Son Mühür- Kızıl Goncalar dizisinde Meryem karakterine hayat veren Özgü Namal, Instyle dergisinin özel sayısına konuk oldu. Jiyan Kızılboğa’nın objektifine poz veren ünlü oyuncu, Eylül Solakoğlu ile gerçekleştirdiği röportajda, oyunculuğa verdiği uzun araya ve köy hayatına dair samimi açıklamalarda bulundu.

Oyunculuğa dokuz yıl ara veren ve şehirden uzak, doğayla iç içe bir yaşam süren Namal, bu sürecin kendisi için büyük ve zorlu bir dönüm noktası olduğunu belirtti. Konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

"Her şeyden uzaklaşma hissi uzun zaman önce gelmişti, bir müddet bunu sindirmekle uğraştım. Sonrası hayatın akışı… Eşimle tanışmam, o süreçte babamın kaybı, arkasından altı ay sonra hamile kalmam… Çocukları şehir dışında büyütmeye karar vermemiz derken süreç öyle aktı ve biz kendimizi köy hayatının içinde bulduk. Doğada çocuk büyütmek olağanüstü bir deneyimdi. Hem başka türlü bir kadına, hem anneye dönüşmek, hem eşliği deneyimlemek, hem de şöhretin yükünden kurtulup ara vermek dönüştüren bir deneyime yol açtı."

"Eşimin kaybı çok zor ve ağırdı"

"Eşimin kaybı çok zor ve ağırdı"

Hayatının en büyük kırılma noktalarından birini eşi Ahmet Serdar Oral’ın ani kaybıyla yaşayan Özgü Namal, yıllar sonra bu konudaki sessizliğini bozarak duygularını paylaştı. Eşinin kalp krizi sonucu vefat etmesinin ardından zor günler geçirdiğini dile getiren ünlü oyuncu, süreci şu sözlerle anlattı:

"Eşimin kaybı çok zor ve ağırdı. Mutlaka dünyadaki bütün kayıplar ağırdır, hiçbir acıyı birbiriyle kıyaslamam. Ama bugün dönüştüğüm insan olarak şunu söyleyebilirim ki, acının her şekliyle çok yoğun empati kurabilirim artık. Çünkü kendime göre acıların en büyüğünü yaşadım. Etrafımdaki bir sürü insan beni tekrar hayata döndürmek istedi. Fakat ben herkese şunu söyledim: ‘Lütfen izin verin. Bu acıyı layığıyla yaşayayım, yok olana kadar, arınana kadar bekleyeyim. Ve günün birinde, artık kendimi hazır hissettiğimde ayağa kalkayım…’"

Çocuklarıyla Birlikte Köyceğiz’e Döndü

Eşini kaybettikten bir yıl sonra, çocukları Nefes ve Su ile yeniden Köyceğiz’e taşınan Özgü Namal, bu sürecin kendisi ve ailesi için bir iyileşme dönemi olduğunu ifade etti.

"Bu benim şahsi kararımdı. Ortada çok yoğun sevgi ve aşk varken, birini kaybettiğinizde, o öldüğünde siz de ölüyorsunuz. Çocuklarımla birlikte, yeniden doğabilmemiz için zamana ihtiyacımız vardı. Bir tohumduk, bekledik, içimize döndük şifalanmak için. Sonra topraktan yeniden doğduk, filizlendik. Şimdi de yavaş yavaş çiçek açmaya başladık beraber. Yaşarken çok zordu ama bugün geldiğim noktada, ‘İyi ki öyle olmuş’ diyorum. Tam tersi, acının içimden geçmesine izin vermek istedim ve herkes de bana saygı duydu." diye konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi