Türk savunma sanayiinin öncü firmalarından Baykar’ın geliştirdiği Bayraktar TB-3, insansız hava aracı (İHA) teknolojisinde yeni bir çığır açmaya hazırlanıyor. Türk donanmasının gücüne güç katacak bu platform, kısa pistli gemilerden iniş-kalkış yapabilen dünyadaki ilk silahlı İHA olarak dikkat çekiyor. Geçtiğimiz günlerde kamikaze insansız deniz aracı (İDA) Pirana ile gerçekleştirdiği başarılı test, TB-3’ün yeteneklerini bir kez daha kanıtladı. Uzmanlar, TCG Anadolu gemisiyle entegre olacak bu İHA’nın yalnızca Türkiye için değil, uluslararası piyasada da büyük ilgi göreceğini belirtiyor. Endonezya’dan İtalya’ya kadar birçok ülkenin TB-3’ü radarına aldığı konuşulurken, platformun ihracat potansiyeli savunma çevrelerinde heyecan yaratıyor.

Denizde devrim yaratan test

Bayraktar TB-3, test süreçlerinde gösterdiği performansla adından söz ettiriyor. Savunma ve Denizcilik Uzmanı Kozan Selçuk Erkan, TB-3’ün yoğun test programının yalnızca platformu değil, aynı zamanda TCG Anadolu gemisini de kapsadığını vurguluyor. Gece-gündüz farklı koşullarda gerçekleştirilen iniş-kalkış testleri, platformun kısa pistli gemilerdeki operasyonel kabiliyetini kanıtladı. Özellikle, TB-3’ün MKE tarafından geliştirilen kamikaze İDA Pirana’yı veri bağıyla kontrol ederek hedefi tam isabetle vurması, dünyada bir ilk olarak kaydedildi. Erkan, “Bu test, envantere henüz girmemiş bir İHA ile yapıldı. Dünyada daha önce denenmemiş senaryoları başarıyla gerçekleştiriyoruz,” diyerek sürecin önemine dikkat çekiyor. Bu başarı, TB-3’ün deniz harekâtlarında oyun değiştirici bir rol üstlenebileceğini gösteriyor.

Baykartb3 Siparis 800X533

Çok yönlü görev kapasitesi

Bayraktar TB-3, selefi TB-2’ye kıyasla daha uzun havada kalış süresi ve 280 kg’lık faydalı yük kapasitesiyle öne çıkıyor. 24 saatten fazla uçuş süresi, 125 knot seyir hızı ve 160 knot maksimum hızıyla bu İHA, keşif, gözetleme ve istihbarat görevlerinin ötesine geçiyor. Erkan, TB-3’ün yalnızca lazer güdümlü mühimmatlarla sınırlı kalmayacağını, yakın gelecekte denizaltı avcılığı için sonobuoy döşeme gibi yenilikçi görevler üstlenebileceğini belirtiyor. “TB-3, deniz harekâtlarında çok boyutlu bir platform olacak. Denizaltı savunma harbi gibi alanlarda da kullanılabilecek,” diyen Erkan, platformun esnek görev tanımlarının uluslararası ilgiyi artırdığını ifade ediyor. TEI-PD170 motoruyla güçlendirilen TB-3, 1.450 kg maksimum kalkış ağırlığıyla hem kara hem de deniz unsurları için ideal bir çözüm sunuyor.

İhracat için sıraya giren ülkeler

Baykar’ın “önce Türkiye” politikasına rağmen, TB-3’ün uluslararası arenada büyük ilgi gördüğü biliniyor. Şubat 2025’te Endonezya’nın 60 adet TB-3 siparişi verdiği açıklandı, bu da platformun ihracat potansiyelini ortaya koydu. İtalya’nın, Baykar’ın Leonardo ile olan iş birliği sayesinde TB-3’e ilgi gösterdiği uluslararası medyada sıkça yer alıyor. Erkan, TB-3’ün TB-2’ye göre daha yüksek performans sunmasına rağmen fiyat farkının sınırlı olacağını, bu nedenle birçok ülkenin TB-3’ü tercih edebileceğini söylüyor. “TB-2 zaten küresel çapta kendini kanıtladı. Daha fazla menzil ve kapasite isteyen ülkeler için TB-3 biçilmiş kaftan,” diyen Erkan, platformun hem deniz hem de kara operasyonları için cazip olduğunu vurguluyor. Baykar’ın 2023’te 1,8 milyar dolarlık ihracatı ve 35 ülkeyle imzaladığı anlaşmalar, TB-3’ün küresel talebini destekleyen bir zemin oluşturuyor.

Kaynak: Haber merkezi