Dün Lozan günüydü ama kentsel heyecansızlık zirve yaptı. Yıllarca Apikam Kent Arşivindeki Lozan heyecanı bu yıl sadece Başkan Tugay’ın mesajını paylaşmaktan ibaretti. Üstelik Apikam nedense 2. Meşrutiyeti, Lozan’dan daha önemli görmüş bu yıl. Bilemem ilgilenmiyorum da bugünlerde “ciğer ve kedi” konusuna eğiliyorum ki pek yakında İzmir’de kedilere emanet edilen ciğerleri anlatacağım. 

Dün bir de basınla ilişkilendirilen gündü.  Varsa yoksa özgürlük. Tamam da geçim derdi olan gazeteciden özgürlük mücadelesi beklemek vicdani mi? Tüm sorunların tek nedeni siyasi iktidar mı? Haberlerin dahi parayla satılıp, kişiye göre haber yapılan bir çağdayız. Kimseyi suçlamıyorum. Zira artık geçim derdi normal olarak dejenerasyonu da doğurur ve bu durum net olarak 2000 yılından itibaren İzmir’de kemikleşti. 

Başta Gazeteciler Cemiyeti olmak üzere tüm basın meslek örgütlerine soruyorum: Sansürün güya kaldırılışının 116. Yılında neden otosansürün, sansürden daha beter olduğunu konuşmadınız, gündeme almadınız? Hangi fikirde olursa olsun bizzat medyanın patronajı, vay o kızar vay bu keser vay o dost bu akraba diye halk için yaşamsal konulara göz yumulması ne demektir? 

Yarın devam edeceğim ve haftayı kapatacağım. Dün İstanbul gazetelerinin İzmir’de ekler yayınlamasına sessiz kalanların ve hatta içinde yer alanların bugün İzmir yerel basını ve sorunlarını ağızlarına almaya hakları yoktur! 

Haydi bugün de eyvallah, serin kalın aldatılmayın dostlar. 

Kaynak: Haber Merkezi