Son Mühür- Bu hafta “Psikolog Sedef Yıldırım’la Keşfet” programı bir kez daha izleyicilerine ilham veren bir keşif sundu. Konu, hemen herkesin günlük yaşamında yer bulan ama derin anlamları gözden kaçabilen bir başlıktı: Müzik ve psikoloji. Program konuğu ise alanında uzman bir isimdi: Klinik Psikolog ve Müzik Terapisti Ceren Gündüz Zamandar.
Müzik terapisi dinlemekten ya da şarkı söylemekten farklı bir şeydir
Programın başında müzik terapisiyle ilgili temel kavramlar ele alındı. Ceren Gündüz Zamandar, müzik terapisinin sadece müzik dinlemek ya da enstrüman çalmak olmadığını, yapılandırılmış, hedefe yönelik, terapötik bir süreç olduğunu vurguladı. Danışanın müzik yeteneğine sahip olmasının gerekmediğinin altını çizdi:
“Müzik terapisi; duygu, beden ve zihni aynı anda harekete geçiren bir süreçtir. Bazen bir melodiyle hatırlanan bir anı, bazen bir ritimle dışa vurulan bir duygu ortaya çıkar.”
Psikolog Sedef Yıldırım ise bu noktada şöyle bir yorumda bulundu:
“Müzik, hem söz öncesi bir iletişim aracı hem de bilinçdışıyla doğrudan temas kurabilen nadir unsurlardan biri. Bu nedenle terapide güçlü bir araç.”
Müzik beynin birçok bölgesini aynı anda etkiliyor
Programda müziğin nöropsikolojik etkileri de konuşuldu. Ceren Gündüz Zamandar, müziğin beyinde birden fazla merkezi aynı anda aktive ettiğini; hafıza, duygular, hareket ve dikkatle doğrudan ilişkili olduğunu anlattı. Müzik dinlemenin ve özellikle aktif olarak müzikle etkileşime geçmenin duygu regülasyonu sağladığını belirtti.
Sedef Yıldırım bu noktada kişisel farklılıkların da altını çizdi:
“Müzik herkeste aynı etkiyi yaratmaz. Kimi için rahatlatıcı olan bir parça, bir başkasında bastırılmış duyguları harekete geçirebilir. O yüzden terapötik süreçte bireysel bağlam çok önemli.”
Mutsuzken hüzünlü müzik dinlemek neden iyi gelir?
İzleyicilerden gelen sorular arasında en ilgi çekenlerden biri şuydu: “İnsanlar neden üzgünken daha da hüzünlü müzikler dinler?”
Ceren Gündüz Zamandar bu soruyu şöyle yanıtladı:
“Bu, duygusal rezonans dediğimiz bir durum. Kişi kendi duygusunu dış dünyada bir yerde bulduğunda, yalnızlık hissi azalır. Müzik bu empatik eşlikliği sağlar.”
Sedef Yıldırım da bu cevabı destekleyerek, “Acıyı bastırmak yerine ona bir alan tanımak, aslında duygularla daha sağlıklı bir ilişki kurmanın yoludur. Müzik, bu alana kapı açar,” dedi.
Bebekler, yaşlılar, hastalar: Her yaşa hitap eden evrensel bir dil
Müzik terapisinin yaş sınırlaması olmadığını belirten Zamandar, bebeklerden yaşlı bireylere kadar herkesin bu yöntemden fayda görebileceğini söyledi.
Özellikle demans, depresyon, otizm, travma ve kronik hastalıklarla mücadele eden bireylerde müziğin güvenli bir alan oluşturduğunu vurguladı.
Konuşma sırasında, müziğin yalnızca bireysel terapi değil, hastanelerde, ameliyat öncesinde ya da doğum odalarında da rahatlatıcı etkisiyle kullanıldığına değinildi. Ancak bu kullanımın her zaman müzik terapisi anlamına gelmediğinin altı çizildi.
Yıldırım burada önemli bir psikolojik noktaya işaret etti:
“Müziğin pasif kullanımıyla, terapötik müdahale olarak kullanımı arasında fark var. Birincisi iyi hissettirir, ikincisi iyileştirir.”
Dinlediğimiz müzik kişiliğimizi yansıtır mı?
Programın sonlarına doğru gündeme gelen bir diğer ilgi çekici konu da müzik ve kişilik ilişkisi oldu. Zamandar, bazı araştırmaların müzik tercihlerinin kişinin duygu derinliği, dışadönüklük ya da empati kapasitesiyle ilişkili olabileceğini gösterdiğini belirtti. Ancak kişilik gibi müzik tercihlerinin de bağlamsal olduğunun altını çizdi.
Sedef Yıldırım ise şu önemli cümleyi kurdu:
“Kimi zaman hayatımızdaki bir dönem, bizi belli tür müziklere yönlendirir. Yani tercihimiz kişiliğimizi değil, içsel sürecimizi yansıtıyor olabilir.”
Kendimize iyi gelmek için müziği bilinçli kullanabiliriz
Program, müziğin günlük yaşamda nasıl bir ruhsal destek aracı olabileceği üzerine yapılan önerilerle sona erdi.
Yıldırım ve Zamandar, sabah uyanırken, çalışırken, yürürken ya da uyumadan önce müzikle bilinçli temas kurmanın, hem ruh halimizi düzenleyebileceğini hem de günün temposunu daha sürdürülebilir hale getirebileceğini vurguladılar.
“Psikolog Sedef Yıldırım’la Keşfet”, bu bölümde müziği sadece kulağa değil, ruha dokunan bir araç olarak ele aldı.
İzleyicilere notalarla kendine yaklaşmanın, duygularını fark etmenin ve iyileşmenin ne kadar mümkün olduğunu hatırlattı.