Sağlık, huzur ve barış…

Yeni yıldan üç dileğim var sağlık… Huzur… Barış… Daha ne olsun ki?

Yine bir yılın sonuna geldik. Milletçe geçtiğimiz yıllarda 2022 yılına veda ederken ve hatta geçmişte 2021 yılına da veda ederken hep bir sonraki yıldan çok daha fazla beklentimiz olmuştu. Ancak her yıl bir önceki yıldan çok daha kötü geçti. Artık uyuyan devi uyandırmak istemediğimden midir bilmiyorum, yeni bir dönemde yani 2024 yılında beklentim sadece sağlık, huzur ve barış. Pandemi ile birlikte barışın unutulduğu dünyanın renginin mavi ve yeşilden kırmızı ve siyaha döndüğü bir yaşama sahibiz artık. İçinde bulunduğumuz coğrafyanın dört bir tarafında savaş, çocuk ölümleri, açlık, hastalık, susuzluk ve gıda kıtlığı var. Bugün hala dünyanın bir yerinde iyi beslenmediği için, su içemediği için, barınamadığı için hayatını kaybeden insanlar var. Böylesine adaletsiz bir dünyanın aksine diğer tarafta tam tersi yaşamlar…

Savaşlar son bulmuyor. Geçen sene Rusya-Ukrayna savaşı ile yanan dünya bu sene İsrail- Gazze savaşı olarak devam ediyor. Gözümüzün önünde binlerce çocuk hayatını kaybetti. Bütün dünya izledi. Son dönemde Gazze için yapılan projelere bakıyorum da ülkemizde; sahneye çıkanlar “Hepimiz üzülüyoruz ve sosyal medya hesaplarımızdan bununla alakalı paylaşımlarımızı da yaptık” diye açıklamalarda bulunuyorlar. Sosyal medya o kadar karar verici bir merci olmuş ki maalesef, hayatımızda bunu açıklamak ve ‘Ben görevimi yaptım oradan paylaşım yaptım’ demek geçerli kılınan simülasyon bir eylem haline gelmiş. Bunu da eleştirmeden geçemeyeceğim. 

Pandemiden sonra büyük bir sel felaketi ardından büyük orman yangınları yaşadık derken hem dünyada ama etkileri daha fazla ülkemizde olan ekonomik bir kriz yaşadık hala da yaşamaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz Ağustos ayı içerisinde ülkemizde enflasyon %80’e kadar çıktı. Sizi bilmem ama ben bu yılı da sevemedim tıpkı bir önceki, hatta ondan önceki yılda da olduğu gibi. Yani pek tadı kalmadı artık yaşadığımız yılların ve beklenen yeni yılların… Yine âdettendir herkese huzurlu bir yıl diliyorum, sağlıkla, barışla, sevdiklerimizle… Umudumuzu kaybetmemek gerek. Zira umut iyi bir şeydir.

Şöyle biraz ajandamı taradım 2023 yılında neler yaşadık diye. 2022 yılına veda ederken 2023 yılından beklentim çok yüksek demişim. Tabii genel olarak baktığımda 2023 yılı Türkiye için, bizim için hem olumlu hem de olumsuz gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu. Sanırım olumsuz gelişmeler daha ağır bastı, daha üzdü bizi, daha çok ruhumuz parçalandı. 5 Şubat‘ı 6 Şubat‘a bağlayan gece Türkiye’nin güneydoğusunda gerçekleşen büyük bir deprem haberiyle uyandık. Ardından yine aynı coğrafyada bir büyük deprem haberi daha… Resmi kayıtlara göre ülkemizde 56.000 kişi hayatını kaybetti binlerce kişi yaralandı ve evsiz kaldı. Birçok hayat yarım kaldı. Hayatta kalanlar kaybettikleriyle birlikte belki de yaşadıklarına şükür edemediler. Yüzyılın en büyük felaketlerini yaşadık ülkece. 6 Şubat Türkiye’nin unutmayacağı en acı tarih olarak hafızalarımız ve kalbimizdeki yerini aldı. Milyonlar tek yürek oldu. Yurttan ve dünyadan binlerce ekip kurtarma çalışmalarına katıldı. 7.7 ve sonrasında 7.6 büyüklüğündeki depremler ülkemizi yasa boğdu. Yıkıntılar arasından kurtarılan her bir can umut olsa da binlerce insanımızı kaybettik. Bir kez daha kaybettiklerimize Allah’tan rahmet diliyorum. 

Pembe renklerde vardı 

Peki, iyi bir şey yaşamadık mı bu yıl? Hepimizin yaralı kalbine çok iyi gelen şeyler de oldu. Öncelikle Cumhuriyetimizin 100. yılını kutladık.  2023 yılında A Milli Kadın Voleybol Takımımız, 2023 CEV Avrupa Şampiyonası Finali’nde Sırbistan’ı 3-2 yenerek Cumhuriyetimizin 100. yılında Avrupa şampiyonu oldu. Dünya 1 numarası olan Filenin Sultanları, Türk Spor tarihinde takım sporlarında Avrupa Şampiyonu olan ilk takım olarak da tarihe geçti. Sadece Avrupa Şampiyonası değil aynı zamanda Milletler Liginde de altın madalya aldılar ve Dünya Kupası da yine Filenin Sultanlarının oldu. Onlar Atatürk’ün ve Cumhuriyet’in kızları bugün birçok kız çocuğuna da ilham oldular, olmaya da devam ediyorlar. 2023 yılında Türk halkının yaralı kalplerini bir nebze olsun onardılar. Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemizin birçok meydanında dev ekranlar kuruldu ve onların maçlarıyla heyecanlandık, gururlandık, onurlandık. Teşekkürler Filenin Sultanları bir kez daha…

Şehitlerimiz kalbimizde…

Bu yazıyı yazmaya başladığım saatlerden sadece birkaç saat önce Türkiye’ye 12 askerimizin şehit haberi geldi. 12 ailenin ocağına ateş düştü.  Türkiye'yi yasa boğan ilk haber Hakkari Dağ ve Komando Tugayı'nın, Çukurca'nın karşısında Irak'ın kuzeyinde bulunan Hakurk'tan geldi.  6 askerimiz burada şehit düştü. İkinci yasa boğan haber ise Irak'ın kuzeyindeki Pençe-Kilit Harekâtı  Zap bölgesinden geldi. Üs bölgemize sızmaya çalışan teröristlerle çıkan çatışmada uzman çavuşlar Ahmet Arslan ve Abdülkadir İyem ile sözleşmeli erler Cebrail Dündar, Semih Yılmaz, Kemal Aslan ve Enes Budak şehit düştü. Vatanımızı korumak için mücadele veren tüm şehitlerimizin ailelerine baş sağlığı diliyorum. Dualarım tüm kayıplarımız ve şehitlerimiz için…

Bu seneyi de böyle bitiriyoruz. Daha güzel günlere… Mavinin mavi olduğu, yeşilin yeşil olduğu, çocukların ölmediği, gülerek, sağlıkla büyüdüğü yarınlara…