ALPER TEMİZ - Türkiye'de zirai ilaç kullanımı 2021 yılına oranla 2022'de yüzde 4,5 artarak 55 bin 374 tona yükselmişti. 2023 yılındaysa bu oranın artış gösterdiği tahmin edilen tarım ilacı kullanımı, en fazla;  Antalya (4.272 Ton), Manisa (4.213 Ton), Mersin (3.985 Ton), Adana (3.276 Ton) ve Malatya (2.280 Ton) gibi şehirlerde oldu. Bölgesel olarak ise en fazla kullanım Akdeniz ve Ege Bölgesi'nde olmuş, resmi veriler Tarım ve Orman Bakanlığı, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanmıştı. Yine geçtiğimiz dönemlerde bakanlık tarafından 2016 yılında yasaklanan klorpirifosun (klorpirifos etil) ilacının kullanımı, yasağa ve toplatma kararına rağmen yıllarca devam etmişti. Cargill gibi zirai ilaç üretimi gerçekleştiren uluslararası şirketler, birçok ülkede davalık olsa da, Türkiye'de aktif ticaretini sürdürmüş, ziraat odaları, sendika ve akademisyenlerin uyarıları dikkate alınmamıştı.

Türkiye'de, tarımda verimi düşüren en önemli etkenlerin başında, "Yoğun zirai ilaç kullanımı geliyor" diyen Sarıgöl Üzüm Kooperatifi Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Tüfekçi, "Üreticiler olarak da biliyoruz, iş birliği yaptığımız ziraat mühendileri de biliyor; tüm Türkiye'de aşırı tarım ilacı kullanımı nedeniyle toprak kilitlenmesi yaşanıyor" açıklamasını yaptı. Merkez Anadolu Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Osman Dirican ise, "Yıllardır bilinçsiz ve fazla kullanılan kimyasallar nedeniyle toprak, maalesef kilitlenme yaşıyor. Toprağımızı kurtarmak için mücadele ediyoruz" diye konuştu.

"Ne ekerseniz ekin, bitki gerçek anlamda beslenemiyor"
"Toprak canlı bir organizmadır" diyen Tüfekçi, "Bir takım elementleri bitki, bünyesine almak zorunda. Ancak bu alış veriş esnasında öyle alaşımlar devreye giriyor ki, bitkinin topraktan alması gereken minerallere karşı duvar oluşuyor. Toprağımızın pH değeri çok yüksek ve siz toprağa ne ekerseniz ekin toprak kilitlenmesi nedeniyle bitki beslenemiyor. Dolayısıyla bitkide kabarma ve kuruma oluyor. Kökler çalışmıyor. Çiftçinin bu dengeleri sağlaması gerek ancak bu dengeleri ülke genelin büyük oranda sağlanamıyor. Bir denetim mekanizması yok Türkiye'de ve en önemlisi, toprak tahlilleri ülkemizde ücretli yapılıyor. Bunun bir kısmını devlet karşılamak zorundadır. Maalesef tarımsal faaliyetlerimiz yaşlandı; yani çiftçilerimiz yaşlandı ve gelecek nesillerde çiftçilik yapacak kitle ne yazık ki çok az. Bu iki sorun bir biriyle birleştiğinde, Türkiye'nin tarımı geri dönüşü olmayan o kötü sürece girecektir. Zirai eczaneler gelişi güzel reçete veriyor, çoğu da hatalı. Çünkü bir çoğu arazi görmemiş kişilerden oluşuyor. Hepsini kast etmiyorum, işini mükemmel yapanlar da bulunuyor. Ancak her alanda olduğu gibi bu alanda da alengirli işler olabiliyor" ifadelerini kullandı.

Zirai Ilaç

"Faydalı bakteri oranı yüzde 98'den yüzde 10 oranına düştü"
Merkez Anadolu Kimya Yönetim Kurulu Başkanı Osman Dirican ise şunları kaydetti, "Toprağı kurtarmak için organik gübre ile ıslah çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Ciddi bir toprak kilitlenmesi söz konusu. Bitkiler artık hasta ve verimsizler. Belki bir çok çiftçi farkında değil ancak bizim ülke genelinde topraklarımızı tedavi altına almamız gerekiyor. Bir toprakta yüzde 98 faydalı tür bakteriler bulunur. Ancak yüzde 2'si kadarı zararlı bakterilerdir. Fakat ithal ettiğimiz zirai ilaçlar, yüzde 98 faydalı bakteri düzeyini neredeyse yüzde 10'lara kadar düşürdü. Bu gerçek bir veri ve ürkütücü bir sonuç. Biz şu anda toprak kilitlenmesine bu taraftan yaklaşarak tedavi etmeye çalışıyoruz, organik gübrelere faydalı bakteriler karıştırarak çiftçilere veriyoruz. Tarım ve Orman Bakanlığı bu konuda aktif değil, biz özel sektör olarak Bakanlıktan daha aktifiz. Umarız onlar da aktif olurlar."

Muhabir: Alper Temiz