Asrın Felaketinde 31. gün… 11 şehir yerle bir oldu. 49 bin 104 canı kaybettik. Acımız hala dinmedi. 11 şehir tekrar yapılanıncaya, herkes yuvasına, işine kavuşuncaya kadar rahat etmeyeceğiz. 230 bin bina yıkılmış… Yunus, “Bölüşürsek tok, bölünürsek yok oluruz” der. Bölüşüyoruz, dayanışma ile yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz. Bölge hala sallantıda… Ama bizim kalbimiz orada atıyor. İçtiğimiz su bile boğazımızdan geçmiyor. “Onlar aç mı susuz mu?” diye düşünüyoruz. Herkes lokmasını paylaşmaya çalışıyor. 

ÖZEL ŞEYMA KILINÇ ANAOKULU

Özel Şeyma Kılınç Anaokulu velileri okulun kurucu müdürü Şeyma Kılınç ile başlattıkları kampanya ile Kadınlar Günü’nde kadınların yüzünü bir nebze güldürmek için özel hediyeler hazırladı. Öğrenciler minik elleri ile paketledi. Şal ve kremler arabaya yüklenerek Hatay’a doğru yola çıktı. Şeyma hocam kadınlara bizzat iletecek armağanlarını… 

OYUNLAR OYNAMAYA…

Radyo Ege ve Son Mühür olarak biz de çocuklarla oyunlar oynamaya gidiyoruz. 13 Nisan’a kadar toplayacağımız oyuncakları bölgeye götürerek birlikte oynayacağız. Oyuncaklar gelmeye başladı. Çocuk kitapları, boyama defterleri, boya kalemleri… Çocuklar hep gülsün… Geleceğimiz onlara emanet…  Dostlarımız kampanyaya sahip çıkıyor. Hediyelerinizi bekliyoruz.

SİYASET KAZANI…

Seçim günü netleşti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yetkisini kullanıp, Cuma günü seçim kararı alarak Resmi Gazete’de yayımlanacak. 14 Mayıs seçim günümüz... Akşener, kadınların gücünü bir kez daha gösterdi. Türkiye 3 gün tartıştı. Deprem yerini, siyasi depreme bıraktı. Gerçek gündemden biraz saptık. Bir taraftan espriler yapıldı. “Yine 5’de kaldık altılı yattı”, “Oturdular, konuştular, dağıldılar” “AK Şener”, “Tek başına yola devam edeceğiz”  istifalar oldu, tepkileryağdı, alkışlayanlar da vardı…  Özetle, İYİ’lerin lideri 6’lı masadan kalktı, dolaştı, kurmaylarıyla görüştü, masaya tekrar oturdu, toplandılar ve Kılıçdaroğlu ortak aday olarak açıklandı. Başka adaylarda çıkacaktır. Ancak seçim Erdoğan- Kılıçdaroğlu arasında geçecektir. (Bu arada Akşener’in, İmamoğlu ya da Yavaş ısrarını pek anlamıyorum. İki başkanımızda çok başarılı ve Türkiye’nin en büyük iki şehrinde Millet İttifakı bayrağı var. Herhangi bir başkan tercih edilirse, o bayrak inecek. Çünkü meclis aritmetiğinde Cumhur İttifakı önde… O şehrin anahtarı altın tepside rakibe sunulacak. Yerel seçimlere daha 1 yıl var. Neyse ki yanlıştan dönüldü… Hayırlı olsun)  Çok az zaman var. Bir taraftan “ikimizin kalbi birdir” diyerek yaralarımızı sarmaya çalışacağız. Diğer taraftan seçimimizi yapacağız. Yakında milletvekili adayları açıklanır. Propaganda süreci başlar. Sosyal medyada gezerken bol bol adayla karşılaşırız. Tik tok uzmanı liderler bile var öyle değil mi? Tüm amaç Z kuşağını avuçlarına almak ama bu çok kolay değil onlar ne zaman neyi yapacaklarını çok iyi bilir. Bugün HORECA fuarında cıvıl cıvıl gençleri gözlemledim. Hedefleri var ve ne olursa olsun gülümsemeyi biliyorlar.

