Son Mühür- Berivan Kaya/ İzmir'de, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından yapılan basın açıklaması kapsamında İzmir 8 No'lu Şube Başkanı Deniz Şahin Gümüştekin ve İzmir 3 nolu şube Kadın Komisyonu Başkanı Mine Bilir "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla tutuklandı.
Açık gözdağı!
Gümüştekin ve Bilir’in tutuklanmasının ardından DİSK Genel İş İzmir’de sokağa indi. Bugün Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde bulunan Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasını okuyan DİSK Genel İş Örgütlenme Dairesi Başkanı Ali Haydar Kaya, "İzmir’de, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuksuz yargılanmasına yönelik bir basın açıklamasında, İzmir 8 No’lu Şube Başkanımız Deniz Şahin Gümüştekin ve Şube Kadın Komisyonu üyesi Mine Bilir “Cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla tutuklanmıştır. Bu tutuklama sadece iki sendika yöneticisine değil, doğrudan sendikal hak ve özgürlüklere, ifade özgürlüğüne ve emek demokrasi mücadelesine yönelmiş açık bir gözdağıdır. Bu hukuksuz uygulama, ülkeyi yönetenlerin kendilerinden farklı düşünenleri bastırma ve örgütlü mücadeleyi sindirme çabalarının yeni bir örneğidir" dedi.
Düşünce ve ifade özgürlüğü askıda...
Düşünce ve ifade özgürlüğünün kullanılamaz hale getirildiğine dikkat çeken Ali Haydar Kaya, "Bugün yaşananlar, bu direngen duruşun cezalandırılmasıdır. Arkadaşlarımızın talebi yalnızca adalet ve demokrasi olmuştur. İfade ettikleri düşünceler Anayasa’nın ve uluslararası sözleşmelerin tanıdığı ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmelidir. Ancak siyasi iktidar, bu temel hakları dahi yok saymakta; muhalif olanı, örgütlü olanı cezalandırmak istemektedir. Sendikamız, konuyu bütün normların üstünde olması gereken Anayasamızda yer alan ve 24 ve 25. maddelerinde düzenlenen düşünce kanaat hürriyeti ile düşünce ve kanaat açıklama hürriyeti bakımından ele almaktadır. Bu tutuklama sözünü ettiğimiz bu temel hürriyetlerin ihlali anlamına gelmektedir. Yerleşik yargı kararlarında siyasi kişiliklere yapılan eleştirilerin çok sert nitelikte olsa bile hakaret olarak değerlendirilemeyeceği ifade edilmektedir. Anayasa ve uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınan demokratik ve çoğulcu bir siyasal düzenin temeli olan düşünce ve ifade özgürlüğü artık kullanılamaz hale getirilmiştir" ifadelerine yer verdi.
Yargı kararı değil politika ürünü
Tutuklama için gereken hiçbir koşulun bulunmadığını vurgulayan Kaya, " Ortada kaçma şüphesi yoktur, ama 12 yaşındaki kız çocuğuna tek başına bakmakla yükümlü olan Mine Bilir tutuklanmıştır. Bir çocuğun annesinden ayrı büyümesi, en temel insan hakkının ihlalidir. Bugün siyasi nedenlerle tutuklanan arkadaşlarımız, aynı zamanda annedir, evlattır, kardeştir ve toplumun vicdanıdır. Siyasi fikirleri, hak talepleri ya da barışçıl eylemleri nedeniyle özgürlüğünden mahrum bırakılan arkadaşlarımız, sadece kendileri değil, çocuklarıyla birlikte cezalandırılmaktadır. Kadınlar, çocukları için daha adil ve özgür bir gelecek inşa etme arzusuyla seslerini yükseltirken buna şiddetle ve cezayla karşılık verilmesi geleceğimizin de cezalandırılması anlamını taşır. Hukuk, bir sindirme aracı değil, adaletin güvencesi olmalıdır. Delil karartma ihtimali ve kaçma şüphesi yokken Deniz Şahin Gümüştekin tutuklanmıştır. Biz biliyoruz: Bu bir tesadüf değildir, bu bir politikanın ürünüdür. Bu olsa olsa Şube Başkanımızın kadın olması ve bir kadın olarak itiraz etmesiyle ilgilidir. Kadınların iş yerinde, alanlarda, hak mücadelelerinde aktif olmaları, emekten yana, eşit ve özgür bir toplum için mücadeleleri bastırılmaya çalışılıyor. Bu bir yargı kararı değil, bu bir siyasi mesajdır. “Kadınlar susmalı, geri durmalı, boyun eğmeli” diyen zihniyetin yargı eliyle verdiği bir gözdağıdır. Anayasal bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşleri kapsamında hakkını kullanan, düşünce ve kanaat açıklama özgürlüğünü kullanan Şube Başkanımız ve temsilcimizin tutuklanmasını kabul etmiyoruz. Susturamayacaksınız! Bu hukuksuzluk, yalnızca Genel-İş’e değil; tüm emekçilere, sendikalara, demokratik kamuoyuna verilmek istenen bir gözdağıdır. Ama bilinmelidir ki; bu baskılara boyun eğmeyeceğiz" diye konuştu.





