Son Mühür - Seçil Ünlü / İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, iptal edilen Narlıdere’deki 24 hektarlık rezerv alan planlarının ikinci kez askıya çıkmasına karşı, CHP Grubu yeni bir itirazda bulundu. Planlama alanında, aralarında Bayburt Grup’un sahibi Şentürk Ailesi ve Emay Taşımacılık Şirketi’nin sahibi Muzaffer Yıldırım’ın da olduğu 25 kişinin arazileri bulunuyor. Arazilerin imara açılması için Bayburt Grup tarafından TOKİ'ye devredildiği ortaya çıkmıştı.
Narlıdere’deki 24 hektarlık rezerv alanın yeni planı askıya çıktı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Narlıdere ilçesinde bulunan 24 hektarlık alanla ilgili hazırladığı yeni planları onayladı. 1/25.000 ölçekli Nazım Planı, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı, ikinci kez askıya çıkarıldı. Alan, Huzur Mahallesi’nde yer alan 137 Ada 32, 34, 37 ve 1935 parseller ile 156 Ada 1962, 1965, 1967, 1991 ve 1995 parselleri kapsıyor.
CHP Grubu’ndan "Talan planlarına hayır!"
İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Grubu, yeni planlamaya karşı yazılı açıklama yaptı ve söz konusu planları sert şekilde eleştirdi. Açıklamada, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından rezerv alan ilan edilen Narlıdere ilçesindeki 24 hektarlık alanla ilgili yapılan yeni planlamaya itiraz ettikleri ifade edildi.
CHP Grubu, "Talan Planlarına Hayır!" başlıklı yazılı açıklamalarında, şu ifadelere yer verdi:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Narlıdere Belediyesi’nin itiraz ettiği ve yargıya intikal eden, yapılan itirazlar sonrası İzmir 7. İdare Mahkemesi’nce 26 Haziran 2024 tarihinde iptal edilen Narlıdere Huzur Mahallesi’ndeki 1/25.000 Ölçekli Nazım Planı, 1/5000 Ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 Ölçekli Uygulama İmar Planı’na ilişkin yeni gelişmelerin ortaya çıkması üzerine, konuyla ilgili açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur.”
Bakanlık, planları onayladı
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bir bölümü TOKİ’ye, büyük bir kısmı ise Hazine’ye ait olan 237 bin 252 metrekarelik alan için hazırlanan imar planlarını duyurdu. Bakanlık, bu alanı "Rezerv Yapı Alanı" olarak ilan etti ve söz konusu alanda; ticaret ve konut alanlarının yer alacağı, konut alanlarının ise en fazla 5 katlı olacağı ifade edildi. Ayrıca, sosyal donatılar olarak özel eğitim alanı, ilkokul, sosyal tesis, belediye hizmet binaları, cami ve aile sağlığı merkezi gibi kullanımlar planlandı.
Bakanlık raporunda, söz konusu alanın afet riski altındaki bir bölge olmadığını belirterek, "Kentin böylesi merkezi bir noktasında uzun yıllardır atıl durumda olan alanın ihtiyaçlar doğrultusunda kente kazandırılması, İzmir gibi konut stoku büyük ölçüde eski ve dirençsiz bir kentin gereksinimi olan; doğal afetlere karşı dirençli ve nitelikli yerleşim alanlarının oluşturulmasına katkı sağlanması adına, İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı'ndan gelen Kentsel Yerleşik Alan kararına uygun olarak alt ölçekli planların hazırlanması elzem hale gelmiştir." şeklinde açıklamada bulunmuştu.
CHP’den kritik itirazlar: “Bu alan rezerv alan olmaz!”
CHP Grubu, açıklamalarında, planın gerekçesinin büyük bir şaşkınlıkla karşılandığını belirterek, söz konusu alanın afet riski taşımadığını vurguladı. Ayrıca, "Söz konusu alanın afet riski altındaki alan statüsünde ya da Kanun'un öngördüğü şekilde riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerden oluşmadığı, alanın bu nitelikteki yerlerde yaşayan vatandaşların konut ihtiyacının karşılanmasına yönelik olarak tesis edildiğine ilişkin somut ve teknik verilerin de ortaya konulmadığı" ifade edilerek, bölgenin rezerv alan olarak belirlenmesini gerekli kılan koşulların oluşmadığına dikkat çekildi.
CHP Grubu, "Rezerv Yapı Alanlarının belirlenmesinde, koruma-kullanma dengesi, arazi kullanım kararları ve mevcut imar planı kararları göz ardı edilerek sadece gelir elde etmek amacıyla hareket edilmesi ileride telafisi güç sonuçların ortaya çıkmasına sebep olacaktır" ifadelerini kullandı.
Kentsel bütünlüğü bozan planlama
Açıklamada, rezerv alanlarının belirlenmesinde, plan bütünlüğünün bozulduğu ve parçacı bir yaklaşımın benimsenerek kentsel gelişme hedeflerinin göz ardı edildiği belirtildi. CHP Grubu, "Üst ölçekli planlar; geliştirilen temel hedefler, oluşturulmuş politika ve prensiplere uygun olarak kentin ana gelişme kararlarını ve arazi parçalarının kullanış biçimlerini ilke düzeyinde veren, alt ölçekli imar planlarını yönlendirici belgelerdir. 6306 sayılı yasa kapsamında parsel bazında alınan yer seçim kararları, parçacıl nitelikte imar planları üretilmesine neden olmakta ve yerleşme bütününde bir irdelemeye gidilmeden alınan bu kararların bütünsellikten uzak yaklaşımı ile planlama disiplininin temel ilkelerine ters düşmektedir." diyerek, bu durumun kentsel planlamadaki temel ilkelere aykırı olduğuna dikkat çekti.
Ekolojik dengenin tehlikeye girmesi
CHP Grubu açıklamalarında, bölgenin doğal yapısına ve ekolojik dengesine de dikkat çekti. "Bölge; ormanlık alan içinde, çok eğimli, çalı, ağaç ve ağaççık niteliğince zengin, zeytinliklerinde bulunduğu bir alanı kapsamaktadır. Zemin olarak yumuşak ve organik maddece zengin bir toprak örtüsüne sahiptir. Verimli bir ekolojik rezerv ve ekolojik yutak niteliği olan ve kent merkezinde kalması sebebi ile kentin yarattığı karbon salınımı açısından önemli bir bariyer özelliği taşıyan bir alandadır." denilerek, söz konusu bölgenin İzmir’in önemli yeşil alanlarından biri olduğuna vurgu yapıldı.
"Kentin önemli yeşil dokusuna sahip olan bu alanda, yapılaşmanın önünü açan bu plan kararlarının kamu yararını gözetmediği düşüncesindeyiz. Doğal çevreyi yok edecek parsel bazlı bu planlar tipik bir KENT SUÇU niteliği taşımaktadır" diyerek, bu planlara karşı mücadelelerinin süreceğini belirttiler.
İtiraz süreci devam edecek
CHP Grubu, doğal alanların korunması için itiraz süreçlerinin devam edeceğini ve mücadelenin takipçisi olacaklarını vurguladı. "Tahribatı artıran uygulamalara emsal oluşturacak bu kararlara itiraz süreçlerimiz devam edecektir. Doğal niteliğe sahip alanlarımızın talan edilmemesi için İBB CHP Meclis grubumuz olarak sürdürülen mücadelenin takipçisi olacak ve gelişmeleri kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz." ifadeleriyle açıklamalarını sonlandırdı.