Son Mühür / Atakan Başpehlivan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının sahteliği konusunda açıklamalarda bulunan İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan önemli açıklamalarda bulundu.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun avukatı Mehmet Pehlivan'ın 'Olan-Diploma-2' başlıklı düzenlendiği basın toplantısında, Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diplomasıyla ilgili ortaya çıkan belgeler ve süreç dahilinde yaşanan gelişmeler kamuoyuyla paylaşıldı. 

"Ortada bir sahtecilik yok"

"Ortada bir sahtecilik yok"

Toplantıda konuşan Mehmet Pehlivan, "Devletimizin resmi ajansı olan Anadolu Ajansı 22 Şubat Cumartesi günü haberi şu başlıkla geçmişti Evrak 1 ( Anadolu Ajansı): ‘İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında üniversite diplomasının sahte olduğuna ilişkin, resmi belgede sahtecilik suçundan soruşturma başlatıldı’ Evet, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Sayın İmamoğlu’nun ifadesini ‘resmi belgede sahtecilik’ yaptığı iddiasıyla almak istemektedir. 

Bu iddianın ardından, Sayın İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili kendisinin sunduğu tüm resmi belgelerin gerçek olduğu ortaya çıktı. Hatta, savcılık soruşturmasına dayanak yapılan YÖK raporu dahi bu belgelerin doğruluğunu onayladı.

Rapora göre, Ekrem İmamoğlu yatay geçiş kriterlerini yerine getirmiş ve üniversiteye sunduğu tüm belgeler doğru ve geçerli. Devlet kayıtları da bunu doğruluyor. Artık, ne kamu ne de kamuoyunun bu konuda bir soru işareti yok. Yani, Sayın İmamoğlu’nun bu olayda yaptığı bir sahtecilik yok. Zaten, olayda da bir sahtecilik yok. Ama yine de ifadesine başvurulacak." diye konuştu.

"Herkese yasal olan İmamoğlu’na gelince mi yasak oluyor?"

"Herkese yasal olan İmamoğlu’na gelince mi yasak oluyor?"

Söz konusu basın açıklamasında, Girne Üniversitesi'nin 1993'ten sonra tanındığının altını çizen ve bir çok kişiye denklik verildiğini aktaran avukat Mehmet Pehlivan, " Mezun öğrencinin talebi üzerine 1995 yılında YÖK toplanıyor ve 1991 yılında Girne Amerikan’dan mezun olan Kaan Ferah’ın diplomasına denklik veriyor. Bu kararın altında başkanvekili Uğur Tazebay’ın imzası var. 

Mademki tanınmayan okula denklik verilemez, tanınmayan okuldan yatay geçiş yapılamaz, o halde henüz YÖK tarafından tanınmayan bir tarihte okuyan ve mezun olan Kaan Ferah’a neden denklik verilmiştir? Eğer bir üniversite YÖK tarafından tanınmıyorsa nasıl oluyor da aynı YÖK Girne Amerikan Üniversitesi’ne, Türkiye’deki üniversiteler ile aynı muameleyi yapabiliyor?

Peki burada YÖK hata mı yapmıştır? Diplomalarını almış bu insanlar sahtecilik mi yapmıştır? Tabi ki hayır. Kimsede yanlışlık ya da sahtecilik yoktur. YÖK doğrusunu yapmıştır. Şimdi kimileri çıkıp, 1991 ve 1992’de edinilen bu diplomalara, denkliklerin 1993’den sonra verildiğini söylerse şaşırmayız. Peki hal böyleyse aynı durum 1990 için neden geçerli olmuyor, diye sorarız. Yani herkese yasal olan, İmamoğlu’na gelince mi yasak oluyor?" dedi.

"Taban puan olayı sadece yurt içindeki geçişlerde geçerlidir"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun iş hayatının ve ailesinin İstanbul'da yaşaması nedeniyle kaydını KKTC'den alındığını kaydeden Pehlivan, İmamoğlu'nun o dönem şartları tamamen karşıladığını vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: “İlan ve mevzuat yatay geçiş için üniversite 3 kriter belirliyor. Bunlardan ilki, müracaat tarihi içinde başvuru yapmak. İkincisi, başvuranın tüm derslerinden geçmiş olması. Üçüncüsü de öğrencinin 60 not ortalama üzerinde bir not ortalamasının olması.

Sayın İmamoğlu tüm bu kriterleri sağlıyor ve İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu da toplanıp,  geçişini onaylıyor. Dikkatinizi çekerim ki, sadece Sayın İmamoğlu’nun değil şartları karşılayan birçok vatandaşımızın da başvurusunu onaylıyor. Zaten bu kriterleri tutturduğu ve geçişinin de ancak öyle yapıldığı konusu YÖK Raporu’nda da doğrulanıyor. Bunları belgeleriyle ve ayrıntılarıyla ortaya koymuştuk.

Buna rağmen, Sayın İmamoğlu’nun itibarını zedelemeye yönelik algı oluşturmak isteyen bazı kişilerin hâlâ ‘özel üniversiteden devlet üniversitesine geçti’ veya ‘ÖSYM puanı tutmadığı halde İstanbul Üniversitesi’ne kabul edildi’ gibi iddialar ortaya attığını görüyoruz. Bu söylemler, iyi niyetli yorumlar ya da objektif değerlendirmeler değildir; aksine, bilinçli şekilde gerçeği çarpıtan ithamlardır, yalanlardır, 1990 yılında yatay geçiş kriterleri arasında bu konular yer almamaktadır. Bugün dahi, yurtdışındaki özel vakıf üniversitelerinden Türkiye’deki Vakıf ya da Devlet üniversitesine geçiş olabilmektedir. Devlet veya Vakıf Üniversitelerinden Devlet’e veya vakıf üniversitelerine geçiş için ayrı kurallar yoktur. Yine; Taban puan olayı sadece yurt içindeki üniversiteler arası yatay geçişlerde geçerlidir. Tekrar edelim; taban puan olayı sadece yurt içindeki geçişlerde geçerlidir.”

"Tüm gerçekler ortada"

Tüm gerçeklerin ortada olduğunu vurgulayan ve iftira suçlarından adli makamlara suç duyurusunda bulunacakları aktaran Pehlivan, "İşte tüm bu gerçekler ortadayken, YÖK’ün arşivinde az evvel yayınladığımız diplomaların denklik belgeleri varken, YÖK Raporu’nun iyiniyetli bir tarafı bulunmamaktadır.

Bu vesileyle raporda imzası bulunanlar hakkında dün; Hukuka aykırı rapor düzenleyerek görevi kötüye kullanma suçu, raporun kamuoyu ile paylaşılması nedeniyle halka yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu, gerçeğe aykırı tespitlerle rapor düzenlenmesi nedeniyle resmi belgede sahtecilik suçu, denklik belgelerini gizleyerek resmi belgeyi gizleme suçu, raporda mevzuat hükümlerine yer vermeyerek resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu, geçiş işlemi usulsüzdür demek suretiyle müvekkilimiz hakkında idari ve adli inceleme yapılmasına sebebiyet verilmesi amacıyla iftira suçlarından, adli makamlara suç duyurusunda bulunulmuştur." diyerek, sözlerini noktaladı.

Muhabir: ATAKAN BAŞPEHLİVAN