‘Bir çivi bir nalı, bir nal bir bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit bir memleketi kurtarır’ Ne
mutlu bize ki bizim Mustafa Kemal ATATÜRK gibi bir yiğidimiz var.


Dört bir yandan sarılmış, yanmış, yıkılmış, harap olmuş bir ülkeyi ayağa kaldıran bir
kahramanımız var bizim.


O türden bir yiğide sahip olmayan, bağrından o kalitede bir kahraman çıkartamayan
ülkelerin halini görüyoruz yıllardır... Ve onun ‘benim en büyük eserim’ dediği Cumhuriyet'in 100’üncü yılını kutluyoruz bu günlerde... 


‘Asın bayrakları dört bir yana’ diye bağırası geliyor insanın.
Rengarenk kızılcık tarlası gibi olsun memleket baştan başa. 
Gururla, onurla, kıvançla ay yıldızlı bayrağımıza sarılma vaktidir şimdi.
Tebaadan yurttaşa, kulluktan vatandaşa geçişin anahtarıdır Cumhuriyet...
100 yıldır elimizde olan bu anahtar sayesinde önümüze çıkan engelleri birer birer
aşıyoruz.
Aşamadığımız her anda Mustafa Kemal’in o masmavi gözlerinin verdiği ışıltı
aydınlatıyor yolumuzu…


Türkiye Cumhuriyeti’nin 100 yıllık yolculuğuna tanık olan her bireyin küllerinden
doğan bu ülkenin ayağa kalkmasında ayrı bir yeri vardır.


Tarladaki çiftçinin, fabrikadaki işçinin, nöbetteki Mehmetçiğin, okuldaki öğrencinin,
mühendisinden doktoruna, sporcusundan sanatçısına ilmek ilmek hep birlikte
dokuduğumuz muhteşem bir örtüdür Cumhuriyet...


Hepimizi sarıp sarmalayan, kimsesizlerin kimsesi olan bir Cumhuriyetimiz var bizim... 
Onun için, Mustafa Kemal ve kahraman silah arkadaşlarının emanetine sahip çıkma,
onun için can başla çalışma günüdür bugün…


Cumhuriyetimiz kolay kurulmadı. Atamızdan aldığımız bu emaneti yüceltmek tüm
Türk gençliğinin birinci vazifesi olmalıdır. İlim ve fen dışında yol gösterici aramak bizi
ancak yıkılışa yok oluşa götürür.  Bugün Filistin topraklarında yaşanan vahşeti ve
soykırımı ibretle hepimiz izliyoruz.  Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve aziz silah
arkadaşları olmasaydı belki bizde aynı kaderi yaşayabilirdik. Lloyd George'un şu
sözleri hep kulağımda çınlar;İnsanlık tarihi birkaç yüzyılda bir dahi yetiştirebiliyor.
Şu talihsizliğimize bakınız ki Küçük Asya’da çıktı. Hem de bize karşı.. Elden ne
gelebilirdi?


O dahi için Allah’a ne kadar şükretsek azdır. Bugün ülkede yaşadığımız iktisadi ve
sosyal buhranlarının esas sebebi cumhuriyetimizin inkılaplarına düzgün bir şekilde
sahip çıkamamızdan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle asil cumhuriyetimize sahip
çıkmalıyız. Toplumdaki her birey her meslek grubu bu ülkü etrafında kenetlenmeli
cumhuriyetimizin yüzüncü yılına yakışır bir yurttaş olmalıdır.


100.yılda 100 milyon yatırım... 


Üzerimdeki vazifenin bilincinde olan bir yurttaş olarak Yönetim Kurulu’ndan aldığım
müjdeyi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Asil Cumhuriyetimizin yüzyılına yakılır şekilde 2024’de medya, inşaat ve yenilenebilir
enerji kaynaklarında olmak üzere 100 milyon liralık yatırım planını devreye alıyoruz…
Cumhuriyetimizin 100. yılı kutlu olsun…

Gururla, onurla, kıvançla nice ‘29 Ekim’lere…
Ne mutlu Türküm diyene…