Son Mühür/ Gamze Eskiköy- Geçtiğimiz günlerde yemin töreni sırasında kılıç çatarak “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı attıkları gerekçesiyle ordudan ihraç edilen 5 teğmene destek büyüyor. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Zafer Partisi, Halkın Kurtuluş Partisi ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, İzmir Alsancak’ta bir araya gelerek yürüyüş düzenledi.
Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde başlayan yürüyüşte kalabalık, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları attı. Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan basın açıklamasını ADD İzmir Şubeleri Eş Güdüm Sözcüsü Ufuk Yıldırım okudu. Açıklamanın ardından topluluk hep bir ağızdan İzmir Marşı’nı söyledi.

“Alkışlanacak davranıştı…”
Ufuk Yıldırım, “Türkiye Cumhuriyeti, aziz milletimizin kadını, erkeği ve çocuğu ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yoktan var ettiği Türk Ordusu'nun Antiemperyalist Ulusal Bağımsızlık Savaşı’nı zafere ulaştırması ile hayat bulmuş, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak yapılandırılmış ve bu temel felsefe ile 102 yıldır dünyanın en netameli coğrafyasında çağdaşlaşmayı, barış içinde yaşamayı, kalkınmayı ve bütün kalmayı basarmış bir kutsal emanettir.
Bu gerçek Işığında, Türk Silahlı Kuvvetleri saflarına katıldıkları yaşamlarının en anlamlı gününde teğmenlerimizin devletimizin temel değerlerine ve ebedi başkomutanlarına bağlıklarını dile getirmeleri cezalandırılacak değil, tersine alkışlanacak bir davranış olarak değerlendirilmeli ve Anayasanın 26. maddesi ile güvence altına alınmış olan düşünce ve kanaatlerini ifade özgürlüklerini kullandıkları görülerek herhangi bir suç islemedikleri kabul edilmeliydi. Yapılması gereken bu değerlendirmeyi 9 YDK üyesinden 5'inin hangi saik ve etkilerle yapamadıkları kuskusuz sır değildir” dedi.

“Teğmen evlatlarımızın ve komutanlarımızın yanındayız”
Öte yandan; bu ihraç kararına gerekçe olarak gösterilen disiplin suçunun oluşmadığı da apaçık ortadadır. Zira, 6413 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Disiplin Kanunu'nun 20. maddesinde sayılan TSK'dan ayırma cezası ile tecziyesi gereken fiiller arasında söz konusu ifadeler ve davranışların bulunmadığını görmek için sadece okumak yeterlidir” diyen Yıldırım, sözlerini şöyle noktaladı:
“Aynı şekilde, teğmenlerin sıralı amirleri olan komutanlarının, ortada bir suç olmadığından, görevlerini ihmal ve emre itaatsizlik ettiklerini ileri sürmek de, bu nedenle ihraç edilmelerini haklı bulmak da elbette olanaklı değildir. Demokratik hukuk devleti, hukukun üstünlüğü ve Anayasa ile güvence altına alınmış hak ve özgürlükler dikkate alındığında (ki dikkate alınması zorunludur) söz konusu ihraç kararlarının hukuka ve yürürlükteki yasalara uygun olduğu da, Türk Milletinin bu denli haksız bir kararı vicdanına sığdırabileceği de düşünülemez.
Kaldı ki, her yıl Atatürk'ün apolet numarası 1283 okunduğunda bütün öğrencilerin "içimizde" diye haykırdıkları Harbiye gibi bir askeri eğitim kurumunda illa bir disiplin suçu ve ihraç gerekçesi aranacak idiyse, herhalde teğmenlerimizin kılıç çatmalarında, "Subay Yemini" etmelerinde ve "Mustafa Kemal'in Askerleriyiz" demelerde değil, 10. Yıl Marşı’nın, İzmir Marşı’nın ve Atatürk adinin geçtiği yürüyüş kararlarının yasaklanması gafletinde aranması çok daha doğru olurdu. Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, 358 şubemiz, 39 temsilciliğimiz ve 75 bin üyemizle teğmen evlatlarımızın ve değerli komutanlarımızın yanındayız, kamu vicdanini ağır yaralayan bu haksız kararın bağımsız yargı tarafından düzeltileceğini umuyor, bekliyoruz”





