Tutuklu eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, soruşturmaya konu olan kentsel dönüşüm projeleriyle ilgili yaptığı açıklamada İzmir’de büyük bir yıkıma neden olan 2020’deki depremi hatırlatarak “Görev süremi pekâlâ sonuç vermeyen ihaleleri yapmayı sürdürerek, ‘ihaleye çıktım ama kimse katılmadı’ diyerek tamamlayabilirdim. Konut imalatı ve kentsel dönüşüm işinin daha çok hükümetin – TOKİ’nin işi olduğuna dair toplumsal algıya yaslanarak hükümet yapsın, bana ne diyebilirdim” dedi. Soyer, “galiba hâlâ böyle düşünceler var” diyerek eleştiride bulundu.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü yolsuzluk ve usulsüzlük iddiası taşıyan soruşturma kapsamında, 1 Temmuz’da İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyon ile gözaltına alınan eski Belediye Başkanı Tunç Soyer ile CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'nun da aralarında bulunduğu 45 kişi hakimlik kararıyla tutuklandı.

“Deprem kentsel dönüşüm konusunu ilk önceliğim hâline getirdi”

Kentsel dönüşüm projeleri tartışılırken Tunç Soyer’in sosyal medya hesabından “Kentsel Dönüşüm” başlığıyla paylaşım yapıldı.

Göreve gelmesinin ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) bünyesinde Deprem ve Afet Daire Başkanlığını kurduklarını anımsatan Soyer, bu birime 200 milyon lira kaynak aktarıldığını ve ilerleyen süreçte Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığının da bu yapıya bağlandığını ifade etti. Soyer, “İzmir’e 70 mil uzaklıkta Ege Denizi’nde meydana gelen bir deprem İzmir’de 118 can aldıysa, İzmir merkezli bir depremde çok daha büyük kayıplar yaşanabileceği ihtimali kâbusum hâline geldi. Bu düşünce ve bu kâbus, deprem dirençli bir kent yaratma ve kentsel dönüşüm konusunu ilk önceliğim hâline getirdi, belediyenin tüm diğer projelerinin önüne geçti” ifadelerini kullandı.

İzBB’nin 2010 yılında başlayan kentsel dönüşüm alanlarında 2015 yılından beri ihaleye çıkıldığını anlatan Soyer, “Bunlara katılan olmuyor, İzBB de 3-5 ay sonra tekrar ihale yapıyor, yine kimse katılmayınca bu süreçler sür-git devam ediyordu. 2019’da göreve geldiğimde her alan için birçok ihaleye çıktık, sonuç aynı oldu. Ben de görev süremi pekâlâ sonuç vermeyen bu ihaleleri yapmayı sürdürerek, ‘ihaleye çıktım ama kimse katılmadı’ diyerek tamamlayabilirdim” dedi.

“Konut imalatı ve kentsel dönüşüm işinin daha çok hükümetin – TOKİ’nin işi olduğuna dair toplumsal algıya yaslanarak hükümet yapsın, bana ne diyebilirdim” diyen Soyer, “Galiba hâlâ böyle düşünceler var” eleştirisinde bulundu.

Üç gün paylaşım yapacak

Soyer, kentsel dönüşüm sürecini sahiplenmesinin Cumhuriyet Savcılığı tarafından “dolandırıcılık” suçlamasıyla ilişkilendirildiğini ve bu sebepten tutuklandığını dile getirdi.

Sürecin hukuki boyutuna dair savunmanın 19 Eylül’de yapılacağını belirten Soyer, “Ben burada insani, siyasi ve teknik boyutlarıyla ilgili bazı hususları üç gün boyunca sizlerle paylaşmak istiyorum. Önce sizi sürecin başlangıcına, 30 Ekim depremi sonrasına götüreceğim. Yarın sürecin insani yani vicdani boyutunu anlatacağım” ifadelerini kullandı.

Kaynak: HABER MERKEZİ