Kabir ziyaretleri yapar mısınız? Yapmıyorsanız bence yapın. Akrabalarınızın olup olmadığının önemi yoktur aslında. Hayatın ne kadar geçici olduğunu anlamak için gidilmeli kabristanlara. Hele bir de mezar taşlarında yazan isimlerden tanıdığınız çıkarsa, kim bilir neler gelir akıllarınıza. Peki, aklınıza bir zaman gelip sizin de adınızın bir taş üzerine yazılacağı gelir mi?  

İşte bazıları hiç o çukurlara girmeyeceklerini, taşlara adlarının yazılmayacağını sanır. Oysa ne belediye başkanları, valiler, vekiller, bakanlar, reisi cumhurlar, patronlar girdi o çukurlara. Ve yaşarken kendilerini bu dünyada hancı sananlar, burunlarından kıl aldırmayanlarla, odacılığını yapanlar yan yana yatar. Kalp kıranlarla, kalbi kırılanlar aynı yerdedir. Yaşarken kendini üstün görenler, kendi menfaati için yanındakine yöresindekine zulmedenler, olduğu gibi görünmeyenler, melek görünüp karanlıklarda cadılık edenler de ne gariptir, komşudur orada. 

Gitmek lazım ama bazılarının haftada birkaç defa götürülmeleri lazım. Lafı uzatmadan yazayım. Bazı belediye başkanları çevrelerinde oluşan, kendilerini hancı sanan yolcuların, gerçek hancılara zulümlerini görmemekte direniyor. Büyükşehirde üç aydır gündemi ciddi meşgul eden memur eylemleri yüzünden, atanan bazı tipler kendilerini iyiden iyiye derebeyi gibi görmeye başladı. Bugün burada keseyim ama büyük bombayı sanıyorum 9 Eylül haftası patlatacağım. Bazı rüyalara şimdiden kâbus olarak girmeyi başardım galiba. Eee ne demişler, zulm ile abat olanın ahiri berbat olur, burası İzmir cadılık da ağalık da beylik de sökmez! 

Haydi eyvallah bugün de serin kalın her şeye kanmayın. Gök kubbede yaşarken hoş sada bırakanlara, selam olsun. Ne mutlu türküm diyene. 

Kaynak: Haber Merkezi