Ayşegül Koç/Son Mühür TV’de ile Gündem programının bugünkü konuğu TMMOB İnşaat Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar oldu. Hasan Tahsin Kocabaş’ın sorularını yanıtlayan Ayatar, ‘Deprem tehdidi seçim öncesi ön plandaydı ve hala ön planda olması gerekiyor’ dedi.

Günümüzde inşaat mühendisliği ve çevre kavramlarının çeliştiği düşüncesi olduğunu dile getiren TMMOB İnşaat Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar ‘Bu yaşama nasıl baktığınızla ilgili’ dedi. Ayatar, ‘İnsanlık tarihine baktığımızda zaman içerisinde doğa ile uyumlu mücadele ederek yaşamımızı sürdürmüşüz. Daha geçmiş dönemlerde doğayı gözetleyerek yaşam yerlerimizi belirlemişiz. Zaman içerisinde hayat değişince üretim de değişmiş ve bizi de etkilemiş.

“İnşaat sektörünün çevreye zarar verdiğinden şikayet ediyorsak bu inşaat faaliyetinden değil kapitalizmden kaynaklanıyor”
Bugün eğer inşaat sektörünün çevreye zarar verdiğinden şikayet ediyorsak bu inşaat faaliyetinden değil kapitalizmden kaynaklanan bir durum. Yaşama nasıl baktığınız ile ilgili bir durum. Yaşamın her alanında inşaat var. Buna ihtiyacımız var. Yaşamamızı kurgularken kullanacağımız araçları inşat ile yaratıyoruz. Şu anda bu sektör maalesef bir rant üzerinden ilerleyip çevre ve insanı yok saydığı için bir çelişki varmış gibi duruyor. Bizim yaşam hakkımız var ama sağlıklı konutlarda.

“Politik bir tercih”

“Politik bir tercih”
Tarıma yönelik politikayı terk etmek gibi etkenler politik tercih. Manav kuyuda yapılaşmak da politik bir tercih. Biz gördüğümüz her alanı inşaat faaliyetine kurban ederek yok ediyoruz. Yeşile toprağa tahammül edemeyen yöneticilerimiz var bizim maalesef” ifadelerini kullandı.

İzmirlilerin yaşadıkları binanın depreme dayanıklılığı hakkında fikir sahibi olmalarını sağlamak için başlatılan yapı ön incelemesinin saha çalışmaları için İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi arasında protokol imzalamıştı. Bu protokol hakkında konuşan Eylem Ulutaş Ayatar şu şekilde konuştu:

“Yapı stoğundan haberdarız. Bayraklı, Bornova özelinde kendi içinde önceliklendirme vardı. Bir de bütün kente yayılan yapı inceleme vardı vatandaşın başvurusu üzerine. Biz bu işin içinde niye varız? Protokol kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi böyle bir irade gösterdiği için. Biriktire biriktire gelen bir yapı stoğuna sahibiz. Ya bı yapıları güçlendireceğiz ya da yeniden yapacağız. Ama paramız yok. Burada mühendisliği devreye giriyor. Daha hızlı ve ekonomik bir yöntemle çabuk hareket etmemiz gerkeen binaları bulmamız gerek. Önceliklendirme bu nedenle yapıldı. Bornovada 62 bin bina var. En öncelikli hangi binalara dair bir şey yapmamız lazım? Çalışma bu. En muhtemel hasar alacak, yıkılacak binaları yakalamak aslında. Bu çalışma Bornova ve Bayraklı için tamamlandı. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından mikrobölgeleme çalışması devam ediyor.

Biz çalışmalarımızı tamamlayıp İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne teslim ettik. Mikrobölgeleme sonuçları bekleniyor. Bina bazlı dönüşüm kıymetlidir ama esas olan alan bazlı çalışmadır. Bu iki çalışmanın birlikteliğinde İzmir Büyükşehir Belediyesinin düşüncesi alan bazlı kentsel dönüşüm çalışması.

İzmir Depremi

2020 yılında yaşanan İzmir depremi hakkında konuşan Ayatar, depremde mühendisler olarak hazır olduklarını belirttiklerini dile getirirken, 'Biz depremde bize yer verin bir şey yapalım diye yetkilileri aradık. İlk başta ılımlıydı aslında. Biz hazırdık, ancak Cuma deprem oldu Pazar günü oraya gidildiğinde inşaat mühendisleri odasından kimseyi almıyoruz dediler. Sorduk, cevap alamadık. Deprem toplanma alanları vardı, masamızı açtık ve kamuoyuna da duyurduk. Destek almayan herkese bu desteği sunacağız dedik ve vatandaşlarımıza görüşlerimizi paylaştık.

