Halk TV canlı yayınına katılan ve gazetecilerin sorularını yanıtlayan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ve sürece dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
"Süreç odaklı bir dava!"
Kurultay davasına yönelik kendisine yöneltilen soruya yanıt veren Özel, "Bu dava sonuç odaklı değil süreç odaklı bir dava. CHP'yi tartışılır tutmak ve bir gündem yaratmak önemli olan. Bu dava çok açık. İtiraz yolları bellidir, süreler bellidir ama bu biçimde bir yol izlemekteler. Bugün bir arkadaşımız yanlışlıkla gitmiş. Mahmut Tanal kendi aktivizmi ile gitmiş ama kararımız var söyledik de, o davayı takip etmiyoruz. Parti içi bir tartışma talep edenler varsa ben AK Parti'yi tavsiye ederim.
CHP'de birlik ve bütünlük yok algısı yapmak istediler, kurultay çağrısı yaptık o delegenin tümü geldi. Geçerli oyların hepsini aldım. Cumhuriyet tarihinde ilk kez genel başkanın anahtar listesi delinmeden geçti. Bu tartışma bitti kimseye ekmek çıkmaz. Neden oldu, niye oldu? Artık bu detaylara girmem. Dört dörtlük bir şekilde seçimlerini yaptı, yoluna devam ediyor. Derdimiz tasamız, Ekrem Başkanımız, belediye başkanlarımız, meclis üyelerimiz, sandığın gelmesi." dedi.
Kurultay iptal edilirse ne olacak?
30 Haziran kurultayının iptal edilmesi durumunda ne olacağı yönünde konuşan Özel, "Biz kayyumu partinin karşısından çevirdik. İBB'ye kayyum atamak için beklediler, onu geri püskürttük. Şimdi böyle bir şey yapmak isterlerse bizi değil onları yıpratacağı açık. Bu kadar CHP birlik ve beraberlik içinde ilerlerken, AK Parti ile farkı açıyorken cevabı en iyi CHP'liler verir zaten. Bana direnişi örgütlemek ve ona liderlik etmem gerekiyordu.
Yaptım. Bana karşı bir saldırı olursa da sahip çıkması gerekenler yapması gerekenleri yapar. CHP'yi kimse MHP ile karıştırmasın. Düne kadar en ağır lafları söylediği AK Parti'nin baş destekçisi olacak, parti için mücadelenin AK Parti'nin faydalandığı bir durum olmaz. Kurucusu İsmet Paşa'nın dürüstlüğünden gelen, Bülent Ecevit'in cesaretinden gelen bir gelenekten geliyoruz. 47 yıldır toparlayamıyorduk kendimizi, Ecevit'ten sonra kendimize geliyoruz." ifadelerini kullandı.
"Sende siyasetin anahtarı mı var?"
"DEM'i iktidara yanaştırma ve CHP'yi yalnızlaştırma hedefi var mı?" sorusuna da yanıt veren Özgür Özel, "Bu iki partiye de hakaret. Sen 9 yıldır Demirtaş'ı ve Yüksekdağ'ı içeride tutacaksın. "Benim aklıma böyle bir oyun geldi" deyip DEM'i çağıracaksın. O da gelecek. Kendi kitlesi olan bir parti. Sende siyasetin anahtarı mı var? CHP kimsenin peşine takılmayan, birlikte olması gerektiğinde birlikte olan. Daha kurultaydan bir ay sonraydı.
Kuzey Irak'tan şehit haberleri geldi. Önümüze bir kağıt geldi. Terörü lanetlemek için. Bu üs bölgesi karda kışta faydası yokken, barakalaştırılmış çadırda neden vardı, dedik. Şehit cenazesinde üstüme saldırdılar. O caminin ilçesini yüzde 60 ile aldık." dedi.
"Bu yalanların hiçbirini kanıta kavuşturamadılar!"
Sürecin muhalefetin mi iktidarın mı inadını kıracağı yönündeki soruyu yanıtlayan Özel, "İlk yola çıktıklarında 19 Mart sabahı terör meselesi vardı. Kayyum istemiş ama Erdoğan'ı zor ikna etmişler. Artık gizli bir şey değil. Biz gittik belediyeyi seçilmiş bir meclis üyesine verdik ve geri döndük. O başladıkları işte aynı heveste gitmiyorlar. Bunun evreleri var. 1. evre ilk operasyonun yapıldığı salt mutlak iftira evresi. Bundan sonra TRT ve kendi kanalarını dizayn ettiler. 560 milyon yolsuzluk yok bin 200 telefon.
