Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, asgari ücret tartışmalarına ilişkin yaptığı açıklamada, "Asgari ücretin en az 45 bin lira olması gerektiğini ifade ediyoruz" dedi. Fatih Erbakan, Milli Gençlik Derneği’nde partisinin İl Başkanları Toplantısı öncesinde basın mensuplarıyla bir araya geldi. Türkiye’nin hem ekonomik hem de toplumsal sorunlarla karşı karşıya olduğunu belirten Erbakan, ülkede ahlaki ve manevi aşınmanın yanı sıra geçim sıkıntısının da gündemin ilk sıralarında yer aldığını söyledi. Erbakan, "Türkiye'nin Milli Görüş'ün maddi kalkınma hamlelerine ihtiyacı var. Paylaşımda adalete ihtiyaç var. Borç, faiz, zam ve vergi ekonomisi yerine; üretim, istihdam ve ihracat ekonomisine geçmeye ihtiyaç var" ifadelerini kullandı.

“Bir maaş işverenden, bir maaş devletten”

“Bir maaş işverenden, bir maaş devletten”

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erbakan, asgari ücretle ilgili değerlendirmesinde, "Ekonominin büyümesinin asgari ücretliye yansıtılması ve iki asgari ücretin yoksulluk sınırı seviyesine getirilmesi son derece önemli. Bu nedenle asgari ücretin en az 45 bin lira olması gerektiğini ifade ediyoruz. Bu nasıl olacak? İktidar, faize verdiği paranın bir kısmını ayırsa; israfa, imtiyaza verdiğini asgari ücrete verse çok rahatlıkla bu artışın tamamını bile devlet karşılayabilir. Bir maaş işverenden, bir maaş devletten şeklinde bile olabilir. İşverenin de böylece zor durumda kalmasın önüne geçilir" dedi.

Referandum çağrısı

Erbakan, “Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin görüşlerini de paylaşarak, sürecin yalnızca PKK’yı değil, PYD ve YPG’yi de kapsaması gerektiğini savunduklarını dile getirdi. Bu konuda iktidarın da benzer açıklamalar yaptığını belirten Erbakan, şehit aileleri ve gazileri rahatsız edecek adımlardan kaçınılması gerektiğini vurguladı. Öcalan’ın “umut hakkı”ndan yararlanmasına karşı olduklarını yineleyen Erbakan, "Biz sürecin başından itibaren hep şunu söyledik; bu silah bırakmanın mutlaka PYD'yi ve YPG'yi de kapsaması gerektiğini, sadece PKK örgütünün silah bırakmasıyla bu sürecin tamamen bitmeyeceğini ifade ettik. Bu noktada iktidar kanadının da aynı fikirleri ifade ettiğini görüyoruz. Bir diğer söylediğimiz de bu süreçte şehit ailelerini ve gazilerimizi üzecek, onların onaylamayacağı bir adımın atılmaması gerektiğini ifade ettik. Öcalan'ın 'umut hakkı'ndan yararlanmasından uygun olmayacağını söyledik. Bizim önerimiz; bu konuda yapılacak yasal düzenlemelerin referanduma götürülmesi. Referandumda milletimiz, PKK'nın yöneticilerine veya suça karışmamış PKK'lıların affedilmesine onay veriyorsa o zaman bunlar affedilsin, onay vermiyorsa affedilmesin. Madem 'Milletimiz bunu istiyor' diyoruz, 'Milletimizle beraber bu süreci yürüteceğiz' diyoruz öyleyse bu referandum son derece yerinde olur" diye konuştu.

Kaynak: DHA