Televizyon dünyasında her yıl bir tür ön plana çıkar. Aşiret, tarih, gurbet, zengin ve yoksul, yasak aşk,  mahalle, mafya, okul derken şimdi moda psikolojik diziler... 

Prof. Dr. Gülseren Budayıcıoğlu imzalı üç dizi oldukça ilgi görüyor. "Masumlar Apartmanı" ve "Kırmızı Oda" yeni başladı. Çocukken yaşanan travmaların tüm hayatımızı etkilediğini görüyoruz. Her iki dizi de oyunculuk çok iyi, yönetmenler süper... "Doğduğun Ev Kaderindir" ise ikinci sezonuyla Çarşamba günü yayına girecek... 

Prof. Budayıcıoğlu ile İzmir Kitap Fuarı'nda tanışmış röportaj yapmıştık o yıl yine yazarın kitabından uyarlanan "İstanbullu Gelin" gündemdeydi. Oldukça sıcak ve sempatik tavırlarıyla hiç kimseyi kırmadan fotoğraf çektirip, kitaplarını imzalamıştı. Şimdi, üç farklı dizide, gerçek hayat hikayeleriyle evimize konuk oluyor. Hayatımız çocukken yaşanan olaylarla şekilleniyor. Mutlu bir çocukluk geçiren birey daha başarılı oluyor.

MUTLU BİR ÇOCUK... 
Birbirine aşkla bağlı bir çiftin 08 Temmuz 1982 Perşembe günü bir bebekleri daha dünyaya geliyor. Ağabeyi de özlemle beklediği bebeğe kavuşuyor. "Tuğçe İlhan" ismini veriyorlar. (İlhan anneannesinin ismi ilerde çok komik anıları olacak İlhan Bey diye müşteri temsilcileri tarafından bol bol aranacak.) Tuğçe, mutlu bir aile ortamında büyüyor kulağında Cem Karaca, Barış Manço şarkıları ninni oluyor. Babası çok şanslı biri, bu iki değerli müzisyenin arkasında bas gitar çalıyor. Tuğçe, ağabeyi gibi konservatuarda okumasa bile sırf bu yüzden her zaman müziğin içinde... 

Özel radyolar açılmaya başlıyor. Babası da arkadaşlarıyla Ankara'da bir radyo kuruyor. Tuğçe'de oldukça ilgi çeken bu radyoda çalışmaya başladığında henüz 9 yaşında ama verilen her işin üstesinden geliyor. Kasetin içine kalem takıp geriye saranlardan... Türkiye'nin en küçük DJ'yi...  En çok baba dostları Barış Manço ve Cem Karaca şarkılarını çalıyor. Dilinde Cem Karaca'nın "Tamirci Çırağı" ve Kuşadası'da Altın Güvercin aldığı şarkı "Kahya Yahya"... Ağabeyinin yayın saatinde arayan dinleyicileri kıskanıyor. "Benden başka kimse abime seni seviyorum diyemez." 

Özel radyoların kapanması gündeme gelince "RADYOMU İSTİYORUM" kampanyasına katılıyor göğsünde siyah kurdeleyle en önde... Tüm arabaların antenlerine kurdele bağlıyor minik elleriyle... Sonunda devrin Başbakanı Tansu Çiller'de kampanyaya destek veriyor. O da yakasına kurdele takıp radyoları tekrar açtırıyor. Müziğin yanı sıra resim yapmaya başlıyor. Anne ve babasının evlilik yıl dönümlerinde, 08.08.08 gibi özel bir tarihte mutlu bir evliliğe imza atıyor. 27 yaşında kendi şirketini kurmaya karar veriyor. Tiyatro ve film afişleri hazırlıyor. Yaptığı tasarımlar birçok yarışmadan ödülle dönüyor. Arada radyo sevgisi içini titretiyor. Reklam seslendirmeleri, prodüksiyon çalışmaları yapıyor. Birkaç dizinin oyuncu kadrosuna girmeyi başarıyor. Eşiyle beraber savunma sanayi sektörüne giriyor. Bu sektörde çalışan ilk kadın girişimci oluyor. İki işi birlikte sürdürerek birçok başarıya imza atıyor. Fuar yapılabilen günlerde, projesini yaptığı silahlı drone sergileniyor. "Çocukta yaparım kariyerde..." diyor. 2013 yılında Orkun ve 2016 yılında Rüya dünyaya geliyor. Çocuklarına iyi bir anne olmaya çalışıyor tıpkı annesinden ve babasından gördüğü gibi onların yollarını aydınlatıyor. Korona nedeniyle şu an evinde hem çocuklarıyla ilgileniyor hem de ajansın ve Hses Bilişimin işlerini takip ediyor. Tuğçe İlhan Avcı başarılı bir iş kadını, mutlu çocukluğu sayesinde iş dünyasında kadın olmanın zorluklarının üstesinden gelerek bir çok projeye imza atmaya devam ediyor... Devam edecek. Çağımız internet çağı ve artık evden çalışmak çok daha kolay. Tuğçe bunun yöntemlerini de öğretiyor... 

ANNEANNEM İNTERNETTE... 
Gönlünüzde taht kuran bir yazar vardır mutlaka. Ben en çok Canan Tan'ı severim. Tüm eserlerini okudum. Mesleğimin en sevdiğim tarafı, hayranı olduğum yıldız ile gün gelip tanışıp, dost olabilmek. Canan hocam ile sohbet etmenin keyfi tartışılmaz... Genelde bir roman sonrası, bir öykü kitabı yayınlardı. Bir roman bekliyordu okuyucuları ama korona günlerinde biraz daha fazla gülümsememiz gerektiğini düşünüyor olmalı ki birbirinden özel mizah öyküleriyle karşımızda... "Anneannem İnternette" Doğan Kitap imzasıyla kitap satan her yerde... Okuru bol olsun. Yalnız bu bizi kesmedi yeni romanınızı da bekliyoruz. 

Bu hafta farklı alanlarda başarılı olmuş üç kadından söz ettim. Örnek alınacak yaşamları ve hayata bakış tarzları var. Bence dünyayı kadınlar yönetmeli. Kadının sihirli elleri her şeyi güzelleştirebiliyor. Radyo Ege'de Barış Manço söylüyor... "Aşkların en güzelini, yaşamıştık yıllarca bütün hüzünlü şarkılar hatırlatır seni bana..." 

SON MÜHÜR TV... 
01 Ekim Radyo Ege'nin doğum günü... Yayın dünyasının bir bebeği daha oluyor. SON MÜHÜR TV, 01 Ekim Perşembe günü "Merhaba" diyecek. Bu randevuyu kaçırmayın. Saat: 09.00'da buluşalım. Sürprizlerimiz devam edecek. 

Haftaya görüşmek üzere. Daima gülümseyin...