Son Mühür / Arif Enes Durak - Zafer Partisi İl Başkanı Naşit Birgüvi, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik başlatılan operasyonu devamındaki gözaltına sürecine sert tepki gösterdi. Birgüvi, yaşanan sürecin hukuksuz olduğunu ve sürecin darbe dönemlerinde olduğu gibi yürütüldüğünü belirterek Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rakiplerini sindirdiğini söyledi.
"Gözaltına alınma tarzı darbe dönemlerini andırıyor"
İmamoğlu’nun gözaltına alınma sürecini darbe dönemlerine benzeten Birgüvi, "Sanki sivil darbeyle karşılaşmışız gibi bir süreç yaşıyoruz. Bunu kabul etmek, hazmetmek mümkün değil. Çünkü gözaltına alınma tarzı darbe dönemlerini andırıyor. Dün hukuksuz bir şekilde diploma iptalinin sonrasında bir de bugün yüzlerce diyebileceğimiz sayıda kişiyle birlikte sanki organize suç örgütü liderini gözaltına aldırmanın kabul edilebilir bir tarafı yok" diye konuştu.
"İmamoğlu, Erdoğan'ın karşısında seçimi kazanabilecek biriydi"
İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı yarışında güçlü bir rakip olması, bu gözaltının arkasındaki en önemli nedenlerden biri olduğuna dikkat çeken Birgüvi, benzer bir siyasi operasyonun Ümit Özdağ'a da yapıldığını hatırlatarak, Dün Ümit Özağ’a yapılan nasıl hukuksuzsa, nasıl bir siyasi operasyonsa bugün de aynı şeyi yaşıyoruz. Ümit Özdağ onlara muhalefet yapan hatta ana muhalefet görevini üstlenmiş bir insandı. Bugün İmamoğlu da yarın Erdoğan’ın karşısında Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkıp, kamuoyu araştırmalarında da görüşdüğü üzere çok ciddi bir fark atabilecek, seçimi kazanabilecek biriydi. Yani rakiplerini; devletin gücünü, devletin imkanlarını, hukuku, acımasızca kullanıp ezip geçmek istiyorlar. Yarın bunun arkasını da getireceklerdir" dedi.
"Gözlerini iyice kararttılar"
Ülkede demokrasinin olmadığını, hukukun iflas ettiğini söyleyen Birgüvi açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü:
"Madem bu kadar devlet gücünü istediği gibi kullanabiliyorlar. Gözlerini iyice kararttılar. Günden güne eridiklerini ve yok olduklarını da biliyor olmalarına rağmen, ülkeyi de ekonomik olarak çökertmiş ve iflas noktasına getirmiş bir süreçte kalkıp bunları yapıyorlar o zaman, "Ben bundan sonra seçim yaptırmıyorum. Her şeye el koydum. Bu ülkede işlerin artık bundan sonra demokrasiyle yürüdüğünü görmeyeceksiniz" desinler. Maalesef süreç buraya gidiyor.
"Ezip geçerek hedeflerine varmaya çalışan bir bakış açısı var"
Bugün adaletin iflas ettiği bir ülkede dünya size nasıl bakacak? Hiç umurlarında değil. Toplumun bütün kesimlerini sindirdiler, susturdular, istediklerini istedikleri gibi gerçekleştiriyorlar. Darbe dönemlerinde dahi, darbeyi yapanlar daha ihtilalli daha kontrollü hareket ederlerdi. Bugün çok daha böyle paldır küldür can yakarak ve ezip geçerek hedeflerine varmayı çalışan bir bakış açısı var"
"Yaşananlar Temel fıkrası gibi..."
Yaşananları Temel fıkralarına benzeten Birgüvi, "Biliyorsunuz Türk toplumunda Temel fıkraları vardır. Temel fıkralarını anlattığınızda ‘Bu kadar da değil, böyle de olmaz’ derler. Yaşananlar tam bir Temel fıkrası gibi. Maalesef kendileri teröristle, terörist başıyla pazarlık yapıyorlar ve rakiplerinin alt etmek için de rakiplerine terör damgası vuruyorlar. Sen dün o teröristlerle kol kola girmiştin diye ithamda bulunabiliyorlar. İnanın bana, Temel fıkrasından daha kötü durumdayız" diyerek sözlerine son verdi.