​​​​​​​

HORECA DAYANIŞMASI…

Horeca fuarı bu yıl 3 kardeşi ile birlikte kapılarını açtı. Deprem sonrası sessiz bir açılıştı. Siyah kurdele kesildi. Dayanışma mutfağında depremzedeler için yemekler pişirildi. Kemeraltı Lezzetlerinin bir arada yer aldığı köşe çok keyifliydi. Dostlarla buluştuk. Fuarın temizlik sponsoru Glint ile pırıl pırıl bir fuar olmuş. Glint ilginç bir marka, iyi bir ürün, güzel bir hikayesi var. Haftaya ayrıntılı yazarım. Gezin… Keşfedin.

​​​​​​​

KİTAP KURTLARI GÜN SAYIYOR…

Kitap kokusuna doyacağız… TÜYAP İzmir Kitap Fuarı, 4 sene sonra kapılarını açıyor. Çeyrek asırdır bizlerle olan etkinliğe, ilk kez FUAR İZMİR ev sahipliği yapacak. Kültürpark’ın doğal ortamına alışmıştık ama yeni yerinde de birçok yayınevi bizi bekliyor. Ben Günışığı Kitaplığı’nı çok özledim. Diğer yayınevleri ile kışın gerçekleşen İZKİTAP’da görüşmüştük… Paneller, söyleşiler, şiir dinletileri ve imza günleri… TÜYAP, 9 günlük bir şölene imza atacak yine… Hayranı olduğunuz yazar ve şairlerle tanışacaksınız. Miniklerin kitap alma yarışlarını izlemekte ayrı bir keyif… Kitap Fuarı ile ilgili gözlemlerimi 11 Mart günü gerçekleşecek açılış sonrası yazacağım. Veysel Çolak bu yılın onur konuğu… 

 SEVİNÇ’İME ACİL ŞİFALAR…

Canım arkadaşım, “Sanatın Renkleri” programının en güzel rengi Sevinç Öztürk ufak bir operasyon geçirdi. Ameliyat öncesi yazısını göndermesi için çok ısrar ettim ama yazmadı. Zorlamamla hastane odasında yazdığı yazıyı keyifle okuyacaksınız. Hastanede bile bakımına önem vermiş, aynaları çatlatmış. Geçmiş olsun canım benim…

KADINLAR GÜNÜ…

Kadınların hayatımdaki önemini bilirsiniz. Bence dünyayı kadınlar yönetmeli… Hayatımdaki kadınlardan çok şey öğrendim. Annem, Babaannem, halam, teyzelerim, anneannem, ciciannem, eşlerim, sevgililerim, yöneticilerim, sırdaşlarım, dostlarım, Romalılar…  Hepsi bir renk kattı hayatıma… Paletimde çok renk varsa onların eseri… Hepimizin çok sevdiği halk ozanı Neşet Ertaş ne güzel söylemiş; “Kadınlar insandır, erkekler insanoğlu”... Eğer kadınlar olmazsa sevgi olmaz, vicdan olmaz, aile olmaz. Bütün bunları öğretendir kadın. Kadın toplumdur. Hepimiz bir annenin yol göstericiliğiyle ilk adımlarımızı attık bu dünyada… 

KIRMIZI KARANFİLLER KADINLARA…

Bugün Kadınlar Günü, tamam çiçek, böcek günü değil ama bugünün simgesi kırmızı karanfildir. Karanfilin kokusu yoktur. Özel bir kadının elinde kokusu ortaya çıkar. Tek bir karanfil ne çok şey anlatır. 8 Mart’ta kadınların yollarına kırmızı karanfiller sermek gerek…  Kadınlar örselenmiş, incinmiş bir karanfil gibi… Bir sessiz çığlık gibi masum ve narin, sen ki özgürlük kadar güzelsin sevdiğin kadar özgür, inan az kaldı bitecek her şey, susma, ağlama, gül biraz… Radyo Ege’de Aşkın Nur Yengi söylüyor. “Karanfil…”

Daima gülümseyebileceğimiz günlere…