Son Mühür/Gamze Eskiköy- TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Hakan Çakıcı, zeytinlik alanlarda madencilik yapılmasının önünü açabilecek yeni yasa teklifine tepki gösterdi. Zeytin ağaçlarının taşınmasına yönelik düzenlemelerin her yıl tekrar gündeme geldiğini belirten Çakıcı, bu girişimlerin yalnızca tarımı değil, doğayı ve halkın gıda hakkını da tehdit ettiğini belirtti.
“Doğrudan tarıma zarar verilir”
Çakıcı, zeytinliklerin korunması gerektiğini belirterek, “Her sene bu konuyu konuşuyoruz. Bu, üçüncü kez gündeme gelen bir tasarı. Zeytinliklerin taşınmasını öngören bu tür tasarılar neredeyse her yıl karşımıza çıkıyor ve biz de her seferinde karşı çıkıyoruz. Sadece biz değil, bu ülkenin vatandaşları da aynı şekilde tepki gösteriyor. Zeytin bizim için özel bir bitki. ‘Ölmez ağaç’ diyoruz ona. Aynı zamanda zeytinlikler tarım alanlarımızın bir parçası. Bu alanlara zarar verilmesi, doğrudan tarıma zarar verilmesi anlamına geliyor. Bu nedenle biz sonuna kadar karşı çıkıyor ve tepkimizi ortaya koyuyoruz” ifadelerine yer verdi.
“Taşınan zeytin ağaçları tutmuyor”
Zeytin ağaçlarının başka bölgelere taşınmasının çözüm olmadığını ifade eden Çakıcı,
“Zeytin ağaçları taşınıyor deniliyor ama gerçekte taşındıkları yerlerde tutmuyorlar. Her zeytin ağacı tutacak diye bir garanti yok. Hangi zeytini taşıyacağız, nasıl taşıyacağız? Bunların hepsi yanıtlanmamış sorular. İyi ki ‘Zeytin Yasası’ var, yoksa işler çok daha zor olurdu” dedi.
“Maden ocakları çevreye büyük zarar veriyor”
Maden ocaklarının doğal alanlara, özellikle de tarım arazilerine ciddi zararlar verdiğini söyleyen Çakıcı, geçmiş örneklerin bu konuda ders niteliğinde olduğunu söyleyerek, “Ayrıca maden ocakları çevreye büyük zarar veriyor. O bölgelerdeki zeytinlikler taşınıyor belki ama taşınamayanlar ne olacak? Yasada, ‘Maden ocağı kapandıktan sonra çevre eski hâline getirilecek’ deniyor ama bugüne kadar böyle bir şeyin yapıldığını hiç görmedik. Bu çalışmalar hem geleceğimizi hem sağlığımızı hem de beslenmemizi tehdit ediyor. Bu yüzden bu yasaya da karşı çıkıyoruz” diye konuştu.
“Her yer maden sahası olmasın”
Madencilik faaliyetlerinin genişletilmesinin tüm ekosisteme zarar verdiğini ifade eden Çakıcı, sözlerini şöyle noktaladı:
“Her yerde maden ocağı açılmasın istiyoruz. ‘Maden’ denince kömür de işin içine giriyor. Bu kömür, termik santrallerde elektrik üretmek için kullanılıyor ve hem havaya hem suya zarar veriyor. Tüm bunlar göz önünde bulundurularak hareket edilmesi gerekiyor. Maden aramayı ormanlarda serbest bırakmaya çalışan düzenlemeler var. Şimdi sıra zeytinliklerde. Bu yasa geçerse, bunun sonu gelmez. Zeytinliklerimizi ve doğamızı kaybederiz. Bu sadece zeytin meselesi değil, gıdaya erişim hakkımız da tehdit altında”