Bizim sineceğimizi hatta birbirimizden şüpheye düşeceğimizi beklediler. Bu koltukta Ekrem Başkanın namusuna kendi namusu kadar inanan biri olmasa hepimiz giderdik. Ekrem İmamoğlu'na diyorlar yüzde 5 değerinde arsa almışsınız, o para kapora çıkıyor. Bu yalanların hiçbirini kanıta kavuşturamadılar. Sonraki evreye döndüler, içeridekileri itirafçılaştırma baskı evresi. Bir kadın tutukluyu gözaltındaki gibi doktora götürdüklerini söylüyorlar.
Bir gidiyor ki savcı var ve "Sen bu ifadeni ver buradan evine git" diyor. SEGBİS'te "5 dakikan var ya ifade ver ya da 20 sene kimseyi göremezsin" diyor. O kadar çok insan "Gel itirafçı ol" baskısını ifşa etti ki yapamıyorlar. Tutukluları sürgün ediyorlar neden psikolojik harp yürütüyorlar. Hukukta önde olsa psikolojik savaşa girer mi? Ahlaki üstünlük bizde, psikolojik üstünlük bizde." ifadelerini kullandı.
"Hesabını kitabını ona göre yapsın!"
Macaristan ziyareti dönüşünde "Benim bir adaylık derdim yok" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu sözleri hakkında da açıklamalarda bulunan Özel, "Bu konu gazetecilerin rahatça konuşacağı bir konu. Benim işim değil. Bu Kasım'a kadar yaptı yaptı. Hesabını kitabını ona göre yapsın. Herkes ondan sonrasını konuşuyor. O yüzden Erdoğan anayasa değişikliğini kendisi için bir talep ile gidince rıza üretemiyor. Ondan böyle yapıyor olabilir." dedi.
"Bir sefer kaybetti, topu aldı gitti!"
'Benim çağrım AK Parti siyasetine!' diyen Özgür Özel, "Ben AK Gençliğe sesleniyorum. 23 senedir oynadık bu maçı hep kazandı. Kimsede suç bulmadık. Kazanınca iyiydi. Bir sefer kaybetti, topu aldı gitti. Tarih önünde bir sınavları var. Erdoğan'a gidip "Neden topu vermiyorsun. Biz yeneriz" deyip maça dönsünler. Demokrasi bir tramvaydır deyip inerlerse tarihin çöplüğüne giderler. Erdoğan kaybettiğinde darbeye kalkışmış ve tasfiye olmuş bir lider olarak tarihe geçer ama onlar kaybolur.
Reis niye şimdi, desinler. Kazanmak da var kaybetmek de var. Benim çağrım Ak Parti siyasetine. Kazanmak da kaybetmek de meşrudur. Bir kişi darbeyi çıkıp ben savundum diyor mu? Gün gelecek 19 Mart'ı destekleyenler de öyle olacak." ifadelerini kullandı.
Özel'den asgari ücret açıklaması!
Asgari ücrette ara zam konusunda nasıl bir yol izleyeceklerini açıklayan Özel, "Emeğin başkentlerinden birinde "Ara zam hakkımız söke söke alırız" dedik. Bir şey taahhüt edip yapmazsan seçmen sana onun hesabını sorar. Mülakatı kaldıracağım dedi, kaldırmadı. Asgari ücret zam gördü. TÜİK'e göre yapılan zam 3 bin lirası gitti bile. Geçen seneden kötü duruma düşecekler. Temmuz'da ara zam yapması şarttır. Asgari ücret tespit komisyonu da antidemokratik.
Perşembe günü DİSK'e gidiyoruz. Ardından TİS'e gidiyoruz. Cuma günü Hak-İş ve Türk-İş ile görüşeceğiz. Doğru rakamı tespit edeceğiz. Benim aklımdan bir rakam geçmiyor. İşi bilene soracağız. İşçinin de iş verenin de memnun olacağı bir ara zammı isteyeceğiz. Zammı ben yapacak değilim. Yapmazlarsa siyasi bedelini öderler." ifadelerini kullandı.