5+1 kısmında teknik bir açıklama yapmadılar. 5 kat ve üzeri katlarında daha fazla risk altında olduğunu görebiliyoruz. Şeffaf bir şekilde paylaşılmıyor. Eğer o zemine uygun değilse 5 kar uygun yapılar imar planında değişiklik yapılması gerekiyor. Sıkıntı şu, biz bu konuları birlikte konuşamıyoruz. Buradaki sürecin şeffaf olmaması kritik. Her konu tartışlır. Biz bu teknolojiye sahibiz ama bu maliyetten kaçınıldı. Bir söze mi dayandı, teknik bir gerekçesi mi var bir masada konuşabilir olması lazım" ifadelerini kullandı. 

Müteahhit ve inşaat mühendislerinin sektörleri hakkında konuşan TMMOB İnşaat Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, yetkin mühendislik kavramının yasalaşması gerektiğini vurguladı ve ekledi:

"Bugün müteahhitin ve ustanın vicdanına kalmış bir sektörden bahsediyoruz"

"Bugün müteahhitin ve ustanın vicdanına kalmış bir sektörden bahsediyoruz. Mütahitdin sınıflandırılmasına yönelik bir yönetmelik var ama hala hiçbir eğitimi bile olmasa mütahitlik yapan kişiler var. Dünyada böyle değil. Akreditasyon yöntemleri var. Biz yetkin mühendislik kavramının yasalaşması gerektiğini o yüzden söylüyıruz. Bizim uzmanlıklarımız var, diplomayı aldıktan sınra imza yetkimizin doğrudan olmaması gerektiğni biz söylüyoruz. Çünkü aldıüğımız eğtiimin de daha nitelikli olmasını düşünüyoruz. Hala 4 matematik netiyle mühendislik bölümüne girebiliyor. Böyle bir şey olabilir mi? Bizim mesleğimiz matematik ve fizik temelli. Eksi fizik kimya neti ile mühendislik bölümüne girilebiliyor. Ebu çok büyük bir sorun. Eğitimden başlayarak gelen sorunlarımız var. Niteliğin, eğitimşerşn yükseltilmesi gerel. Bizim işimiz deneyim işidir bunu kanıtladıktan sonra imza yetkisine sahip olmamız gerekiyor. Biz buna daiir yönetmelikler yayınlıyoruz ama yasalara takılıyor maalesef.

Vatandaşın müteahhite birebir muhattap olması doğru mu? sorusuna Ayatar şu cevabı verdi:

"Müteahhitlik bir iş. Deneyim sahibi bir mütahitse mal sahibi olan vatandaş yapım aşamasında doğru şekilde gönül rahatlığıyla anlaşabilir.

Konut sisteminde müteahhitleri derecelendiren, bir sistem yok. Müteahhitlerin yetkinliğinin de tartışılması gerekiyor. Vatandaş kime soracağını bilmiyor. Vatandaş en konforlu evi almak istiyor ama güvenliğini soracağı biri yok. Binaların, periyodik kontrolünün yapılması lazım değişebiliyor çünkü. Sonra binada yıkım gerçekleşiyor sonra biz kolon yıkıldı mı diyoruz. Sen bunun önlemini almaya çalışsana. Belediye de bunu yapabilir ya da destek olabilir."

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay ile seçimlerden sonra görüştüklerini dile getiren Eylem Ulutaş Ayatar, 'Teknik olmanın büyük avantajı var belediye başkanlığında. Sadece saf teknik değildir kadro da önemli. Belediye başkanı ile yaptığımız ziyarette aslında onun şığını da aldık diyebilirim. Kendisi de doktor olduğunu ifade ederek bizden gelecek olan desteğe açık  olduklarını ve net bir iradeye sahip olduğunu ifade etti. O açıdan umut verici bir dönem. Her belediye başkanını ziyaret etme fırsatımız olmadı.

“Deprem tehdidi seçim öncesi ön plandaydı ve hala ön planda olması gerekiyor” 

Yerel seçim öncesine bakalım herkes kentsel dönüşümden bahsetti. Deprem tehdidi seçim öncesi ön plandaydı ve hala ön planda olması gerekiyor. Ne yapmamız gerekiyorsa bu tehditle karşı karşıya olduğumuzun bilinciyle o alanların oluşturulması gerekiyor' dedi.

TMMOB İnşaat Odası olarak yeni mezun gençlere yönelik eğitimler verdiklerini söyleyen İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, 

17 Ağustos Depremini anma etkinliğimiz var. Ayrıca yaz aylarında yeni mezunkarımıza yöneliyouz. Daha çok pratiğe yönelik eğitimler düzenliyoruz. Öğrenci ve genç mühendislerimize yöneliyoruz. Meslektaşlarımız sahada şiddetle karşılaşıyor. Biz sürekli ifade ettiklerimizi tekrar söylemeye devam ediyoruz. İnsanlığın yaşamını kaybetme lüksümüz yok" şeklinde konuştu. 

Muhabir: Ayşegül Koç