Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Muhammet Demir, İzmir'de sağanak sırasında elektrik akımına kapılarak iki kişinin öldüğü olayla ilgili, benzer bir sorunun tekrarını işaret ettiğini belirtti; “Kasım ayında Alsancak’ta yaşanan sel baskını sırasında elektrik kesintileri olmuştu. GDZ Elektrik Şirketi, yer altındaki kabloları yüzeye alarak hızlı bir çözüm sundu. Biz bu durumda, ‘Hiç kimse hayatını kaybetmeden müdahale edin’ şeklinde uyarıda bulunmuştuk. Keşke bu uyarıyı yapmak zorunda kalmasaydık. O dönemde, yer altına giden kablolar sulardan zarar görmüştü ve yüzeyden beslenmeye geçildi. Bu süreçte gerekli koruma önlemleri alınmamıştı; kablonun çelik zırhlı olması, plastik çelik siperli boru ile korunması gerekiyordu. Ancak bunlar yapılmamıştı” dedi.

"Kamu hizmetleri kamu eli ile yapılmalı" 

Demir, özelleştirmenin sektörde yarattığı olumsuzluklara da değindi. “Özelleştirme konusunu önceden de gündeme getirmiştik. Kamu hizmetlerinin, kamu eliyle yapılması gerektiğini savunduk. Özelleştirmenin, hiç bir konuda iyi sonuçlar doğurmadığını şimdi daha iyi görüyoruz. Özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerinin, halk için sağlıklı hizmet verip vermediğini değerlendirmek önemli” şeklinde konuştu.

"Elektrik faturasının yüzde 60'ını dağıtım şirketi alıyor"

Elektrik faturalarının yüksek kısmının dağıtım şirketlerine gittiğini belirten Demir, “Ortalama bir elektrik faturasında, yüzde 60 ila 65’i dağıtım şirketlerine gidiyor. Dağıtım bedeli adı altında yatırımlar yapılıyor. Bu yatırımların, trafo tesisleri, panolar ve yeni hatları kapsadığını görüyoruz. Ancak bu yatırımların düzenli şekilde denetlenmesi ve yapılması gerektiği aşikâr. EPDK, bu denetimleri mali ve yatırım açısından yapmalı.” dedi.

"Olayın sebebi; denetleme ve kontrol eksiklikleri"

"Olayın sebebi; denetleme ve kontrol eksiklikleri"

Olayın tekrar yaşanmaması için dikkat edilmesi gereken noktaları vurgulayan Demir, “Öncelikle, tesislerin yönetmeliğe ve standarda uygun şekilde yapılması gerekirdi. Denetleme ve kontrol eksiklikleri, bu tür kazaların yaşanmasına sebep oldu. Tesislerin, belirli periyotlarla, örneğin 6 ayda bir ya da yılda bir denetlenmesi gerekiyor,” şeklinde konuştu.

"Denetleme görevini bize bırakın"

Muhammet Demir, EMO olarak denetleme görevini üstlenebileceklerini ifade ederek şöyle konuştu: “Bu konuda milletvekillerinden bir düşünce geldi ve bize bir taleple başvuruda bulundular. Şu an bunu nasıl gerçekleştirebileceğimizi değerlendirmek üzere şubeler arasında bir görüşme yapacağız. Yapabilirsek, neden olmasın? Oda olarak birçok tesisi ölçüm ve denetim yapıyoruz. Bizden, 'İş yerimizin topraklama ölçümünü ve tesisat kontrolünü yapar mısınız?' şeklinde başvurular alıyoruz ve bu hizmeti sunuyoruz. Aynı şekilde bu tür denetimleri diğer tesisler için de yapabiliriz. Belediye projelerinde de, birçok kurumda projeleri kontrol edecek elektrik mühendisi bulunmuyor. Biz, bu konuda destek olabileceğimizi ve saha denetimleri için protokoller yapabileceğimizi düşünüyoruz. Şube sınırlarımız geniş, örneğin Aydın ve Didim'de bu tür protokoller gerçekleştirdik. Mimar, inşaat ve elektrik projelerinin denetlenmesi konusunda destek veriyoruz.”

"Alanda gözlemci olmak zorunda"

Demir, olayın sorumluları hakkında şunları söyledi: “İzsu ve GDZ çalışması olmasa da, diğer elektrik firmalarının kazı ruhsatlarını alması gerekiyor. Kazı sırasında, ilgili gözlemcilerin alanda bulunması şart. Telekom ve İzmirgaz gibi kurumların da katılımı gereklidir. Gözlemcilerin eksikliği, sorumluluk eksikliğine yol açar.”

"Kabloların çelik zırhlı olması gerekir"

Demir, elektrik mühendislerinin ve ilgili kurumların görevlerini yerine getirmesi gerektiğine dikkat çekti: “Yurt dışında yer altı kabloları çelik zırhlı yapılıyor, bizde ise plastik kaplamalar kullanılıyor. Bu kabloların düzenli olarak kontrol edilmesi, izolasyon testlerinin yapılması şart. Alsancak’ta gördüğüm gibi, kabloların çelik zırhlı olmaması büyük bir eksiklik. Geçici kabul mekanizması, projelerin ve uygulamaların denetlenmesini sağlamalıdır.”

"Sahaya ineceğiz"

Son olarak Demir, denetim görevlerinin azalmasının kendilerini endişelendirdiğini belirtti ve EMO olarak sahada daha aktif olacaklarını şöyle vurguladı: “Son dönemde odalarla ilgili denetim yetkilerimiz azaltıldı. Ancak biz, daha fazla sahada yer alıp, sesimizi duyurmayı sürdüreceğiz. Elektrik güvenliği konusundaki sorumluluğumuzu yerine getireceğiz ve benzer olayların yaşanmaması için çaba göstereceğiz.”

Muhabir: Ayşegül Koç