Son Mühür / Atakan Başpehlivan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem, 24 yıl aradan sonra tekrardan yapılan ‘Genel Tarım Sayımı’ ile ilgili önemli açıklamalarda bulunarak, AK Parti iktidarının tarım politikalarını eleştirdi.

Erhan Adem: Bu yaklaşım gerçeklerden kopuktur

24 yıl aradan sonra yapılan genel tarım sayımının ilk başta olumlu bir görüntü sergilediğini ancak kurumlar açısından ciddi problemler olduğunu vurgulayarak, “Türkiye 24 yıl aradan sonra yeniden bir Genel Tarım Sayımı yapmaya hazırlanıyor. Bu kadar uzun bir süreden sonra tarım sayımının gündeme gelmesi ilk bakışta olumlu bir adım gibi görünse de, hem yöntemi hem uygulaması hem de sorumlu kurumlar açısından ciddi sorunlar içermektedir. Tarım sayımı; masa başında hazırlanacak formlarla, internetten doldurulacak anketlerle, köylünün sırtına yüklenerek yapılacak bir iş değildir. Tarım sayımı, sahada yapılır. Görevliler tarlaya gider, çiftçiyle oturur konuşur, hayvan ahırında, traktörün başında, kahvehanede, bağda, bahçede bilgi toplar. Gerçek veri yerinde görülerek alınır. Bilgisayar başında sayım olmaz. Hele ki kırsalda yaşayan, internet erişimi sınırlı, dijital okuryazarlığı olmayan yaşlı köylüden e-devlet sistemine girip formlar doldurması beklenemez. Bu yaklaşım gerçeklerden kopuktur.

Üstelik sayım gönüllülük esasına dayalı bir istatistik çalışması değil, ceza tehdidiyle zorunlu hale getirilmiştir. Vatandaşa bilgi verilmeden, yeterli sayıda görevli gönderilmeden, sahada yeterli hazırlık yapılmadan insanlara ceza tehdidiyle sorumluluk yüklemek adil değildir. Bugün Türkiye’de çiftçi her açıdan zor durumdadır. Yağışsız geçen kış mevsimi verimi düşürmüş, buğday daha toprakla tanışamadan kuraklıkla karşılaşmıştır. Mazot fiyatları 55 liraya dayanmış, gübreye el sürmek lüks haline gelmiştir. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın verdiği alım fiyatı çiftçiyi kurtarmamakta, hayvan yemi, ilaç ve saman gibi girdiler sürekli zamlanmaktadır. Bu zor şartlarda üretim yapmaya çalışan köylünün sırtına şimdi de “sayım” bahanesiyle yeni bir yük yüklenmektedir. Eğer bu sayım gerçekten çiftçinin, üreticinin lehine olacaksa, sürecin tüm detaylarının şeffaf, adil ve katılımcı şekilde yürütülmesi gerekir.” diye konuştu.

“Üreticiye kulak verecek misiniz, yoksa sadece rakamlara mı bakacaksınız”

Son olarak Edirne’de üreticinin, Ardahan’daki hayvancının, Niğde’deki çiftçinin sesinin duyulması gerektiğini altını çizen CHP’li Erhan Adem, konuyla ilgili yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı: “Edirne’deki üreticinin, Ardahan’daki hayvancının, Niğde’deki çiftçinin sesi duyulmalı; toplanan verilerle tarımda üretim planlaması yapılmalıdır. Kuraklıktan zarar gören bölgeler ayrı değerlendirilmeli, makineli üretim yapanla el emeğiyle üretim yapan ayrıştırılmalı, hayvancılık yapılan alanlarda yem planlaması bu verilerle uyumlu hale getirilmelidir. Ancak geldiğimiz noktada bu süreç, bırakın katılımcılığı ve şeffaflığı, güven vermekten oldukça uzaktır. Sayımın en önemli sorumluluğu, bugün kamuoyunun en az güvendiği kurumlardan biri olan TÜİK’e verilmiştir. Enflasyon ve işsizlik verileriyle ilgili ciddi eleştirilere hedef olmuş bir kurumun, tarımın kaderini belirleyecek verileri sağlıklı ve tarafsız biçimde toplayabileceğine yönelik kamuoyunda haklı bir güvensizlik oluşmuştur.

Tarım sayımı, sadece kaç çiftçi kaldığını öğrenmek için yapılmaz. Aynı zamanda tarımsal üretimin yönünü, miktarını, kapasitesini, zorluklarını ve ihtiyaçlarını belirlemek için yapılır. Ancak bu kadar kritik bir işi liyakatsiz kadrolarla, siyasi müdahalelere açık yapılarla, katılımı düşük bir yöntemle yürütürseniz, elde edeceğiniz veri eksik, hatalı ve yanlı olur. Yanlış veriyle yapılan tarım politikası ise sorunları çözmek yerine daha da büyütür. Tarım gibi doğrudan halkın sofrasına dokunan, üreticinin emeğiyle şekillenen bir alanda sayım yaparken, sürecin hiçbir aşaması aceleye getirilmemeli, kamuoyundan saklanmamalı, sadece bürokratların masa başı çalışmasına indirgenmemelidir. Bu ülkenin üniversiteleri, ziraat fakülteleri, meslek odaları, üretici örgütleri bu işe mutlaka dahil edilmelidir. Unutulmamalıdır ki tarım sayımı sadece teknik bir istatistik faaliyeti değildir. Aynı zamanda siyasi bir tercihtir. Tarımı planlayacak mısınız, yoksa yine piyasaya mı bırakacaksınız? Üreticiye kulak verecek misiniz, yoksa sadece rakamlara mı bakacaksınız?”

Muhabir: ATAKAN BAŞPEHLİVAN