20. yüzyılın ortalarında Türkiye’nin akademik ve hukuki yapısını dönüştüren isimlerden biri olan Sıddık Sami Onar, özellikle kamu hukuku alanında yaptığı çalışmalarla bir dönemin hukuk anlayışını temelden şekillendirmiştir. Hem akademik dünyada hem de anayasal düzlemde oynadığı rol, onu modern Türkiye’nin en güçlü hukuk figürlerinden biri haline getirmiştir.
Sıddık Sami Onar kimdir?
11 Kasım 1897 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelen Sıddık Sami Onar, eğitim hayatına İstanbul’da başlamış, Vefa Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Hukuk Mektebi’ne devam etmiştir. Hukuk eğitimini başarıyla tamamladıktan sonra, bilgisini geliştirmek amacıyla bir süre Paris Hukuk Fakültesi’nde öğrenim görmüştür. Bu süreçte hem hukuk felsefesi hem de dil konusunda önemli bir altyapı kazanmıştır.
Meslek hayatına İstanbul Ticaret Mahkemesi’nde hâkim olarak adım atan Onar, bu görevle eş zamanlı olarak Mülkiye Mektebi ve Galatasaray Lisesi gibi seçkin kurumlarda öğretmenlik yapmıştır. Söz konusu görevler, ileride kaleme alacağı eserler için uygulamaya dayalı ciddi bir birikim sağlamıştır.
Üniversite Reformu ile yükselişi
1933 yılında gerçekleştirilen Üniversite Reformu sonrasında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne İdare Hukuku Profesörü olarak atanan Onar, bir yıl gibi kısa sürede ordinaryüs profesör unvanını alarak Türkiye akademi tarihinde önemli bir eşiği aşmıştır. Bu dönemde fakülte bünyesinde iki kez dekanlık görevini üstlenmiş, hukuk eğitiminin yapısal dönüşümünde etkin bir rol oynamıştır.
Seçimle gelen ilk rektör
1946 yılında yürürlüğe giren Üniversiteler Yasası ile üniversitelerde bilimsel ve idari özerklik resmileşmiş, bu kapsamda İstanbul Üniversitesi’nin seçimle göreve gelen ilk rektörü Sıddık Sami Onar olmuştur. Onar, bu görevini 1949 yılına kadar sürdürmüş, 1959 yılında ise tekrar rektör seçilmiştir. 1963 yılına kadar süren ikinci rektörlük döneminde de akademik özgürlük, bilimsel liyakat ve üniversite özerkliği ilkelerinden ödün vermeden yönetimini sürdürmüştür.
27 Mayıs sonrası anayasa yapıcılığı
27 Mayıs 1960 askeri müdahalesi sonrası kurulan Kurucu Meclis içinde yer alan Sıddık Sami Onar, 1961 Anayasası’nı hazırlamakla görevli komisyona başkanlık etmiştir. Bu anayasa, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en geniş özgürlükleri tanıyan metin olarak değerlendirilmiş ve Onar’ın hukuk bilgisi bu süreçte etkileyici bir rehberlik sunmuştur.
Aynı süreçte gerçekleşen ve birçok akademisyenin görevden uzaklaştırıldığı “147’ler Olayı” karşısında net bir duruş sergileyen Onar, bu kararları protesto ederek rektörlükten istifa etmiştir. Bu adımı kamuoyunda büyük yankı uyandırmış, akademik dayanışmanın sembolü hâline gelmiş ve yeniden rektör seçilmesine yol açmıştır.
Bilimsel mirası: İdare Hukukunun Umumi Esasları
Sıddık Sami Onar’ın akademik mirasının temel taşlarından biri, üç ciltlik kapsamlı bir çalışma olan “İdare Hukukunun Umumi Esasları” adlı eseridir. 1952 yılında yayımlanan bu eser, Türkiye’de kamu hukuku alanında yazılmış en kapsamlı referans kitaplardan biri olma özelliği taşır. Eser, yalnızca hukuk fakültelerinde değil, yargı kararlarında ve mevzuat yorumlarında da kaynak olarak kabul edilmektedir.
1949 yılında kurduğu İdare Hukuku ve İdari Bilimler Enstitüsü’nün müdürlüğünü de hayatının sonuna dek sürdürmüştür.





