NATO Liderler Zirvesi sonrası düzenlenen basın toplantısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
"Aynı çizgiye gelmesini doğru buluyoruz!"
Dikkat çeken açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Lahey Zirvesinin öne çıkan konusu müttefiklerin savunma harcamalarının artmasıydı. Silahlı silahsız insansız hava araçları başta olmak üzere birçok alanda küresel ölçekte söz sahibiyiz. Türk savunma sanayiinin yaptığı büyük atılım, dünyada parmakla gösterilmektedir. Birçok müttefikin tehdit ve sınamalar karşısında daha fazla sorumluluk üstlenmek konusunda bizimle aynı çizgiye gelmesini doğru buluyoruz.
Ukrayna'daki savaşın bölgesel ve küresel etkileri oldu. Türkiye olarak savaşın adil ve sürdürülebilir barışla sonlandırılması için çabalarımızı sürdürüyoruz" dedi.
"Hakikatleri cesaretle söylemeyi sürdüreceğiz!"
İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları hakkında da konuşan Erdoğan, "Şimdiye kadar İsrail saldırılarında çoğu çocuk ve kadın 56 bin Gazzeli hayatını kaybetti. Hiçbir kural tanımayan, uluslararası hukuku açıkça ihlal eden İsrail, ihlallerine yenilerini ekliyor. Vicdan sahibi hiçbir insan böyle bir vahşete sessiz kalamaz. Bebekler uyurken susulur, bebekler öldürülürken susulmaz. Tüm bölgenin selameti için acı da olsa rahatsız edici de olsa hakikatleri cesaretle söylemeyi sürdüreceğiz." ifadelerini kullandı.
"Trump'ın çağrısına taraflar koşulsuz uymalı!"
İran ile İsrail arasında varılan ateşkes hakkında da konuşan Erdoğan, "Bölgemiz; savaşla, yıkımla, saldırganlıkla, tehditle hiçbir yere ulaşılamayacağının örnekleriyle dolu. Amerika Başkanı Sayın Trump'ın gayretleriyle sağlanan ateşkesi memnuniyetle karşılıyoruz. Değerli dostum Trump'ın çağrısına tarafların koşulsuz uymalarını bekliyoruz. Fiili ateşkes ilanının en kısa sürede kalıcı sükunete tahvil edilmesini ümit ediyoruz. Orta Doğu'da barışın temini için müttefikler dahil herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini düşünüyorum. " dedi.
"Türkiye bölgesinin bir barış ülkesidir!"
"Türkiye'ye herhangi bir saldırı olmadıktan sonra böyle bir şey söz konusu değil, Türkiye bölgesinin bir barış ülkesidir ve bölgesinde de barışın özellikle hakim olması için bütün gayretlerini göstermektedir. Ancak tabii bütün bunların yanında özellikle de İsrail'in bu dayanılmaz tavrına karşı da biz orada zulmün karşısında yer almayı devam ettireceğiz. Ve bugüne kadar Gazze'de olduğu gibi bölgede zalimlerin karşısında yer aldık, zulmün karşısında yer aldık, yer almaya devam ediyoruz.
Özellikle de garip gurebanın yanında yer almaya devam ediyoruz ve düşünün şu anda Gazze'de aylardır oradaki mazlumlara yardım gitmiyor. Şimdi bu insanlara aynı yardım gitmezse bu insanların hali ne olacak? Biz de tabii şu anda güçlü olan ülkelere diyoruz ki gelin İsrail'in karşısında yer alın ve bu aynı yardımların götürülebilmesi için Gazze'ye kapıların açılmasını ne yapmak lazım? Kızılhaç'a bile şu anda İsrail yol vermiyor. Kızılhaç kanalıyla bile Gazze'deki bu insanlara yardım gitmiyor. Böyle bir durum söz konusu."





