ALPER TEMİZ - Gelecek Partisi Manisa milletvekili ve PYK üyesi Selçuk Özdağ, Suriye'de Beşşar Esad rejiminin düşmesinden sonra yaşanan gelişmelere ve Türkiye'nin son konjonktürde attığı ve atması gereken adımlara dair açıklamalarda bulundu. Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ)’nin Suriyeli muhaliflere liderlik etmesinin ardından 8 Aralık sabahı Esad rejimi çöktü. Özellikle HTŞ lideri Muhammed Colani'nin tipik cihatçı militan görüntüsünden çok, komünist gerilla tarzı bir görünümle fotoğraflanması ve çeşitli atamalar yaparak kurucu lider faaliyetlerine başlaması ileriye dönük olarak belirli izlenimler ortaya koydu. Rejimin çökmesi ile birlikte YPG/PKK, Suriye Milli Ordusu, HTŞ liderliğindeki muhalif güçler ve belirsiz muhalif gruplar arasında nasıl bir anlaşmaya varılacağı rejimin çökmesinden daha kritik bir süreç haline geldi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Suriye halkının kendi geleceğini kendisinin inşaa etmesine ve Suriye'nin toprak bütünlüğünün korunmasına yönelik yaptığı açıklamalar ve HTŞ üyelerine dair gerçekleştirilen olumlu açıklamalar, muhalefet tarafından kısmen eleştirildi. Ancak en çarpıcı eleştiri Özdağ'dan geldi. Özdağ, "Kendi ülkesinde demokrasiyi sağlayamayan AK Parti, başka ülkelere hangi demokrasiyi götürecek? diye sordu.
"Önce El Kaideci sonra süslemeler..."
HTŞ'nin ideolojik yapısına ve Colani'nin kurucu lider şeklindeki faaliyetlerine dair "Önce El Kaideci, şimdi ise yargılanamaz kişi" şeklinde ifadelerde bulunan Özdağ, "Bu kişiyi ve militanlarını terör listesine alıp, daha sonra ise kurucu lider, devrimci şahsiyet ayarında övgülerle telaffuz etmeye başlamak asla tutarlı değildir" dedi. Özdağ, "Suriye'de, Ukrayna ve Rusya savaşından bu yana başlayan ve muhtemelen pazarlığı daha eskiye dayanan bir Rusya ABD anlaşması yaşandı. İsveç NATO'ya dahil edildi ve Baltık Denizi yolu Ruslara kapatıldı. Çin, Çin Seddi'ne hapsedilmek isteniyor. Yemen'de Husilerle birlikte mıntıka temizliği yapıldı. Hamas ne derece özgün hareket ederek 7 Ekim'de saldırıya geçti bilemeyiz; ancak İsrail'e büyük bir fırsat doğdu ve onlarda hem Gazze'de hem Lübnan'da mıntıka temizliğine ve katliama varan saldırılar gerçekleştirdi. Şimdi de soğuk savaştan kalma PKK'yı tasfiye ederek ağırlık merkezini YPG bünyesinde tamamen toplamak istiyorlar. Global ve eş güdümlü bir stratejinin sadece bir parçasıdır Suriye. Yerine ve durumuna göre birileri terörist, daha sonraysa demokrat ilan edilebiliyor. Bunu da en yoğun şekilde AK Parti hükümeti gerçekleştiriyor" diye konuştu.
"Türkiye, kendisinde olmayan demokrasiyi Suriye'ye nasıl götürecek?"
Özdağ, "Türkiye, kendisinde olmayan demokrasiyi Suriye'ye nasıl götürecek?" diye sorarken, aynı zamanda, "Suriye'deki istikrarı sağlayabilecekler mi? İsrail'in durumdan vazife çıkartmasına mesela, engel olabilecekler mi?" dedi. Özdağ, "Eğer engel olunamayacaksa bugün, neye seviniyorlar? Suriye'de birçok mezhepsel farklılık ve bu farklılıkların silahlı grupları var. Ana amaç Ortadoğu'da her daim İsrail'in güvenliğinin sağlanmasına yönelik oldu; bugün İsrail'in güvenliği neye bağlı, nasıl bir Suriye'ye bağlı, bu açıdan bakarak farklı ve etkin yorumlamalar yapılmalı. İsrail henüz şimdiden Golan Tepeleri'ni almış durumda. İsrail'in bu faaliyetlerine 'Dur' denilemediği gibi, AK Parti hükümeti şuan Suriye'de hiç tanımadıkları bu cihatçı örgütlere methiyeler diziyor. Bu örgütlere methiyeler dizerken, kendi kurucu cumhuriyetçi liderlerine ve cumhuriyetlerine ise hakaret ediyorlar; bu, çok büyük bir çelişki ve samimiyetsizliktir.
Suriye'de 'Her kesimi temsil eden bir yapı'dan bahsediyorlar ancak Erdoğan, 'İsrail'e karşı Cumhur İttifakı'nda birleşelim' diyerek ülkenin diğer kesimlerine asla hitap etmemeyi seçiyor. Tüm çelişkiler yumağının içerisinde AK Parti, kendisinde olmayan demokrasiyi Suriye'ye nasıl götürecek? Irak'a baktığımız zaman 2003 yılından bu yana kendi içerisinde güçlü ve efektif bir parlemento bile kuramadı. Suriye'yi de çok zor günler bekliyor. Aynı zamanda Türkiye'yi de zor günler bekliyor; batılı güçlerin ise Suriye'den sonra gözlerini diktikleri yer İran olacaktır. Bu bilgiler ışığında biz Türkiye olarak şu anda Suriye'deki son gelişmelerde de ilk düğmeyi yanlış ilikledik. Türkiye'nin bir diğer sorunu ekonomi; yüksek enflasyon ve darboğazı halletmeden dış politika kaynaklı her hatalı adım Türkiye'yi daha derin bir çukura çekecektir" açıklamalarını yaptı.