Son Mühür/Merve Turan- İzmir Körfezi, yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte sık sık zararlı alg patlamalarına sahne oluyor. Deniz yüzeyini kaplayan bu mikroskobik organizmalar, suyun rengini değiştirip oksijen seviyesini düşürerek balık ölümleri ve kötü kokulara neden oluyor. Bu durum, yalnızca ekosistemi değil, aynı zamanda deniz ürünleri güvenliği ve yerel ekonomiyi de olumsuz etkiliyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, bu soruna çözüm olarak modifiye kil uygulamasını ön plana çıkardı.

Çin Bilimler Akademisi’nden modifiye kil yöntemi değerlendirmesi

Çin Bilimler Akademisi Oşinoloji Enstitüsü’nden Dr. Isaac Yongquan Yuan, modifiye kilin alg patlamalarına karşı doğaya dost ve etkili bir müdahale aracı olduğunu belirtti. Yuan, “Bu yöntem doğadan alınan ve doğaya zarar vermeden uygulanan bir iyileştirme şeklidir. Denizi kurtarmak için bilimsel temelli çözümlerle hareket etmeliyiz” ifadelerini kullandı.

Modifiye kil: Doğal ve çevreci bir acil müdahale aracı

Dr. Yuan, modifiye kilin denize püskürtüldüğünde algleri yüzeyden dibe çekerek sudaki oksijen seviyesini artırdığını ve canlı yaşamını koruduğunu açıkladı. “Bu yöntem, tıpkı orman yangınlarında kullanılan yangın söndürücü gibi, denizdeki alg patlamalarına karşı acil müdahale için geliştirilmiş doğal bir çözümdür” dedi. Uygulamanın, Japonya, Kore, ABD ve Çin’in kıyılarında uzun süredir başarıyla kullanıldığını ifade etti.

Bilimsel veriler ve uygulama sonuçları

Çin’de 2005 yılında Nanjing’de Xuanwu Gölü’nde yapılan modifiye kil uygulaması, beş gün içinde alg hücre sayısında yüzde 80 azalma sağladı. Oksijen seviyelerinde artış gözlemlendi ve suyun şeffaflığı iyileşti. Üç yıllık takiplerde göl ekosisteminin dengesi normale döndü, alg patlamaları tekrar etmedi. Dr. Yuan, modifiye kilin deniz balıkları, karides, midye gibi türlere zarar vermediğini, aksine bazı bölgelerde canlı sayısının arttığını vurguladı.

Yerel koşullara uygun model geliştirme

Her denizin kendine özgü dinamikleri olduğuna dikkat çeken Dr. Yuan, Çin’deki uygulamanın İzmir’e birebir aktarılmadığını, yerel üniversiteler ve kurumlarla iş birliği içinde özel bir model geliştirildiğini belirtti. Kil miktarı ve uygulama şeklinin İzmir Körfezi’nin özelliklerine göre optimize edildiği bilgisini verdi. Toplumun ve karar alıcıların sürece dahil olmasının önemine vurgu yaptı.

Çevre ve toplum için bilimsel yaklaşım

Modifiye kilin zararlı algleri hedef aldığını, diğer deniz canlılarına zarar vermediğini söyleyen Dr. Yuan, uygulamaya ilişkin eleştirilerin saha verileriyle çürütülebileceğini belirtti. “Elimizde 20 yılı aşkın süredir çevreye zarar vermediğini gösteren çok sayıda saha çalışması var” dedi. Sürecin şeffaf yürütülmesi ve halkın bilgilendirilmesinin güven oluşturacağını ifade etti.

Modifiye kil yöntemi ve İzmir Körfezi’nin geleceği

Dr. Yuan, modifiye kilin tek çözüm olmadığını, ancak denizdeki acil durumlar için en etkili doğal yöntemlerden biri olduğunu vurguladı. Sonrasında kanalizasyon sistemlerinin iyileştirilmesi, arıtma tesislerinin güçlendirilmesi ve erken uyarı mekanizmalarının kurulması gerektiğini ifade etti. “Bu yöntem doğadan alınan, doğaya geri verilen, zararsız ama etkili bir araçtır. Denizi boğulmaktan kurtarıyor. Bilimle koruma mümkün; yeter ki korkulara değil, bilgiye dayalı adımlar atalım” şeklinde konuştu.

Modifiye kil nedir, nasıl çalışır?

Modifiye kil, doğada bol bulunan kilden elde edilen ve yüzey özellikleri fiziksel olarak değiştirilmiş bir mineraldir. Denize uygulandığında alglerin yüzeyine tutunarak onları su yüzeyinden dibe çöktürür. Bu sayede alglerin ışık alması engellenir, toksin üretimleri azalır, suyun oksijen seviyesi yükselir ve deniz canlılarının yaşam alanları korunur.

Muhabir: Merve Turan