Son Mühür/ Atakan Başpehlivan- Son Mühür TV'de Sıcak Bakış programına konuk olan EGEÇEP Yürütme Kurulu Üyesi Avukat İpek Sarıca çevre davaları konusunda Tunç Erciyas'ın sorularını yanıtladı.

Gaziemir atıklarına ne oldu?

1940'lı yıllarda kurulmuş bir kurşun fabrikasından bahsediyoruz. Şehrin ortasında kalmış durumda... Koku alamayan ve kanser teşhisi konulan vatandaşlar var. Çevre meselesinde en çok kadınlar ve yoksullar etkileniyor. Ne oldu da birden temizlenme isteği geldi bilemiyoruz. Sadece duyumlarımız var. Kurşun bir kapta nükleer atıklar saklanır. Radyoaktif atıklar kurşundan geçemiyor.

Gaziemir atıklarına ne oldu?

Ama bu geçici bir çözümdür. Mustafa İrvan dosyadaki ifadelerinde yuvarlak kurşun kabın içinde radyoaktif maddeler olduğu ve çok sayıda bu şekilde fanusların bulunduğunu ifade ediyor. Fabrika mermi yapan bir kuruluş. Şirket satın alıyor. Kurşunları eritiyor. Radyoaktif maddeleri kullanmaya çalışıyor. Cürufların üstüne atılıyor. Atık dışında ağır metal tehlikeli maddede var. Ondan koku ve duman çıkıyor.

İstanbul'da Tenmak şirketinde düşük ve orta düzeyde radyoaktif maddeler depolanıyor. İnsanlardan uzak olması gerekiyor. Bertaraf yöntemi yok radyoaktif atıkların... Milyonlarca yıl kalabiliyor. Toprakta radyoaktif madde var. Kamyonlara aldı koydu cihazla ölçtü 80 üstünde olanı radyoaktif madde olduğu için ayrıldı. 79,5 olanı ağır metal olarak çimento fabrikasına gönderildi. Aydın'da ve Bilecik'te bu fabrikalar, toprağın Torbalı'ya geldiği sonra birden yok edildiği durumunu da aldık.

'Zehirli Kasaba' Gaziemir'de yaşanıyor

'Zehirli Kasaba' Gaziemir'de yaşanıyor

Netflix'de "Zehirli Kasaba" dizisi var. Konusu şöyle, İngiltere'de bir işçi kasabasında bakır fabrikası üretim yapıyor. Sonra tepkiler nedeniyle kapatılıyor. Atıklar gerekli önlem alınmadan kasaba içinden geçiyor. Havaya, suya, toprağa karışıyor. Bir yıl sonra doğan çocuklar engelli doğuyor. Mahkemeye veriyor halk fabrikayı... Bu dizi bire bir Gaziemir'de yaşanıyor şu an... Maalesef atık toprak her yere yayıldı.

Şirket söz dinlemedi

Çalışmalar başlayınca sahadan dumanlar çıkmaya başlayınca halk rahatsız oldu. Gelen tepkiler üzerine 4 kurum durdurma kararı aldı. Bir süre durdu ama üniversiteden rapor alarak çalışmalar devam etti.

Dava ne durumda?

Dava devam ediyor. Ancak, Çevre Şehircilik Bakanlığı eksik ve zoraki bilgi veriyor. Atıklar Tenmak'a gönderildi deniyor ama nasıl ne şekilde gönderildiği tam olarak belli değil! Sızdırmaz poşetlerle götürülmüş. Özen gösterilmiş gibi fotoğraflar var ama sadece o gün için... İşçilerde yeterli koruma önlemleri alınmamış. Mahalleli kurtulduğu için mutlu ama asıl tehlike her yere yayıldı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Gaziemir Belediyesi oraya bir anıt yaparak farkındalık yaşatması lazım... Burada İzmir'in Çernobil'i vardı!

Dava ne durumda? 

5 Haziran aslında kutlanılacak değil matem tutulacak ve insanın öz eleştiride bulunacağı bir gün dünyanın geldiği durum ortada iklim krizi bir yandan Covid'in etkileri bir yandan, körfez kokusunu İzmir'de çekiyorsa bu insanın eseri, sadece 5 Haziran'da değil her gün çevreyi düşünmeliyiz. Sonuçları çok ağır bizim için geleceğimiz tehlike altında...

Denizlerimizde musülaj tehditi altında yeşil bir dünya diyoruz ama denizlerimiz mavi kalsın. Yeşil ise Akbelen'de olduğu maden gözükmesin diye yeşil çimler geçirilmiş halde... Çevre çok önemli ama gençler bu soruna yeterince eğilemiyor. Çünkü barınma, beslenme sorunu yaşıyorlar. Her gün makarna yemek zorunda kalıyor. Gelecek kaygısı var. Eylemlerde geleceğini garanti altına almak için maske takıyorlar. Sorun ekoloji ama başka kaygılar var. Bunlar da birbirine bağlı aslında...

Muhabir: Atakan Başpehlivan