Son Mühür - Ayşegül Koç / Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, Son Mühür TV’de yayınlanan Sıcak Bakış programında Ayşegül Koç’un sorularını yanıtladı. Bölgedeki tarımsal üretimi tehdit eden olumsuz hava koşulları ve üretici kayıpları hakkında bilgi veren Oray, mart ayından bu yana yaşanan don olayları ve dolu yağışlarının başta kiraz olmak üzere birçok üründe yüzde 70-80’lere varan rekolte kaybına yol açtığını belirterek, üreticinin hem ürün hem de fiyat kaybı nedeniyle zor günler geçirdiğini vurguladı.

“Yüzde 70’e varan ürün kaybımız var”

Türkiye’nin farklı illerini vuran zirai don olayı tarım alanlarında ciddi hasar yarattı. Erkenci kirazı ile ünlü İzmir’in Kemalpaşa bundan nasibini alan ilçelerden oldu. Don olayı dolayısıyla yaşanan sıkıntıları dile getiren Oray; “Mart ayından itibaren bugüne kadar hep olumsuz hava koşullarıyla karşı karşıyayız. Tarımsal ürünler ciddi bir şekilde etkilendi ve ciddi bir alanda bir zararla karşı karşıya geldik. 22 Mart’taki ve 10 Nisan’daki don olayları Kemalpaşa’nın tarımsal üretimini ciddi boyutta etkiledi. Kirazda yüzde 70’e varan bir ürün kaybımız var. 

Rekolte kaybımız var. Nektaride, şeftalide yüzde 80, üzüm bağlarında yine aynı yüzde 70-80 oranında bir zararla karşı karşıyayız. Kemalpaşa ovasını tamamen etkisi altına almış olan bir durumla karşıyayız. Hatta dünkü yağışlar da belli bölgelerde doluda etkili oldu. Şu anda hasadına yaklaşmış olan ve hasada başlamış olan kirazı don zaten vurmuştu ondan sonra kalan kirazlarda çatlama gibi bir sorunla karşı karşıya. Tabii bunda kiraz ürününün olmamasına rağmen fiyatların düşük olması da çok büyük etken. Üretici hem dondan vuruldu hem de fiyatların hızlı bir şekilde düşmesi ve çok düşük kalmasından dolayı da ciddi şekilde bir zarar içinde” diye konuştu. 

“Müracaatlar için 30 Nisan son gün”

Zirai don olayında hasar alan üreticilere de seslenen Oray; “Bu olumsuzluklarla karşı karşıya gelince de tabii ziyaretimize gelen her siyasi partiden ve kamu kurulundaki yetkili kişiler tarafından hasar tespitleri hızlı bir şekilde 22 Mart’taki dondan hemen sonra başladı. Bizim Kemalpaşa olarak ana ürünümüz kiraz ve kirazda hasat sonunda vadeli kredi borçlarımız var. Bizim üreticilerimizin gelen siyasilerden beklentileri, düşünceleri, talepleri bu doğrultuda. Çünkü şurada az bir zaman kaldı. Ziraat Bankası ve Tarım Kredi borçlarının geri ödemeleri haziran sonu gibi temmuz başı gibi bir döneme denk geliyor. Tabi bu hasar tespit çalışmaları Türkiye'de olduğu gibi Kemapaşa'daki İlçe Tarım Müdürlüğü’ndeki arkadaşlarımız tarafından yapılıyor. 

Bireysel başvurular bu borçların ertelemesi olsun, bu üretim sahalarını tekrar önümüzdeki yıllarda hasatları gerçekleştirmek için hazırlanmak olsun bir kaynağa ihtiyaç var. Bu kaynağında devletimiz sayesinde uzun vadeli devlet bankaları tarafından karşılaması noktasında taleplerimiz var. Bu hafta artık müracaatlar ayın 30’unda son. İlçe Tarım Müdürlüğü’ne yarın bireysel başvurular için son gün. Ondan sonra bunların muhtarlıklarımızda, ziraat odamızda ilçe tarımda başvuru formlarımız var. Parsel, ada, kişisel bilgilerini girip parsel bazlı hasar tespit çalışması yapılacak. 

Çünkü biliyorsunuz Cumhurbaşkanımızın verdiği TARSİM kapsamının dışındaki üreticilerin de bu zamana kadar yapmış olduğu masrafların karşılanması noktasında bir direktifleri var. Bu hazırlandıktan sonra da tabii biz bunu sadece bu şekilde bırakmıyoruz, bırakmak istemiyoruz. Siyasi parti gözetmeksizin bölgemizin tüm milletvekillerine taleplerimizi, beklentilerimizi iletiyoruz. İnşallah bir sonuç alırız. Türkiye genelinde de uzun vadede baktığımızda ise iklim değişikliğine karşıda önlemlerin alınması, bölgeye ve iklime uygun ürün çeşitliliğinin belirlenmesi ve uzun vadeli bir stratejiye ihtiyaç var” dedi. 

