeme, diğer 16 tutuklu sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Sanıkların avukatları, müvekkillerinin suçlamalarla sınırlı ilişkisi olduğunu ve delil karartma şüphesi bulunmadığını belirterek tahliye taleplerini savundu. Mahkeme ise dosyada önemli bir aşama olan Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) beklenen belgelerin temini için duruşmayı 9 Eylül tarihine erteledi. Mahkeme heyeti, SGK’dan gelecek belgelerin dava sürecinde belirleyici olacağını vurgularken, bu belgelerin değerlendirilmesinin ardından yargılamanın seyrinin netleşeceğini bildirdi.
Ne olmuştu?
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 1399 sayfalık iddianamede, doktor Fırat Sarı’nın liderliğindeki suç örgütünün yönetiminde, doktor İlker Gönen ile 112 Acil Çağrı Merkezi ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir’in kritik rol oynadığı belirtilmişti. Örgütün temel amacının, yenidoğan yoğun bakım ünitelerinin doluluk oranlarını yapay olarak artırmak için 112 sevk sistemini manipüle etmek ve böylece Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan (SGK) üst limitte ödeme almak olduğu ifade edilmişti.
İddianamede, hasta bebeklerin sağlık durumlarının olduğundan daha kötü gösterilerek gereksiz yere uzun süre hastanede tutuldukları, bu yöntemle SGK’dan haksız kazanç sağlandığı ve hasta yakınlarından fazladan ücret alındığı belirtilmişti. Ayrıca, bebeklerin gerçek ihtiyaçları doğrultusunda değil, örgütün çıkarlarına uygun hastanelere sevk edildiği ve bu hastanelerde tedavi edilmek üzere yatırıldığı kaydedilmişti.
Elde edilen gelirlerin büyük bölümünün, sağlık çalışanı olan örgüt üyeleri arasında paylaştırıldığı ve örgütün esas önceliğinin bebeklerin sağlığını iyileştirmek değil, maddi kazanç elde etmek olduğu vurgulanmıştı.
