Mali disiplin, makro ekonomik anlamda borçlanma, bütçe açıkları, kamu harcamaları ve gelirleri gibi mali performans göstergelerine getirilen kalıcı sınırlamalar şeklinde tanımlanabilir.

Ülkemiz'de mali disiplinin anlamıyla ve kurallarıyla uygulanması çok önemli bir hale gelmiştir. Özelikle ekonomik istikrarı ve sürdürülebilir büyüme için, son derece önemli ve değerlidir. Mali disiplin, ülkemizde son yıllarda yaşadığımız çeşitli ekonomik ve siyasi sorunlar nedeniyle bozulmuştur.
Bütçe disiplin altına alınamamış, kamu harcamaları tam gaz artmış, devletin İc ve dış borçları tavan yapmış, bütçe gelirleri giderleri karşılamaz duruma gelmiştir.
Maliye bakanı şimşek ve ekibi göreve geldiği günden bu güne kadar, mali disiplinin önemini tam kurallarıyla uygulanması gerektiğini, kamu kurum ve kuruluşlar başta olmak üzere, herkesin alınan kararlara uymasının önemli olduğunu her platformda ifade etti.
Ayrıca tasarruf tedbirleri gibi mali disiplini sağlamak amacıyla, kısıtlayıcı tedbirler alınmasına rağmen, ne yazıki bazı siyasi kararlar ve engellemeler nedeniyle tam anlamıyla uygulanamadı.

Mehmet Şimşek 2015 yılında göreve geldiğinde, hedefimiz öncelikle tavizsiz mali disiplini sağlamak olacaktır.
Ekonomimizin üç çıpası var demişti:
Mali disiplin,
Avrupa Birliği,
Reformlar.
Maalesef ki; Üçlü çıpanını, Üçü de bazı politik nedenlerle uygulanamadı, ekonomi bozuldu ve krize girdik.
Enflasyon yükseldi, kamu harcamaları arttı, gelirler reel olarak azaldı. Hal böyle olunca bütçe açığı arttı, 2024 yılında 8 trilyon 437 milyar TL gelir, 11 trilyon 89 milyar TL giderle kapatarak,
2 trilyon 652 milyar bütçe açık verdi.
Hükümet bu açığını kapatmak bütçeyi finanse etmek için, dış borçlanma gidildi. Bütçe gelirlerin önemli kalemi olan vergiler için, gerekli vergi reformlar ve kalıcı politikalar uygulanmadığı için, beklenen artış olmadı.

Ülkeyi yöneten siyasiler, mali disiplini bozan temel konularda, tedbir almayıp, gerekli denetim ve tasarrufa gitmedi. Yaptıkları ilk ve tek iş, kontorülünde ve denetiminde olan, memura, işçiye, emekli ve dar gelirli kesime daha fazla yüklenerek, tasarruf tedbirlerini bu kesim üzerinde uygulamak oldu.

Mehmet Şimşek'in, bu günlerde gündeme getirdiği, Avrupa birliğine girme hayali
devam ediyor, ama Avrupa birliğinin giriş kriterleri olan, hak ve özgürlükler, ifade özürlüğü hukuk gibi bazı sosyal ve siyasi temel konularda bir adım atılmadı. Kriterlerin şartlarından biri olan, reformlar konusunda ciddi bir çalışma ve performans gösterilmedi. Avrupa birliğine girme hayal olarak devam ediyor.

Sonuç olarak;
Mali disiplinin uygulanması bir ekip işidir. Teknik ekip ve siyasi ekip koordine içinde çalışması halinde başarılı olur. Alınan kararlara sadık kalıp, uygulama sırasında kararlı ve titiz davranılıp, alınan tedbirlere uyum sağlandığında, mali disiplin konusunda başarılı olmak mümkün. Aksi takdirde, başarılı olmak hayaldir.
Mali disiplini bozan siyasi karar ve eylemler de, mali disiplinin bozulmasını derinleştirir.

Şöyle ki;
Geçen haftalarda yaşadığımız iş çevresini üzen
ve biran panik yaratan, TÜSİAD başkanı göz altına alınmasından sonra, Merkez bankasından milyarlarca dolarlık çıkış oldu. Geçici de olsa panik yaşandı. Cumhurbaşkanı yardımcısı apar topar İngiltere'ye yatırımcılara izahat vermeye gitti. Türkiye ekonomisi yatırımcılara ve küresel finans çevreleri için, güvenli liman olduğumuzu, işbirliğimizi derinleştirmemiz gerektiği mesajını verdi.

Ülkemizde mali disiplini bozan, kamu harcamalarını, denetim altına almak, kamu harcamaları minimize ye indirmek , önemli bir hale gelmiştir. Özellikle seçim dönemlerinde, siyasilerin popülist politikalarından vaaz geçmeleri, alınan tedbir ve kararlara harfiyen uyum sağlamaları önemli ve 
aynı zamanda, ekpnomizin düze çıkmasında en büyük etkenlerden biri olacaktır.