“Parti ayrımı yapmaksızın sıkıntılarımızı anlatacağız”

“Biz hükümet ve yerel yönetim arasında iş birliğini kurmak istiyoruz” diyen Oray; “Bugün ayağı yere basan projelerle akıllı, mantıklı bir şekilde bir yolla gidildiğinde ortak bir şeyler yapılabilir. Yani devlet de bizim yerel de. Bakıyorsunuz devlet yapmıyor, öbür taraftan bakıyorsun büyükşehir yapmıyor, öbür taraftan bakıyorsun ilçe belediyesi yapmıyor. Bugün bir proje üretilir. Herkes kendince katkıda bulunur, yerel de katkıda bulunur, devlet desteğini de verir. Bu bölgedeki üreticilerin menfaati doğrultusunda bu şeyler yapılır. 

Bu zamana kadar tabii herkes kendi çapında desteklerini, yardımlarını yaptığını söylüyor ama yetersiz ve gereksiz olarak kaldı. Ben bakanlıkta bir desteğin alınması noktasında hiçbir zaman eksik kalmam gider isterim, büyükşehrin verdiğini de aynı şekilde. Biz siyasi parti gözetmeksizin bütün milletvekili, bölge milletvekilimize bu konuları aktaracağız. Yani muhalefet olarak taleplerimizi dile getirsinler. Meclis’te iktidar, bakanlık boyutunda desteklerine hızlı bir şekilde yapılması noktasında bu çok kolay bir şey. Bunu yerel yöneticiler de bu şekilde yapılabilir” ifadelerini kullandı.  

Bülent Oray-1“Ben koltuğu bırakmaya hazırım”

Oray, 18 yıllık görev süresi boyunca üreticilerin ihtiyaçlarına yönelik projeler geliştirmek için mücadele ettiğini söyledi. Özellikle meyve kurutma tesisi ve tarımsal kooperatifleşme projelerinin hayata geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Oray, kişisel makam beklentisi olmadığını ifade etti. Oray; “18 yıldır Ziraat Odası Başkanıyım. Dört dönem, dört belediye gördük. Dört dönem hep dile getirdik. Yani üreticinin elinden tutacak projeler. Ben 2019’da aday adaydım. En büyük projem meyve kurutma kompleks tesisi, kurutmasından tutun şoklamasına kadar alternatif ürün yetiştirilmesi noktasına kadar olmayınca da bunu biz yerel yönetimlerle paylaştık. Siyasi parti gözetmeksizin her belediye başkan adayımıza ziyaretlerinde anlattık. 

Yapılması gerekenleri ve bunun kısa vadede geri dönüşlerini anlattık. Geçen yılda, geçen dönemde ben ümitliydim tarımın içinden tarımı bilen başkanımız var diyorduk. Göreve tekrar ikinci bir dönem geliyor diyorduk. Acemi değil usta diyorduk. Üretici derdini anlar, sıkıntısını kendisi de biliyor dedik. Ama olmadı. İnşallah bu yıl yaşanan olay da bu don olayı da şu andaki yöneticilerimize bir ışık olur. Şimdi ekonomik koşullar deniliyor ama yani burada yapılacak olan bazı yatırımlar geciktirilebilir, yapılmayabilir, iptal edilebilir. 5 yıl boyunca tüm belediye başkan yardımcılarının odasında ilk başında yazıyordu meyve kurutma tesisi. Yazının rengi soldu gitti, mürekkep bitti. Ama hayata geçmedi. Seçim öncesinde Sayın Başkanımız Mehmet Türkmen ile de bu konuları konuştuk, söyledik. Kendisi de üretimin içinde olan bir başkanımız. İnşallah bu yapılır. 

Kooperatif için de taleplerimiz olmuştu. Yine siyaset girdi bakıldı, bir rahatsızlık oldu. Rahatsızlıktan dolayı değil. Yani Bülent Oray orada diye. Benim illa bir koltuk, makam beklentim yok. Yeter ki olsun bu Kemalpaşa’ya kazandırılsın ben olmayayım, hazır kurulmuş olan bir kooperatif var. Tüm Kemalpaşa’nın tarımsal üretimi çalışır. Yeter ki bu yapılsın diyorsanız, ben koltuğu bırakmaya hazırım, ziraat odası başkanlığını bırakmaya hazırım. Kooperatif başkanlığını bırakmaya hazırım. Yani ben buraya gelecek olan bir yatırıma engel olmak istemem. Ama herkes kendi koltuğunun sevdasın da” diye konuştu. 

“Kiraz festivalinin bu yıl yapılması doğru değil”    

Bölgede yaşanan ağır tarımsal kayıplara dikkat çeken Oray, üreticilerin büyük sıkıntılarla mücadele ettiği bir dönemde festival yapılmasının doğru olmadığını söyledi. Festival bütçesinin üreticilere destek olarak aktarılması gerektiğini vurgulayan Oray; “Sahaya çıktığımızda üreticilere kiraz festivalinden bahsetmeye korkuyorum. Çünkü üreticinin festival yaşadığı yok. Tabii geleneksel hale gelmiş her yıl düzenli olarak yapılıyor. Bu yıl yapılmasının pek doğru olmadığını düşünüyorum. O maliyet üreticiye yansıtılırsa, destek olunursa daha faydalı olur. Ya da temsili olarak yerelde küçük bir kutlama ile yapılabilir. Hiç yapılmadan sahada olabilirler. Bakın sezon başladı. Yani üretici bu dertlerini anlatacak birini arıyor, bir abi arıyor, çözüm noktasında bir çaba arıyor. Siyaseti kenara bırakmamız lazım” dedi.

Muhabir: Ayşegül Koç