Son Mühür- Türkiye, geçtiğimiz hafta sonu Balıkesir’in Burhaniye ilçesinin Dutluca köyünden gelen bir saldırı haberine tanık oldu.
Terörle mücadeleyle geçmiş ömründe Ergenekon davasından yargılanıp aklanan emekli asker Oktay Yıldırım’a saldıran grubun, Yıldırım’ın arabasının camlarını kırıp, lastiklerini kestiği ortaya çıkmıştı.
Gazeteci Sibel Gürcihan’a konuşan Dutluca Muhtarı Hüseyin Yılmaz, ‘’köyde düzenledikleri bir yemek için yolu kapattıklarını, Oktay Yıldırım’ın zorla geçmek isteyince de çıkan arbede de ilk saldıran kişinin de Yıldırım olduğunu öne sürdü.
Sosyal medyaya düşen bu iddiaların ardından saldırganların hedefi olan Oktay Yıldırım’dan iddialarla ilgili açıklama geldi.
‘’Yobaz linci ile ilk kez karşılaşmıyorum, gazete köşelerinde çok linç ettiler, ama ilk kez sopalı, demirli olanı ile karşılaşıyorum.
Sorun değil...’’ diyen Yıldırım,
‘’Bunu da atlatırım, bu ayazı da unutmam ve hafızama kazırım, yanımda duran yürekli silah arkadaşlarımı ve dostlarımı da yüreğime kazırım, ama ben bu ayazı atlatırken bu alçakça lincin değirmenine su taşıyanları, "gazetecilik" adına haklı çıkarmaya çalışanları, sessiz kalanları, uzaktan izleyenleri de unutmayacağım.
Bazı medya organlarına sağlığım el verdiği ölçüde anlattım, tek başıma yetişebildiğim ölçüde bir açıklama yazacağım, ama yetişebildiğim ölçüde... ‘’ sözleriyle şu mesajı paylaştı.
Tekrar hastaneye gitmem lazım...
Çünkü şu anda tekrar hastaneye gitmem lazım, arabamı tamir ettirmem lazım, evimin ve kendimin güvenliğini sağlamam lazım, önceki gece önce evimin önünde defalarca ateş edildi, kışkırtılmış cahil teşebbüsünün sonuçlarının öngörülmesi olanaksızdır. Bekleyeceğim. Şu anda hareket kabiliyetim hepsini yapmaya yeterli değil, o yüzden önceliklere göre hareket edeceğim.
Acil açıklama bekleyen büyük gazeteciler bu nedenle kusura bakmasınlar. Kendi kendine hüküm kurmak isteyenleri ve belki başka öfkelerinden dolayı "işte fırsat" deyip bir yumruk vurmak isteyenlere zaten bir şey diyemem.
Ben kimseye saldırmadım...
Şu kadarını yazmalıyım: Ben kimseye saldırmadım, hakaret etmedim, "başlarım sizin hayrınıza" demedim ve kalabalığa saldırmadım, bunlara inanan kim varsa Allah belasını versin, onların fikrini değiştirmeye de çalışmayacağım, sadece bir anda ve organize şekilde başlayan hakaret ve fiziksel saldırıya karşı kendimi korudum. Bunu sahip olduğum her araçla yapmaya devam edeceğim.
Hayatım boyunca, kendime yönelen herhangi bir tehditten korkmadım, yine korkmuyorum.
Köyde tarikat etkili...
Saldırının ardından Oktay Yıldırım’ın yanına koşan isimler arasında yer alan Muharip ve İç Güvenlik Gazileri, Harp Malülleri, Dul ve Yetimleri Derneği Genel Başkan Yardımcısı Taner Baş ise köydeki tarikat yapılanmasına dikkat çekti.
Yaşananlarla ilgili değerlendirmede bulunan Baş,
‘’Oktay Yıldırım sert Adamdır ama bu sertliğini bir vatandaşı kısıtlama üzerine kullanmaz. Oktay Yıldırım bir elemana vurduğunu inkar mı etti? Hayır.
Ben sana bütün köyün elemanları yanında "sen yavşağın önde gidenisin. Bu köy senin değil, sen bu köyden değilsin. tasını tarağını topla siktir git bu köyden şerefsiz" dersem acaba ne tepki verirdin ağzı dolu dolu laf yapan kardeş. Ben sana söyleyeyim. Agzımın ortasına bir tane yapıştırırdın. Hah işte Oktay Yıldırım da öyle yaptı. Ve bunu inkar etmedi. Peki sen neleri gizledin?
Yine ben söyleyeyim
Köyde çok ağır bir Süleymancı yapılanma var. Şimdi bunu konuşun.’’ Mesajı verdi.
